Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından aile konutu şerhi davasında verilen karar yönünden, davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması davasında verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı bankanın ipoteğin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı kadının aile konutu şerhine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, davalı bankaya husumet...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, Bulgaristan' dan zorunlu göçe tabi tutulan soydaşlarımızın birer konut sahibi olmaları için başlatılan proje kapsamında yapılan konutların İskan Kanunu hükümleri doğrultusunda geri dönüşümlü kredi kullandırmak suretiyle tahsisinin kararlaştırıldığını, müvekkiline de bu şekilde konut tahsis edildiğini ve borçlanma sözleşmesi düzenlenip, kredi borcuna teminat olarak gayrimenkulün banka lehine ipotek edildiğini, müvekkilinin davalıya olan borcunu tamamen ödemesine ve ipoteğin kaldırılması talebine rağmen bir sonuç alınamadığını iddia ederek ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, icra dosyasından müvekkiline gönderilen haciz ihbarnameleri sonucu müvekkilinin mal varlığına haciz konulduğunu, menfi tespit davası açtıklarını, dosya borcunu karşılayacak miktarda teminat mektubunu icra dosyasına ibraz ettiklerini, hacizlerin aşkın hale geldiğini, hacizlerin devam etmesinde alacaklının hukuki yararı kalmadığını, hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine dair müdürlük kararının kaldırılması gerektiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2020/20979 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı T4 A.Ş. tarafından borçlular İrfan Uğur, Muhammed Furkan Uğur ve Adahan Petrol Otomotiv.... A.Ş....

      borçluları ile müvekkili de kapsayacak şekilde malvarlığına haciz konulmasının talep edildiğini, her ne kadar tedbir kararı ve devam ettiği bilgisi müdürlüğe bildirilip, takibin durdurulması ve konulan hacizlerin fekki talep olunmuşsa da, müdürlüğün 27.2.2018 tarihinde takibin durdurulması talebinin kabulüne, hacizlerin kaldırılması talebinin reddine kararverdiğini, açıkça tedbir kararının devamı müddetince konulan hacizlerin kaldırılması gerekirken, takibin durdurulmasına karar verilirken usulsüz konulan hacizlerin devamına karar verilmesinin yasal olmadığını beyanla şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğünün 27.2.2018 tarihli kararının ' hacizlerin kaldırılması talebinin reddine '' kısmının kaldırılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmesini istemiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, borca itiraz, hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borçlu şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, diğer borçlu yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İlk Derece Mahkemesi tarafından, dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen protokolün 5. maddesi gereğinin davacı tarafından yerine getirilmediği, ipoteğin kaldırılması koşullarının oluşmadığı, davacıların sözleşmenin 6. maddesi hükmüne dayanarak sözleşmenin 2. maddesindeki ödemeleri yapmadığı iddiasıyla sözleşmenin geçersizliği ve ipoteğin kaldırılması talebinin HMK'nın 2. maddesine uygun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tarafların kabulünde olan davalının protokolde ayrıntılı olarak belirtilen toplamı 88.226,00 TL olan ödemeleri yapmadığını, davacının ödemeler yapılmadan ipotek kurmak yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalının davacı ...'...

          Katında bulunan 67 nolu mesken nitelikli bağımsız bölümün satışının tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava,genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. 30/11/2021 gün ve 31675 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hâkimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesi'nin 25/11/2021 gün ve 1232 sayılı kararı ile finans dava ve işlerine bakmak üzere ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine karar verilmiş olup Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı yargı çevresinde ihtisas mahkemesi olarak 6. Asliye Ticaret Mahkemesi belirlenmiştir. Dava dilekçesi kapsamında söz konusu uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesi kapsamında verilmiş olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluşla başlatılan icra takibine itirazın iptali olup davaya konu talebe finans mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden dosyanın Bakırköy ......

            Asliye Hukuk(Ticaret mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince; İİK 72/son maddesi ve İİK 150 maddelerin incelenmesinden bu tip davalarda var olması gereken ilk hususun mevcut bir takibin olması gerektiği, yetkisizlik kararında belirtilen Yargıtay 19. H.D.'nin kararlarında da icra takibine vurgu yapıldığı ancak dosyanın incelenmesinde ise davanın yapılan takipten bağımsız olarak ipoteğin irdelenmesi talebinin öncellendiği açıktır.Yani açılan davanın temelinde menfi tespitten ziyade yani açılan davadaki talebin borçlu olunmadığının tespitinden ziyade ipotek senedindeki ipotek borçlusu olan davacı ... ... ÜRÜNLERİ .... LTD. ŞTİ.'nin imzasının bulunmadığı yani mevcut halde ipoteğin hiç yer almadığı ve bu doğrultuda ipoteğin borçtan bağımsız olarak doğrudan doğruya kaldırılması talebini içerdiği anlaşılmaktadır....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 243 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 229/1200 payı 100TL peşin, bakiye 129.900TL bedel için de ipotek tesisi ile satın aldığını, ipotek bedelinin 110.000TL bölümünü 12.11.2009; bakiye borcu da 06.05.2011 tarihinde ödediğini, ipoteğin kaldırılması için ihtar çektiğini, bedeli ödenen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, taşınmazın 12.11.2009 tarihinde 240.000TL bedelle satışını yaptığını, 12.11.2009 günü 110.000TL bedelin ödendiğini, bakiye 130.000TL bedel için ipotek tesisi sırasında 100TL daha ödenmesi ile 129.900TL bedel için ipotek konulduğunu, davacının 12.05.2011 tarihinde 19.900TL ödediğini, bakiye borcu ödemediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

                Somut olayda, davacının ipoteğin kaldırılmasını istediği taşınmazın Birecik ilçesi sınırları içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde dava dilekçesinde yer alan menfi tespit talebi yönünden taraflar arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden ise kesin yetki kuralı bulunduğundan yetki sözleşmesi ile belirlenen yer mahkemesi yetkili olmayacaktır. O halde menfi tespit davası ve ipoteğin kaldırılması talepleri yönünden davaların tefrik edilmesinin düşünülmesi ve menfi tespit davası yönünden ... 49. Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden de Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme sıfatıyla yargılamaya devam etmesi gerekmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) çözümlenmesi gerekmektedir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 22. ve 23. maddeleri gereğince ......

                  UYAP Entegrasyonu