WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konululması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından, ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş... tarafından kendisinin haberi ve izni olmadan üzerinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş (TMK m.194), mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınma üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

    Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 06.01.2006 tarihli ve 327 yevmiye no'lu ipotek resmi senedi içeriğinden ipoteğin, doğmuş veya doğacak muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak 136.000,00 TL bedelle Anadolubank A.Ş. lehine tesis edildiği görülmektedir. Davacı, davalı banka lehine, 136.000,00 TL ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun tamamını süresinde ödediğini ancak talebine rağmen davalı banka tarafından ipoteğin terkin edilmediğini belirterek, davalı bankaya borcu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiş, ipoteğin fekki için davacı tarafından 136.000,00 TL dava değeri gösterilip dava açılmıştır....

      ın davalı şirkete karşı, dava dışı Bileşim İnşaatın borçlarından dolayı herhangi bir müteselsil sorumluluğunun olmadığını, ipoteğin müşterek ipotek olarak tesis edildiğinin görüldüğünü, kaldırılması talep olunan ipotek ... adına kayıtlı (4) nolu taşınmaz ile ... adına kayıtlı (3) nolu taşınmaz üzerinde müştereken tesis edildiğini, ...'ın ipotek konusu borçtan müteselsil sorumluluğu bulunmadığını, İpotek tesis anında dahi ...'ın davalı ... Makina ile direkt bir ticari ilişkisinin olmadığını ipotek akit tablosunda ifade edildiğini, mesken niteliğindeki taşınmaz üzerine ipotek tesis edilirken ...'ın eşi ...'ın muvafakatinin alınmadığını, eşlerden birinin açık muvafakati olmadıkça aile konutu üzerine ipotek tesis edilemeyeceğini, müvekkillerinin miras bırakanı ... adına kayıtlı olduğu dönemde tesis edilen müşterek ipoteğin, kanunun aradığı şartlara uygun olmaması sebebiyle geçersiz olduğu ve bu yönüyle kaldırılması gerektiğini, müvekkilleri adına kayıtlı; İstanbul ili, Şişli İlçesi, ......

        Davacı vekili, dava konusu 97 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ... oğlu ... lehine imar kanunundan kaynaklanan 20.07.1994 tarih, 2776 yevmiye numaralı 2.100.000,00ETL ve 2.150.000,00ETL olmak üzere toplam 4.250.000,00ETL’lik ipotek şerhi bulunduğunu, ipotek lehtarını tanıyan bilen kimsenin bunmadığını belirterek, ipotek bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, ipotek alacaklısının sulh hukuk mahkemesine başvurularak netleştirilmesinin ve bunun eldeki dosya içinde bekletici mesele yapılması gerektiğini ya da eldeki dosyada ön sorun olarak ipotek alacaklısının kimliğinin belirlenebileceğini, tapu müdürlüğünün yasal hasım olması sebebiyle aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini savunmuştur....

          Davacı vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ipoteğin kaldırılması davasının reddinin yanlış olduğunu, şirkete yapılan tescilin yolsuz olduğunu, illilik prensibi gereği ipotek işleminin de yolsuz olduğunu, taşınmaz üzerindeki tüm ipotek ve takyiyatların da silinmesinin gerektiğini ve tüm takyiyatlardan arındırılmış olarak tescil kararının verilmesi gerektiğini belirterek davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesine, taşınmazın tüm takyidatlardan ari olarak davalı ... adına tescil edilmesine karar verilmesini taleple kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı banka vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....

            Davalı ..., 1995 yılında kullandığı krediye teminat olarak davacıya ait taşınmazı teminat olarak gösterdiğini, bir yıl sonra bu borcu ödediğini, 2000 yılında başka bir tarımsal kredi kullandığını, bu krediye teminat olarak kendi taşınmazlarının üzerine ipotek konulduğunu, davaya konu ipoteğin kaldırılması gerektiğini savunmuştur. Davalı banka tarafından cevap dilekçesi verilmediği gibi duruşmalara da katılım olmamıştır. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde; davacının davalı ...'a verdiği vekaletname ile davacıya ait taşınmaz üzerine davalı banka lehine diğer davalı ...'...

              Davacı tarafından dayanılan 22.02.2013 tarihli sözleşmenin 22'nci maddesinde "...adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki için gerekli olan ödemelerin ve işlemlerin 20.07.2013 tarihine kadar tamamlanacağı, aksi halde ipoteğin kaldırılması için bankaya ödenmesi gereken miktarca cezai şart ödeneceği" düzenlenmiş olup madde tam üçüncü kişi yararına sözleşme niteliği taşımaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 129'uncu maddesinde kendi adına sözleşme yapan kişinin, sözleşmeye üçüncü kişi yararına bir edim yükümlülüğü koydurmuşsa, edimin üçüncü kişiye ifa edilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Somut olayda, kaldırılması istenen ipoteğin belediyece uygulanan imar işlemi kapsamında tesis edilen imar ipoteği olduğu, bu nedenle Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesince talep üzerine ipotek bedelinin rayiç değerine güncellendiği ve güncelleme ile birlikte icra dosyası aracılığıyla ödendiği, davalıların ödemeye bir itirazı bulunmadığı fek masraflarının davacı tarafından yapılmadığını savundukları anlaşılmıştır. Güncellenme tarihi itibariyle borç ödenmiş olmakla tapuda kayıtlı ipoteğin kaldırılması gerekmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 13/12/2022 KARAR TARİHİ : 13/07/2023 GEREKÇE TARİHİ : 14/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Müvekkilinin ....Parsel Sayılı Taşınmazı 25.05.2022 Tarihinde İpotekli olarak satın aldığını, taşınmaz üzerinde davalı banka lehine 1.000.000,00 TL'lik ipotek tesis edildiğini, davalı bankaya ihtarname gönderilerek taşınmaz üzerindeki ipotek alacağınızın devam edip etmediği,ipotek alacağınız devam ediyorsa kalan kapama borç miktarının ve ödeme taksitli ise kalan taksit sayısı ve miktarlarının bildirilmesinin talep edildiği, bankaca ihtarnameye cevap verilmediğini, bu nedenle ipoteğin kaldırılması...

                  Şti'nin kullanmış olduğu kredilerin teminatı olarak 1.dereceden 600.000,00 TL ipotek konulduğunu, söz konusu taşınmazın ipotek şerhi ile birlikte davacıya devredildiğini, ipotek resmi senet akit tablosunun 1. maddesi içeriği gereğince ipoteğe konu taşınmaz lehine ipotek tesis edilen firmanın müvekkili banka nezdindeki tüm borçlarının tahsili halinde ipotek fekkinin mümkün olabileceğini, asıl borçlu firmanın edimlerini yerine getirmemesi üzerine Ankara 8.İcra Müdürlüğünün 2014/18687 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, 01.07.2014 hesap kat tarihi itibariyle, davaya konu ipotek kapsamında bankanın 141.583,85 TL alacağı olduğunu ve Borçlar Kanunu 127. ve Medeni Kanun 884. maddelerine göre ipotek yükü ile taşınmazı edinmiş malikin borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. III....

                    UYAP Entegrasyonu