HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/218 KARAR NO : 2022/3178 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇEŞME İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/83 ESAS - 2021/187 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 diğer müvekkili T2 satın aldığı “İzmir İli, Çeşme İlçesi, Dalyan Mahallesi, 7186 Ada, 6 Parselde" kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilmiş olan ipotek bulunduğunu, bu ipoteğin alacaklısının, Fruko Meşrubat Pazarlama Ve Ticaret A.Ş'nin Ticaret Sicilinden terkin edilmiş göründüğünü, alacaklının terkin edilmiş bir tüzel kişilik olması ve ipoteği kaldırmaktan imtina etmesi nedeni ile, ipotek bedelinin alınması ve ipoteğin kaldırılması için 21/04/2021 tarihinde...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı banka müşterisi ... tarafından satın alınan davalı banka lehine ipotekli taşınmaz üzerine ikinci dereceden ve fekki bildirilinceye kadar davacı yararına ipotek oluşturulduğu, davalı bankanın ipoteği kaldırması halinde kredi kullandıran davacı bankanın ipoteğinin ilk sırada ve birinci dereceden kurulacak olması nedeniyle dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu nedenle de aktif dava ehliyetinin olduğu, davalı bankaca 04.06.2012 tarihinde dava dışı...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının maliki olduğu taşınmaz üzerine, satın alma tarihinden önce davalı ve dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak konulduğu savunulan ipoteğin, dava dışı şirketin bu ticari ilişki nedeniyle davalı şirkete herhangi bir borcunun kalmadığı iddiasıyla kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369’uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371’inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371’inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/134 Esas KARAR NO : 2022/157 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki) DAVA TARİHİ : 14/10/2021 KARAR TARİHİ : 09/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 11/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan tefrik edilen İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalı şirkete sözleşme kapsamında borcu olmadığının tespitine, müvekkile ait ipotekli ......... İlçesi, ........ Mahallesi ....... ada ....... parsel ......... pafta sayılı taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine ve ilgili şerhin tapu sicilinden terkinine, müvekkilin sözleşme gereğince verdiği 20.000 TL değerindeki teminat bonosunun iadesine arabuluculuk ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın 19/11/2018 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir....
Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu 845 parsel yönünden açılan davanın reddine, 846 parsel yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 243 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 229/1200 payı 100TL peşin, bakiye 129.900TL bedel için de ipotek tesisi ile satın aldığını, ipotek bedelinin 110.000TL bölümünü 12.11.2009; bakiye borcu da 06.05.2011 tarihinde ödediğini, ipoteğin kaldırılması için ihtar çektiğini, bedeli ödenen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, taşınmazın 12.11.2009 tarihinde 240.000TL bedelle satışını yaptığını, 12.11.2009 günü 110.000TL bedelin ödendiğini, bakiye 130.000TL bedel için ipotek tesisi sırasında 100TL daha ödenmesi ile 129.900TL bedel için ipotek konulduğunu, davacının 12.05.2011 tarihinde 19.900TL ödediğini, bakiye borcu ödemediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 14/10/2014 NUMARASI : 2014/537-2014/347 Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kullandığı krediyi ödediğini, davalının ise çek yaprakları nedeniyle riski bulunduğu gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki ipoteği fekketmediğini, çeklerin boş olarak çalındığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
tedbir talebinin teminatsız olarak kabulü ile davacıya 383 numaralı taşınmazın cebri icra yolu ile satışının tedbiren durdurulmasını, davacı ile davalı Emay arasında imzalanan 19/01/2015 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinin kurulduğu andan itibaren geçerli olduğunun tespiti ile taşınmaz üzerindeki haksız hacizlerin ve İİK 150/c satışa arz şerhinin fekkini, davalı T13 lehine tesis olunan ipoteğin terkinini, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde terdiden; taşınmaz için ödenen satış bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren, taşınmazın tapu devir işlemleri için davacı tarafından ödenen alım-satım harcı ile döner sermaye ücreti toplam bedeli olan 12.258,75- TL'nin 27/09/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı emay şirketinden tazmin ve tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....