ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. fıkrası uyarınca; harç ve vekalet ücretinin bedel tespiti davalarında öngörüldüğü şekilde maktu olarak belirlenmesi gerekirken, nisbi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/04/2022 tarih ve 2018/418 Esas 2022/118 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 1)Davanın KABULÜNE, a-84.424,34 TL Kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 2.294,82 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T9si'nden alınarak hisseleri oranında davacılara verilmesine, kamulaştırmasız el atma tazminatına davacıların hisseleri üzerinde bulunan ipotek, haciz vs. takyidatların yansıtılmasına, b-40.605,93 TL Kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 1.103,75 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Mersin Yenişehir Belediyesi'nden alınarak hisseleri oranında davacılara verilmesine, kamulaştırmasız el atma tazminatına davacıların hisseleri üzerinde bulunan ipotek, haciz vs. takyidatların yansıtılmasına, c-37.624,73 TL Kamulaştırmasız el atma tazminatı ile 1.022,71 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı T7'nden alınarak...
GEREKÇE: HMK'nın 355.maddesi hükmüne göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarına münhasıran ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden resen yapılan inceleme sonucunda; Dava, 2942 sayılı yasanın 4650 sayılı yasa ile değişik hükümleri kapsamında davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 4650 sayılı yasa ile değişik 11/1- g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve dava konusu taşınmazda el atmadan arta kalan bölümün yüzölçümü de nazara alınarak değer kaybının hesaplanması ve emsal kıyaslaması ile ecrimisil bedelinin belirlenmesi yöntem itibarıyla doğru olup istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır....
Birleştirilen davada, davalı ipoteğin 1987 yılında tesis edildiğini, ipotek kurulurken saptanan bedelin dava tarihi itibariyle parasal bir önemi kalmadığını, ipotek bedelinin artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ipotek bedeli 1.90 TL olarak güncelleştirilmiş, bu bedel depo ettirilerek ipoteğin terkinine, birleştirilen ipotek bedelinin artttırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı- davacı vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Somut olaya gelince; davalı-davacı murisi yararına 25.02.1987 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 1.950 TL bedellidir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/395 esas, 2017/580 karar sayılı ve 22/09/2017 tarihli ilam ile lehlerine sonuçlandığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 750,00 TL maddi tazminat ile 250,00 TL ecrimisil bedelinin el atma tarihinden itibaren devlet alacakları için uygulanan en yüksek faiz ile davalı idareden alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, 21/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat bedelinin 150.446,85 TL, ecrimisil bedelinin ise 4.509,17 TL arttırarak toplamda 154.956,02 TL olarak ıslah etmiştir....
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek olduğunu, bilirkişi kurulu raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini ve rapora itirazların değerlendirilmediğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Dava ve cevap dilekçeleri, tapu kayıtları, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporları. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılması yöntem olarak doğrudur, Ancak; Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2019 NUMARASI : 2016/258 Esas - 2019/350 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedelinin Artırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mahallesi, 764 ada 64 ve 66 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısımlarına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın kabulü ile; 133.346- TL bedelin yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile; “24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir.Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır” hükmü getirilmiş olup, Bu değişiklik uyarınca taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacılar payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihine güncellenerek bedel tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor...
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile; “24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir.Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır” hükmü getirilmiş olup, Bu değişiklik uyarınca taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacılar payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihine güncellenerek bedel tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp...
BELGE VE DELİLLER : Dava ve cevap dilekçeleri, tapu kayıtları, imar uygulamasına ilişkin belgeler, keşif ve sonrasında alınan fen ve bilirkişi kurulu raporları. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alınarak; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi esas alınarak tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi ipotek bedel artırım davalarında zamanaşımı ve hak düşürücü süre uygulanamayacağı, dairemizce yazılan müzekkerelere verilen cevaba göre idarece takdir edilen bedelin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir....