WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, ipoteğin geçersiz olduğunu, ipotek ile teminat altına alınan borcun ödenmesi ile ipoteğin kaldırılması gerektiğini ileride ipotekli taşınmazın satılması ve satış bedelinin alacaklılara yetmemesi halinde ileri sürebilir. Bu aşamada açılan dava açıklanan nedenlerle yerinde değildir. Mahkemece davanın yukarıda belirtilen nedenlerle reddi gerekirken ipoteğin ayni nitelikte bir hak sağladığı, kambiyo senedine dayanan haczin şahsi bir hak sağladığı gerekçesiyle reddi isabetli değilse de sonuç itibariyle yerinde olan kararın gerekçesinin değiştirilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan gerekçeyle hükmün ONANMASINA 27.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı ... kayyımı vekili, 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmazda ipotek borçlusu gözüken ... mirasçıları tarafından gaip ... oğlu ...’in ipotek alacaklarının yasal faizi ile ödendiğinden, ipoteğin kaldırılması için tapu müdürlüğüne başvurulduğu, tapu müdürlüğü tarafından söz konusu ipoteğin mahkeme kararı ile kaldırılması gerektiği gerekçesi ile talebin reddedildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir....

      İstinaf Sebepleri Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarlayarak müvekkilinin hacizli olarak satın aldığı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin İİK 106. maddede yazılı sürede satış istenmemesi nedeniyle düştüğünü, İİK 110. maddedeki şartın gerçekleşmesi halinde müvekkilinin haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olduğunu, hacizlerin 30.11.2016 tarihinde konulduğunu, müvekkilinin taşınmazları 24.03.2017 tarihinde satın aldığını, 1 yıllık yasal sürede alacaklı tarafından satış istenmediğini, hacizlerin kaldırılması gerektiğini iddia etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 30.11.2016 tarihinde takip borçlusu dava dışı ... Turizm Ticaret A.Ş. adına kayıtlı İstanbul ili, Tuzla ilçesi, Orhanlı Mah....

        davayı açmak durumunda kaldıklarından bahisle müvekkillerine ait olan daire üzerindeki ipoteklerin ve tüm hacizlerin müvekkillerinin borcu olmaması ve müteahhide avans olarak verilen tapunun karşılığı olması nedeniyle daire üzerindeki hacizler ve ipotek nedeniyle başlatılmış icra takiplerinin tedbiren olduğu yerde durdurulmasına, daire üzerindeki ipotek ve hacizlerin feklerine (kaldırılmalarına) ve ......

          Dolayısıyla malikteki değişiklik, kayıttaki ipoteğin terkinini gerektirmez. Mahkemece ipoteğin terkini isteminin reddi yerine bu istem bölümünün de yasaya aykırı olarak hüküm altına alınması doğru değildir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş, davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, ipoteğin devamına karar verilmiş, hükmü, davacı vekili ve asli müdahil ... A.Ş. temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Asli müdahilin temyiz itirazlarına gelince, Dava konusu 505 ada 684 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 10 nolu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerinde müdahil şirket ve dava dışı şahıslar lehine konulmuş haciz şerhleri bulunmaktadır....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Davacı tarafından İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2016/3087 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip konusu taşınmaz üzerinde iki ayrı takip dosyasından hacizleri bulunduğu, bu nedenle taşınmazın satış bedelinin sıra cetveli yapılmadan ipotek alacaklısına ödenemeyeceği iddiasıyla icra müdürlüğüne başvurduğu, icra müdürlüğünün 09/04/2021 tarihli kararıyla davacı lehine konulan hacizlerin takip konusu ipoteğin tesis edildiği tarihten sonra konulduğu gerekçesiyle istemi reddettiği, davacı tarafından bu kararın şikayete konu edildiği anlaşılmıştır. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

            Somut olayda, davacı borçlunun İş Bankası ve HSBC bankalarındaki hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılması talebinin 18/10/2021 tarihli müdürlük kararı ile reddedildiği, icra müdürlüğünün haciz talebi üzerine belirtilen bankaların takip dosyasına gönderdikleri yazı cevaplarının içeriği, yukarıda belirtilen yasal mevzuat dikkate alındığında icra müdürlüğü ve ilk derece mahkeme kararı kararı usul ve yasaya uygun olmakla, yerinde görülmeyen istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Noterliğinin 22/06/2018 tarih ve 17239 yevmiye numaralı sözleşmesi ile yeni bir sözleşme aktederek bu kez 21/06/2018 tarihinde konutu teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davalı T7 Koza taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekleri bahane ederek taşınmazın müvekkili adına uzun bir süre tescilden kaçındığını ve taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırmadığını, davaya konu taşınmazı ipotek ve hacizlerden ari bir şekilde müvekkili adına tescil ettiremeyen davalı T7 KozA'nın hukuki ayıbının söz konusu olduğunu ve bununla ilgili sorumluluğun davalı T7 Koza'ya ait olduğunu, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıya davalıdır şerhi konulmasını, davalının borçları sebebiyle konulan ipoteğin ve hacizlerin fekkine, davalı T5 T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı T7 Koza İnşaat San. ve Tic....

            Mahkemece, davalının ayıplı işlerle ve bedellerle ilgili hukuk davası açmakta muhtariyetine, cezai şart alacağı oluşmadığından reddine, dava konusu 17 no'lu dairedeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı arsa sahibi vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan, yükleniciye ait bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 26.10.2009 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, arsa sahibine 19 ve 20 no'lu bağımsız bölümlerin verilmesi, yükleniciye ait 17 ve 18 no'lu bağımsız bölümler üzerine ipotek konulması, 19 ve 20 no'lu bağımsız bölümlerin kaba işlerinin bitmesi halinde 18 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması, ince işlerinin bitmesi halinde ise 17 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması kararlaştırılmıştır....

              Davalının dava tarihinden önce ve davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin tebliğinden itibaren süresi içerisinde tapu müdürlüğünden ipoteğin kaldırılması talebinde bulunduğu, tapu müdürlüğünce dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarında İcra İflas Kanununun 150/c maddesi şerhi bulunması nedeni ile ipoteğin terkini işleminin yapılamayacağının bildirildiği; davalının dava açıldıktan sonra tekrar ipoteğin kaldırılması için tapu müdürlüğüne başvurduğu ve tapu müdürlüğünce aynı şekilde cevap verildiği anlaşılmıştır. Bu duruma göre, davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından davalı aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu