İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece ".....Somut olayda; Davacı ile davalı arasında 18/04/2013 tarihinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Borçlanma Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme ile Kadıköy Tapu Müdürlüğünün cevabi yazısına göre tapuda Davacı T1 adına kayıtlı olduğu ve davacıya fiilen de teslim olunduğu anlaşılan dava konusu İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mah. 3401 Ada, 283 Pafta, 3 Parselde kayıtlı A Blok, 18.Kat 405 nolu bağımsız bölümün 390.000- TL bedelle bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın bedelinin davacı tarafından düzenli olarak ödendiği ve davacıya 07/07/2017 tarihinde fiilen teslim ile 27/08/2018 tarihinde tapu devrinin yapıldığı, ancak tapu kaydı üzerinde bulunan hacizler nedeniyle, gayrimenkulün sözleşme tarihi olan 18/04/2013 tarihi itibariyle mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti, dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı Şekerbank tarafından konulan ihtiyati haciz ve diğer hacizlerin kaldırılması, taşınmaz üzerindeki hacizlerin bedelinin...
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/890 E. sayılı dosyasının 14/12/2021 tarihli ara kararı ile tesis edilen ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkindir....
konusu alacağın ödenmesi ile ipoteğin kaldırılması kararının icra müdürlüğü tarafından verileceği, somut olayda da takibe geçilmiş olması ve ipotek ile temin edilen alacağın ödenmiş olduğu ihtilaf konusu da olmadığı, bu durumda ipoteğin kaldırılması kararı vermek icra müdürlüğü görevi içinde yer aldığı, talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, haklı şikayetlerinin kabulü ile 16.08.2022 tarihli ipoteğin kaldırılması talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davacının tapuda taşınmaz üzerindeki rehni bilerek ve isteyerek taşınmazı aldığını, taşınmazı rehni ile kabul ettiğini açıkça beyan ettiğini, tanık beyanlarının da bu yönde olduğunu, satıştan 4 yıl sonra bu davaya açmasının kötü niyetli olduğunu beyan ederek, davacının istinaf nedenlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, davacının, davalıdan satın almış olduğu taşınmazın üzerindeki davalının borcundan kaynaklı ipoteğin kaldırılması için ödediği bedelin davalıdan tahsili talebini ilişkindir....
Somut olaya gelince, davacı tarafından ipotek bedelinin 18.02.1999 tarihi itibariyle tamamen ödenmiş olup davanın açıldığı tarihte, dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan ipoteğin haklı ve yasal dayanağı bulunmadığından ve mahkemece, davacının talebinin kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiğinden, yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve harçlandırılan dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının aleyhine hüküm verilen davalı tarafa yükletilmesi ve yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine yine harçlandırılan dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince; davanın HMK'nun 114/1- C ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden reddine, karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil ile ipoteğin fekki talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine aittir. Ancak 7....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2020/529 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan Akbank T.A.Ş. T3 Anonim Şirketi lehine tesis edilmiş ipoteklerin ve tapuda görünen tüm hacizlerin ayrı ayrı fekki ile İstanbul İli Esenyurt İlçesi Koza Mahallesi 1638. Sokak Koza Park evlerinde bulunan 319 numaralı bağımsız bölüme ait tapu üzerindeki ipoteğin ve tespit edilecek diğer takyidatların fekkini istediklerini, geç teslim nedeniyle uğranılan zararın tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkilinden fazladan alınan tapu masrafının iadesini talep ettiklerini, davaya konu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Koza Mah., 1638. Sok. adresinde kain Koza Park Evlerinde bulunan 613 bağımsız nolu taşınmaz üzerinde AKBANK T.A.Ş....
Davacının iddiası, taşınmazın ayıplı yapıldığı, iskanının alınmadığı ve zamanında teslim edilmediği, bu bakımdan sözleşmede kararlaştırılan kira kaybından kaynaklı cezai şart tazminatının ve ayıplı ifa nedeniyle oluşan zararların ödenmesi gerektiği yönündedir. Davalının iddiası ise taşınmazın ayıplı olmadığı, mücbir sebepler nedeniyle gecikme yaşandığı yönündedir. Taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve çözüme kavuşturulması gereken temel problem; yapılan işin ayıplı olup olmadığı ve mücbir sebebin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı, davacının talep ettiği taşınmazın yapılması ve teslimi işini belirli bir ücret karşılığında, bağımsız olarak üstlendiğinden taraflar arasındaki sözleşme, istisna sözleşmesidir (TBK. m. 470). Davacı taraf, davalının üstlenmiş olduğu işleri tam ve gereği gibi zamanında yerine getirmediğini iddia etmekte cezai şart tazminatı ve uğradığı zararları talep etmektedir....
Hukuk Dairesinin 2010/2064 Esas, 2010/3290 Karar sayılı ilamında “Tapu iptali ve ipoteğin kaldırılması yönündeki davada, bankanın kötüniyetinin kanıtlanamadığından banka yönünden ipoteğin kaldırılması yönündeki talebin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına" karar verildiğini, Yargıtay 14....
A.Ş. arasında gerçekleşen ticari iş dolayısıyla müvekkilinin, davalıya borçlanmış ve bu borcu karşılığı belirtilen taşınmazı 22.04.2016 tarih ve ... yevmiye numarası ile davalı ... lehine ipotek ettirdiğini, müvekkilinin daha sonra davalı şirkete olan borcunu ödediğini, ancak müvekkilinin o dönemdeki hukuki bilgisizliğinden ve taşınmaz üzerinde ipotek bulunmasının fiili olarak kendisine bir zararının bulunmadığı düşüncesinden dolayı davalı şirketten veya ilgili tapu müdürlüğünden taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması yönünde bir talepte bulunmadığını, müvekkilinin geçtiğimiz günlerde söz konusu taşınmaz üzerinde ayni hakka ilişkin bir işlem yapmak istediğini ancak taşınmaz üzerinde ipotek bulunuyor olması nedeniyle bu işlemi gerçekleştiremediğini, müvekkilinin, ipoteğin kaldırılması amacıyla davalı şirket olan ......