Davalılar vekili, mülkiyet hakkının imar çalışmaları sonucunda ipoteğe çevrildiğini ve davacı parselinde 4050 YTL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin artırılması için dava açtıklarını, sonucunun beklenmesini ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece idari işlem sonucu konulan ipoteğin kaldırılması davasının görülme yerinin idari yargı olduğundan söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir....
Davalılar vekili, mülkiyet hakkının imar çalışmaları sonucunda ipoteğe çevrildiğini ve davacı parselinde 6000 YTL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin artırılması için dava açtıklarını, sonucunun beklenmesini ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece idari işlem sonucu konulan ipoteğin kaldırılması davasının görülme yerinin idari yargı olduğundan söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir....
Davalılar vekili, mülkiyet hakkının imar çalışmaları sonucunda ipoteğe çevrildiğini ve davacı parselinde 3750 YTL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin artırılması için dava açtıklarını, sonucunun beklenmesini ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece idari işlem sonucu konulan ipoteğin kaldırılması davasının görülme yerinin idari yargı olduğundan söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir....
Davalılar vekili, mülkiyet hakkının imar çalışmaları sonucunda ipoteğe çevrildiğini ve davacı parselinde 3750 YTL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin artırılması için dava açtıklarını, sonucunun beklenmesini ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece idari işlem sonucu konulan ipoteğin kaldırılması davasının görülme yerinin idari yargı olduğundan söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir....
İhale tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 129. maddesi uyarınca satışın yapılabilmesi için, artırma bedelinin, tahmini değerin %50'si ile paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması, bunun yanında rüçhanlı alacakları aşmış olması gerekir. İpotek alacaklısının, satışın, ipotek bedelinden daha aşağıya yapılmasına muvafakat etmesi halinde ihalenin, rüçhanlı alacak olan ipotek alacağının altında bir bedelle yapılması mümkündür. İpotek bedeli ödenmedikçe ve lehine ipotek bulunan banka bu hakkından vazgeçmedikçe taşınmaz ipotek bedeli altında satılamaz. Somut olayda, ihalesi gerçekleşen 1395, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlarda hacizden evvel 26.10.2010 tarihinde...Bankası A.Ş. lehinde ipotek tesis edildiği, Eskişehir 6. İcra Müdürlüğü'nün 2012/6025 esas sayılı dosyasından gönderilen 02.05.2014 tarihli satış talimatında, ipotek sahibi bankanın ipotek bedelinin sorulması ile muvafakati yok ise ipotek bedelinin altında satışların yapılmaması bildirilmiştir....
Belediye Başkanlığı vekili, ipotek alacaklısının ... olduğunu, davacının ipotek bedelini sehven kendi belediyelerine yatırdığını, ipoteği kaldırma yetkilerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili ise, ipotek bedelinin ödenmediğini, ayrıca ipotek bedelinin dava tarihine göre güncellenerek faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğini, davaya neden olmadıklarını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafından ipotek bedelinin ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Davacı ipotek bedeli olan 26.000.000 TL'yi ... Belediye Başkanlığına ödemiştir. İpotek lehdarı ise ... Büyükşehir Belediye Başkanlığıdır. Her iki davalı da ayrı tüzel kişiliğine tabi kurumlardır. İpotek alacaklısı ... Büyükşehir Belediyesine herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşıldığından davacıya ipotek bedelini ......
Taraflar arasında 1 ve 11 numaralı bağımsız bölümler için konulan toplam 113.400.000.000 T.L.lik ipotek bedelinin ödendiği hususunda bir anlaşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki anlaşmazlık 7 numaralı bağımsız bölüme konulan ipotek bedelinin ödenip ödenmediğine ilişkindir. 7 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ipotek şerhinin dava tarihinden önce davalı şirketin Tapu Sicil Müdürlüğüne müracaatı üzerine 3.9.2004 tarihinde kaldırıldığı anlaşılmıştır. Davalı şirket Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurarak ipotek şerhinin kaldırılmasını istediğine göre 7 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ipotek bedelinin ödenmediği savunması dinlenemez. 7 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki 56.700.000.000 T.L.lik İpotek bedeli alınmadan ipotek şerhinin terkin edildiğinin davalı tarafından kanıtlanması gerekir. Mahkemece bu yön düşünülmeden aksine görüş ve düşünceler ile davanın reddi doğru olmadan karar bozulmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/74 Esas - 2022/3 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedelinin Artırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Kirazlı Köyü, 2007 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE; Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleri ile bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi esas alınarak tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin belirlenmesi doğru olduğu gibi, ipotek bedel artırım davalarında uzlaşmanın dava şartı olmadığı, Mahkemece maktu harca ve maktu vekalet ücretine hükmedildiği, ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar dava imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen miktarın artırılmasına ilişkin olduğu ve imar uygulaması ile kök parselin tapu kaydı kapatıldığı halde dava konusu taşınmazda davacının adına olan payların iptali ile davalı Belediye adına tesciline ve davacının payları üzerinde takyidat var...
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak suretiyle tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yurt içi üretici fiyat endeksi tablosunun dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/04/2008 tarih ve 2008/5- 300 Esas, 2008/308 Karar sayılı kararı uyarınca idarece imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürme işlemi ile ilgili usulüne tebligat yapılmadığı için hak sahiplerinin her zaman dava açma hakkı bulunduğu ve zamanaşımı yada hak düşürücü süre uygulanamayacağı , husumetin davalı idareye yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacıya dava konusu ipotek bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği anlaşıldığından davalı idare...