Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; davacının dilekçesine eklediği 6 adet tahsilat makbuzu ile davalı idareye başvuruda bulunduğunu, davacının 18/02/1999 tarihinde yapmış olduğu ödemeye ilişkin bir dekont ibraz edemediğini, kurum arşivinde de ödeme ve dekont bilgisine rastlanılamadığını beyanla davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Her ne kadar böyle bir durumda ipoteğin kaldırılması için ipotek bedelinin yüzölçüm üzerinden ve dava tarihindeki rayiç değer karşılığı üzerinden tahsili karşılığında ipoteğin kaldırılması gerekir ise de, mahkememizce davacının ipotek bedelini daha önce ödediği kabul edilerek yeniden bedel ödenmesine gerek duyulmaksızın ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

Dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, davacıların davalı şirketten 26.08.2011 günlü sözleşmeyle 2380 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki N Blok PH2 numaralı bağımsız bölümü (yeni NG1 Blok 6 numaralı bağımsız bölümü) satın aldığını, bağımsız bölümün teslim edilmesine rağmen ortak alanlarda yapılması vaat edilen işlerin eksik ya da ayıplı imal edildiğini belirterek adi yazılı satış sözleşmesine göre ödenen 53.000 Sterlinin ödeme tarihinden en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsilini, olmazsa iskan ve sitedeki eksik ve ayıplı işlerden dolayı bedel indirimi yapılarak taşınmazın tapusunun davacı adına tescilini ve menfi zararlarının karşılanmasını talep etmiştir....

    şirket, davacılara, Satış Vaadi Sözleşmesi kapsamında satışını yapmış olduğu taşınmazı fiilen teslim ettiğini, davacının teslim tarihinden itibaren taşınmazdan aktif olarak yararlandığını, müvekkil şirket bu kapsamda ifadan kaçınmadığı gibi mümkün olan en erken sürede taşınmazın tapu devrini de gerçekleştirdiğini, ancak ülke çapındaki ekonomik kırılganlık müvekkilin takyidatsız olarak tapu devri yapmasını mümkün kılmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin davacı tarafın kullandığı krediden kaynaklandığını, yukarıdaki usule ve esasa ilişkin bütün itirazlarımız baki kalmak kaydıyla, davacı tarafın taşınmazın zilyetliğini devraldığı tarihten mahkemenizce sözleşmenin feshine karar verileceği tarihe kadar olan her türlü kullanım bedelinin ve yıpranma payının bilirkişi marifetiyle hesaplanmasının gerektiğini, bu nedenlerle; dava konusu taşınmazın bulunduğu site yönetimine müzekkere yazılarak taşınmazda kimin oturduğunun tespitini, bu kapsamda işbu davanın görevsizlik sebebiyle...

    Somut olaya gelince, davacı tarafından ipotek bedelinin 18.02.1999 tarihi itibariyle tamamen ödenmiş olup davanın açıldığı tarihte, dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan ipoteğin haklı ve yasal dayanağı bulunmadığından ve mahkemece, davacının talebinin kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiğinden, yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve harçlandırılan dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının aleyhine hüküm verilen davalı tarafa yükletilmesi ve yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine yine harçlandırılan dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....

      konusu alacağın ödenmesi ile ipoteğin kaldırılması kararının icra müdürlüğü tarafından verileceği, somut olayda da takibe geçilmiş olması ve ipotek ile temin edilen alacağın ödenmiş olduğu ihtilaf konusu da olmadığı, bu durumda ipoteğin kaldırılması kararı vermek icra müdürlüğü görevi içinde yer aldığı, talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, haklı şikayetlerinin kabulü ile 16.08.2022 tarihli ipoteğin kaldırılması talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İmar Kanunu uyarınca konulan idari bir işlem olması nedeniyle söz konusu uyuşmazlığa idare mahkemelerinde bakılması gerektiği, ipoteğin taşınmazın bulunduğu adanın imar uygulaması sırasında ödenmesi gereken teknik alt yapı bedelinin ödenmemesi sebebiyle taşınmaz üzerine ipotek konulmasına ilişkin olduğu ve yerel mahkeme kararı ile belirlenen ipotek bedelinin bunu karşılama imkanının bulunmadığını belirterek hukuka aykırı ve hakkaniyete aykırı kararın kaldırılması gerektiğini talep etmiştir. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir....

      A.Ş. arasında gerçekleşen ticari iş dolayısıyla müvekkilinin, davalıya borçlanmış ve bu borcu karşılığı belirtilen taşınmazı 22.04.2016 tarih ve ... yevmiye numarası ile davalı ... lehine ipotek ettirdiğini, müvekkilinin daha sonra davalı şirkete olan borcunu ödediğini, ancak müvekkilinin o dönemdeki hukuki bilgisizliğinden ve taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasının fiili olarak kendisine bir zararının bulunmadığı düşüncesinden dolayı davalı şirketten veya ilgili tapu müdürlüğünden taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması yönünde bir talepte bulunmadığını, müvekkilinin geçtiğimiz günlerde söz konusu taşınmaz üzerinde ayni hakka ilişkin bir işlem yapmak istediğini ancak taşınmaz üzerinde ipotek bulunuyor olması nedeniyle bu işlemi gerçekleştiremediğini, müvekkilinin, ipoteğin kaldırılması amacıyla davalı şirket olan ......

        Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının 4 numaralı hüküm kısmında belirtilen vekalet ücreti takdirinin hukuka aykırı olduğunu, 13.552,60 TL vekalet ücreti takdiri gerektiğini, usul ve esas bakımından yerel mahkeme kararının hukuka uygun olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda düzeltilerek karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Davacı tarafından ipotek bedelinin artırılması ve tahsili talebi ile davalı tarafından ise karşı dava ile ipoteğin kaldırılması talebi ile dava açılmıştır. Mahkemece davacının davasının kabulüne, davalı karşı davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması talebinin reddine ilişkin hüküm kurulmuş olup, verilen karar davalı karşı davacı tarafından istinaf edilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, imar uygulaması sırasında davalı yararına konulan ipoteğin davalı idare tarafından ipotek bedelinin faizi ile birlikte ödenmesi istenmesi nedeniyle, faizi ile yatırdıklarını, ipoteğin fek edilmediğini ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin hükmen fekkini talep etmiştir. Yargılama aşamasında tapu kaydından ipoteğin fek edildiğinin anlaşılması üzerine istemlerini ıslahla, yatırdıkları faiz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesine dönüştürmüşlerdir. İstem bu haliyle, fazladan ödenen faiz bedelinin tahsili isteğine ilişkin olup, temyiz inceleme merci 2797 Sayılı Yasanın 14.maddesi uyarınca 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Anılan Daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 13.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Davalı, satışın ipotekli olarak 03.09.1996 tarihinde yapıldığını, zaman aşımının gerçekleştiğini, husumetin eksik yöneltildiğini, ipoteğin davacının borcunu ödememesi nedeniyle kaldırılamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davcı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan ipoteğin davalı tarafından bilahare kaldırılması şartı ile satın aldığı taşınmazın, ipotek alacaklısı tarafından icra yolu ile satışı istendiğinden, sözleşme gereğince edimini yerine getirmeyen davalıya taşınmaz için ödediği 71.000 USD karşılığı 100.000,00 YTL’nin tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı ise aşamalardaki beyanlarında taşınmaz bedeli için verilen senet bedellerinin ödenmemesi nedeniyle ipoteği kaldıramadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Taraflar arasında davacı tarafından 71.000 USD nin ödendiğine ve ipoteğin davalı tarafından kaldırılacağına dair uyuşmazlık yoktur....

            UYAP Entegrasyonu