"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı; dava dışı şirketin davalı bankadan alacağı krediye teminat olmak üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettirdiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı alacağı olan 94.000 TL’nin 2007 yılı içinde ödediğini, davalı bankanın dava dışı şirkete verdiği çeklere karşılık 537.63 TL miktarlı takip başlattığını belirterek takibin kaldırılmasına, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir....
İcra İflas Kanununun 226.maddesinde iflas masasının kanuni mümessilinin "iflas idaresi" olduğu belirtilmiş aynı kanunun 184.maddesinde ise, müflisin hangi mallarının ne zamana kadar iflas masasına gireceği açıklanmış olup, müflise gelen bütün mektup ve sair mevrudelerin de iflas masasına gönderileceği hükme bağlanmıştır. Aynı şekilde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94.maddesi de tebliğin "mükelleflerce, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine" yapılacağını hükme bağlamıştır. Açıklanan kanuni hükümleri uyarınca temyiz talebinde bulunan Maliye ve Gümrük Bakanlığının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26. maddesinin 1.bendi hükmü gereğince, müflisin dahil olduğu iflas masası adresinde takibin yenilenmesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ve kararın bir örneğinin Maliye ve Gümrük Bakanlığına tebliğine karar verildi....
Maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; aynı Yasanın 322. maddesine göre hüküm fıkrasından ''zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASI'' kısmının çıkartılarak yerine "kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
hükmün 1412 Sayılı CMUK'nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar aynı kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; aynı Yasanın 322. maddesine göre hüküm fıkrasından "zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASI" kısmının çıkartılarak yerine "kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle düşmesine" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.12.2020 tarih ve 2020/114 E. - 2020/613 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının maliki olduğu taşınmaza, dava dışı 3. kişi ... Ayakkabı Çanta Sarraciye Tekstil İnş. San ve Tic. A.Ş.'nin davalı bankaya olan kredi borcuna teminat olmak üzere ipotek tesis edildiğini, dava dışı 3. kişinin davalı bankaya herhangi bir borcu olmamasına karşın davacının ipoteğin terkini taleplerinin davalı tarafından reddedildiğini ileri sürerek, ipoteğin terkinini talep etmiştir. Davalı vekili, dava dışı 3. kişi ... Ayakkabı ... Ltd. Şti’nin, Gönüllü Ayakkabı Çanta ve Konf. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd....
red kararı verilmiş olup dava 1.000.000 TL bedelli ipoteğin fekki ve kefaletin geçersizliği istemiyle açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı eşin malik olduğu ve aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalılardan banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. İpotek 25.01.2011 tarihinde tesis edilmiş, dava 25.10.2013 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinden sonra dava konusu taşınmazın ihale ile satıldığı ve ihalenin 29.09.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın satış suretiyle eşler dışında, üçüncü bir kişi adına tescili sonrasında aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın konusu kalmamıştır....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması ile yetinilmesi gerekirken "ipoteğin kalkmasından veya lehine ipotek konulanın muvafakat göstermesinden sonra ödenmesine karar verilmesi" ile davacının tescil talebi olduğu halde ayrıca yol olarak terkine de karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm kısmının 1.fıkrasının son satırındaki "ve yol olarak terkinine" ibaresi ile 3.fıkrasının ikinci satırındaki "ipoteğin kalkmasından veya lehine ipotek konulanın muvafakat göstermesinden sonra" ibaresinin hükümden çıkarılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup dava konusu ipotek akdinde sadece kredi borçlarının değil, bunun dışında ''Uzun süreli konut destek kredisi sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmeleri ve genel kredi taahhütnameleri/genel kredi sözleşmeleri ile bundan böyle tevdi edeceği uzun süreli konut destek kredisi sözleşmeleri ve genel kredi taahhütnameleri/genel kredi sözleşmeleri uyarınca ve üçüncü kişiler tarafından ... ile ilgili olarak bankaya veya bankanın diğer şubelerine ve...Şubesi'ne tevdi edilmiş ve bundan böyle tevdi edilecek kefaletler uyarınca...'ya banka veya bankanın ... tarafından açılmış ve/veya açılacak nakdi ve gayrinakdi ''kısa , orta ve uzun vadeli '' her türlü kredilerden ötürü ve her ne suretle ve her ne sebeple olursa olsun,...'...
İcra Mahkemesi'nin 2012/128 Esas sayılı dosyası ile iptal edilen icra emrinin bu kararın temyiz sonucu beklenmeden aynen ve yeniden gönderildiği, ihtar konusu borcun bulunmadığı, takip dayanağı ipoteğin geçersiz olduğu, ihtar tebliğlerinin usulüne uygun olmadığı, alacağın zamanaşımına uğradığı, ipoteğin tüketici kredisi için verilmiş olduğu belirtilerek itiraz ve şikayette bulunulduğu görülmüştür. Mahkemece ödeme emrinin usulüne uygun olduğu, yeniden ödeme emri tebliğ edilmesinin usule aykırı bulunmadığı, ayrıca şikayete konu yapılan sair hususların 2012/128-155 sayılı dosyadan karara bağlandığı belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiştir. Anılan kararda, diğer iddialara girilmeden İİK'nun 58 ve 61. maddeleri uyarınca icra emrinin iptaline karar verildiği, bu kararın hüküm bölümünde de açıkça diğer şikayet ve itirazların ise incelenmediği belirtilmiştir. Bu nedenle Mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir....