Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davalı banka vekili 08/12/2022 tarihli dilekçesi ile yerel mahkemece işlenen tedbir şerhinin ve cebri satışın durdurulmasına yönelik kararın kaldırılmasını talep ettiği, kararın henüz kesinleşmediğinden bu talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı Ahmet'in dava konusu taşınmazı 19/08/2016 tarihinde satın aldığı, bu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, dava konusu taşınmaz üzerine davalı banka lehine 03/08/2018 tarih 18978 yevmiye no ile 350.000,00 TL tutarında ipotek konulduğu, Yargıtay 2....

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, vasinin fiili ehliyetsizlik nedenine dayanarak açmış olduğu ipotek işleminin iptali ve kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, vasisi olduğu annesinin rahatsızlığından yararlanmak suretiyle dava dışı kardeşi tarafından kandırılarak annesinin evinin ipotek edildiğini, dava dışı kardeşi hakkında bu hususta açılmış bir ceza davası olduğunu ileri sürmüş, davalı banka ise vesayet tarihinin vekalet ve ipotek tesis tarihinden sonra olduğunu, kendilerine bir kusur yüklenemeyeceğini savunmuştur....

    Dava, 05/10/1998 tarihli 544 sayılı tarımsal krediler genel sözleşmesi uyarınca verilen ipoteğin borcun bulunmaması nedeniyle kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, mahkemenin 2010/386 esas 2012/71 karar sayılı kararı uyarınca, 05/10/1998 tarih ve 544 sayılı tarımsal kredi sözleşmesi gereğince davacı taşınmazının davalı banka lehine ipotek verildiği, dava dışı borçlunun borcunun bütün fer'ileri ile birlikte ödenerek kapatıldığı ve 20/10/1999 tarih ve 832 sayılı kredi sözleşmesinde davacının kefaletinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan 05/10/1998 tarihli 544 sayılı tarımsal krediler genel sözleşmesi ve eki niteliğinde olan tarımsal krediler ikraz sözleşmesi ile bu sözleşmelerin mütemmim cüzü olan ipotek belgesindeki, dava konusu ipotek akdi ile ilgili hükümler incelenip ipoteğe etkisi tartışılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

      nun alacak miktarını kabul etmediği, bu durumda teminat şerhinin kaldırılması için tüm alacaklıların muvafakatinin gerektiği ancak adı geçen alacaklının muvafakat etmemesi nedeniyle teminat şerhi kaldırılması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, talep eden ... vekili temyiz etmiştir. Uyuşmazlık, müflis borçlu ...'ün iflas içi konkordato talebinin tasdikine ilişkin ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26.09.1984 gün ve 1984/814 E., 1984/237 K. sayılı ilamı ile müflise ait ... kayıtlı taşınmaz üzerine konan teminat şerhinin kaldırılmasına ilişkindir. Adı geçen konkordato tasdikine ilişkin kararın temyiz edilmeden 06.11.1984 tarihinde kesinleştiği, herhangi bir alacaklı tarafından konkordatonun feshi hususunda dava açılmadığı anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasını isteyen ... sözkonusu taşınmazı malik müflis borçlu ...'den 08.02.2012 tarihinde satın almıştır. Alacaklı ...'...

        İcra Müdürlüğünün 2009/26884 esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, kendisinin kefil konumunda olmayıp, sadece ipotek veren 3. kişi konumunda olduğunu belirterek, taşınmazdaki ipotek şerhinin fekki ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyetli davalı bankanın %40'dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.01.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 387 ada 12 sayılı parsel üzerinde mevcut binanın 4 numaralı bağımsız bölüm kaydında mevcut 21.05.1987 tarihli ipotek belirtmesinin terkini istemiyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat yapım işi ifa ile sonuçlandırıldığından bahisle dava kabul edilmiş, ipotek şerhinin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.12.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir....

              İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı istinaf dilekçesinde; şikayetçi üçüncü kişi haciz alacaklısı tarafından dava açılırken maktu harç yatırmasının hatalı olduğunu, ipotek bedeli üzerinden yatırılması gereken nispi harcın tamamlanması için şikayetçiye kesin süre verilmesi, yatırılmaması halinde dava şartı yokluğundan şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini, rehin hakkının tapu sicilinin aleniliği ve tapuya güven ilkeleri gereğince herkese karşı ileri sürülebileceğini, taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği tarihte şikayetçinin haciz şerhinin bulunmadığını, ipotekli taşınmazın satışı sonrası elde edilen ihale bedelinin takip miktarını karşılamadığından sıra cetveli yapılmasına gerek olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....

                Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle açılan şartları oluşmayan haksız vc yersiz davanın husumet, süre ve esas yönlerinden reddi gerektiğini, İpotek alacaklısının kim olduğunun yeterli araştırma yapılmadan belirlenemediğinin kabul edilemeyeceğini, ipotek şerhinin Hazineyi ilgilendirmediğini, dilekçedeki sebeplerle hazine aleyhine ipoteğin kaldırılması davası açılmasının yasal dayanağının olmadığını, davacının şartları varsa ipoteğin iptali davasını ipotek alacaklısına açması gerektiğini, kısıtlının taşınmazına konulan ipotek kaydının yolsuzluğunun da söz konusu olabileceğini, tapu idaresinden gelen cevapta da ipoteğin 16.01.1997 tarih 270 yevmiye no’su ile yapılan imar işlemi sonucu oluştuğu bildirildiğinden Belediyeden buna dair bilgilerin ve evrakın temin edilerek gerçek hasmın ve açılacak davanın türünün belirlenmesi gerekliği halde Hazine aleyhine yazılı sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                Davacıların murisi ...’e ait 51/210 hisseli 493 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 23.10.2010 tarihli, 1.983.200,00 ETL bedelli faizsiz kanuni ipotek şerhi mevcuttur. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, imar uygulaması sonucu davacının taşınmazı içinde kalan davalı taşınmazının dava tarihindeki değeri bilirkişi marifetiyle belirlenerek depo ettirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu