Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve Asliye Hukuk mahkemesince, "dava konusu edilen ipoteğin dava tarihinden önce tapudan terkin edilmesi" nedeniyle ''ipoteğin fekki'' davasının reddine karar verilmiş olup davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, dosyanın gönderildiği Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin 20/10/2022 tarih 2022/357 Esas - 2022/2358 Karar sayılı kararı ile; davanın, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda satış memurluğunca yapılacak işlemler esas olunacak üzere ipotek nedeniyle satış bedelinin davacıya ödenmesi gereken ve banka hesabında bulunan blokenin kaldırılması istemine ilişkin olup davacının talebinin taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olmadığı,uyuşmazlığın ortaklığın giderilmesi davası ile ilgili olduğu gerekçesiyle istinaf başvuru incelemesinin 6. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğine karar verilerek dosya dairemize gönderilmiştir. Dosya, her ne kadar Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5....
Davalılar vekilleri, halen eksik ve kusurlu işler bulunduğunu, iskân izninin usulsüz alındığını ve iptali için idare mahkemesinde dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemişler; bir kısım davalı arsa sahibi vekili, karşı davada, eksik ve kusurlu işbedeli ile sözleşmenin 47. maddesi ve devamında belirlenen inşaatın süresinde ve gereği gibi bitirilmemesi halinde ödenmesi gereken cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, mezkur sözleşmede öngörülen davacının eşinin taşınmazı üzerinde bulunan ve tarafların ortağı oldukları şirket lehine bankaca kullandırılan kredinin teminatı olarak tesis edilmiş ipoteğin kaldırılması taahhütlerini davalıların yerine getirmedikleri, ipoteğin fekki için gereken meblağın 463.000 TL olduğu, ipoteğin kaldırılması için gereken meblağın cezai şart olarak öngörüldüğü, kredi borcunun davadışı Liva Ltd. Şti. tarafından ödenip banka alacağının anılan şirkete temlik edildiği, bu suretle ipotek kaldırıldığı için ifa bedeline ilişkin talebin konusuz kaldığı ve fakat cezai şart tahsil isteminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizce verilen 17.9.2018 tarihli karar ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, davacının karar düzeltme isteminin ise çoğunluk görüşü doğrultusunda reddine karar verilmiştir....
in ödemesi gereken 160.000,00 TL'nin ödenmediğini ileri sürse de 160.000,00 TL'nin teminatı olarak ipoteğin kurulduğunu, davalının kendi edimini yerine getirmeden davacının edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, davalının protokolde belirtilen ödemeler ve makbuzların teslimine ilişkin zaman aralığı belirlenmediği yönündeki savunmasının protokolün 01.09.2015 tarihinde düzenlenmiş olması ve davalıya gönderilen ihtarın bu tarihten 3 yıl sonra olması nedeniyle davalının makul sürede ödemeleri yapmadığının kabulü gerektiğini istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüş, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, davalının dava dışı şirket hisselerinin davacıya devri nedeniyle düzenlenen protokol gereği davacı ...'ya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin davalının protokole aykırılığı nedeniyle kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir....
tarafça tesis edilen 1988 tarihli ipoteğin taşınmaz ana gayrimenkul halindeyken arsa üzerine tesis edildiğini, müvekkilinin arsa üzerine ipotek tesis edilmesinden sonra söz konusu taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurmak suretiyle iyileştirme yaptığını ve gayrimenkulün değer kazanmasını sağladığını, davacının taşınmaz üzerinde yaptığı iyileştirmelerden davalının faydalanması ve ipotek bedelini buna göre uyarlamasının hukuka uygun olmadığını, ipotek bedelinin emsal arsa bedelleri karşılaştırılmak suretiyle uyarlanabileceğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
banka lehine tesis ve tescil edilen ipotek işleminin TMK'nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince müvekkil banka lehine gerçekleştirilen ipoteğin korunması gerektiğini, müvekkil banka yönünden davanın husumet nedeniyle reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir....
Sözleşmede konulan teminat ipoteğinin kademeli kaldırılması öngörülmüş ve davacıların kaldırmaması nedeniyle ipotek mahkeme kararı ile kaldırılmış ise de; davalı yüklenici daha önce ihtarname göndererek ipoteğin kaldırılmasını istemediğinden dolayısıyla arsa sahiplerini temerrüde düşürmediğinden, ipoteğin kaldırılması talebini içeren 24.06.2003 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihine göre ihtarnamede belirtilen süre geçmeden inşaatı durdurmakta haklı sayılamaz ve bu tarihe kadar ipoteğin terkinindeki gecikmenin inşaatın teslim süresini etkileyeceği düşünülemez. (Daire’mizin 10.06.2003 gün 590/3111 sayılı kararı-arsa sahibinin temerrüdü ile ilgili) Yine davacı ... (...) babası arsa sahiplerinden ...’dan tapuda arsa payını devralmış ise de, sözleşmeden doğan hakları temlik almadıkça yükleniciye karşı ileri süremez....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taşeron tarafından açılan asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın iptâli; birleşen dava ise, eksik ve ayıplı iş sebebiyle bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada yüklenicinin açmış olduğu eksik ve ayıplı işlerin bedelinin tahsili istemli dava birleştirilmiş ve asıl davanın kısmen kabulü ile 8.026,72 TL üzerinden...
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/06/2013 NUMARASI : 2012/24-2013/147 Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki içme suyu barajı mutlak koruma alanında kalan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... Genel Müdürlüğü yönünden reddine, ... yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, içme suyu barajı mutlak koruma alanında kalan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ... Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın husumetten reddine, ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve belirlenen bedelin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Davacı ...'...