WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinede;Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun bir kısım belediyelerdeki hak ve alacakları ile taşınır ve taşınmaz mallara haciz konulduğu, borçlunun dosya borcunun ödendiğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine borçlunun memurluk kararının iptali ile taşınmazlar üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla belediyelerdeki alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibe konu borcun tamamen ödenmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması , olmaz ise fazla hacizlerin kaldırılması istemine yönelik olup başvuru bu hali ile İİK'nun 71. maddesine dayalı...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/05/2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin 1451 ada 100 parselde bulunan A Blok Zemin Kat 17 No'lu bağımsız bölümü 31/01/1989 tarihinde satın aldığını, taşınmazda davalı tarafından konulmuş ipotek bulunduğunu, davacının ipoteğin kaldırılması için davalıya ulaşamadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, ipoteğin satış bedeli için konulduğunu kendisine ödeme yapılmadığını, ipotek bedelinin yatırılması gerektiğini savunmuştur....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya içerisinde süresinde satış talep edildiğini ve satış avansı yatırılmış olmasına rağmen hukuka aykırı şekilde icra müdürlüğünce 150/c şerhi terkin edildiğini ve dosya kaydının 150/e maddesine göre kapatıldığını, icra müdürlüğünce 22.03.2021 tarihli 150/e ve 150/c şerhinin terkinine ilişkin kararın kaldırılması ve mahkemece malikin değişmesi sebebiyle yeniden 150/c şerhinin işlenememesine yönelik karar eksik ve nakıs olup kaldırılması gerektiğini, dosya içerisinde 02/08/2019 tarihinde satışa esas olmak üzere kıymet takdiri yapılmak üzere talep açıldığını ve aynı gün satışa esas olmak üzere satış avansı yatırılmış olmasına rağmen borçlunun talebi ile İİK 150/C şerhinin terkin edilmesinin hatalı olduğunu, borçlu hacizlerin düştüğünden bahisle İİK 150/C uyarınca konulmuş olan şerhi ve İİK 105/ E uyarınca konulmuş olan hacizlerin kaldırıldığını, akabinde taşınmazı kötüniyetli olarak 3. şahıslara satmış olup...

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/48 Esas, 2022/279 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin süre yönünden reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2018/13408 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, takibe dayanak ipoteğin zorunlu ipotek olduğunu, bu nedenle ipoteğin haczedilmezlikten feragat anlamına gelmediğini, davacının usulsüz tebligat nedeniyle takipten haberinin olmadığını ve takibi dava tarihi itibarıyla öğrendiğini, taşınmazına davacının haline münasip tek evi olduğunu, İİK'nın 82. maddesi gereği taşınmazın satılmasının mümkün olmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

      Şahıslardaki hak ve alacaklar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş mahkemesinden ihtiyati haciz kararı aldıklarını ve takip başlattıklarını, süresinde takip başlatılmadığı iddiasının yerinde olmadığını, icra müdürlüğünün alacağın ilama dayalı olması nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus takibi resen ilamlı takibe çevirdiğini, bu nedenle davacının; takip talebinin reddi iddiasının da doğru olmadığını, amaçlarının takibi sürüncemede bırakmak olduğunu, hacizlerin taşkın olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; Davacının taşkın haciz şikayetinin reddine, davacının taşınır rehni nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, davacının İİK m. 264’e göre süresinde kararın infazına başvurulmadığı bu nedenle hacizlerin kaldırılması gerektiği talebinin reddine, karar verilmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/459 Esas sayılı dosyası ile bağlayıcı hale geldiğinden müvekkili açısından geçici mühletten önce konulan hacizlerin İİK'nun 308/ç maddesi uyarınca kaldırılması gerektiğini belirterek şikayetin kabulü ile İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 2018/10966 esas sayılı dosyasında, müvekkiline ait taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, davaya konu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına yönelik 16.09.2021 tarihli talebinin İzmir 14....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı kadın eş tarafından diğer davalı banka lehine dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini iddia ederek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir....

        DELİLLER: Tapu senedi sureti, tapu kaydı, gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan tüm deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti, ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut tapu kaydı, tapu senedi ile tüm bilgi ve belgelerden dava konusu daire niteliğindeki taşınmazın dava açılmadan önce 12/10/2018 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davacı adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında davalı Şekerbank T.AŞ.'nin alacaklı olduğu haciz şerhi ve diğer davalı Turkland Bank A.Ş.'nin alacaklı olduğu, diğer davalı Emay ...A.Ş.'...

        Bu durumda takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması gerekir. Borçlunun icra müdürlüğüne başvurusu ile icra müdürlüğünün 22/11/2014 tarihinden önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar vermesinde usul ve yasaya bir aykırılık yoktur. Bu durumda mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken icra müdürlüğü kararının iptaline hacizlerin devamına karar vermesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İtirazın iptali kararının kaldırılmasından sonra icra müdürlüğünce takibin doğrudan durdurulması ve takibin ilerlemesini sağlayacak hiçbir işlemin yapılmaması gerekir. Aksi hal, bu işlemlerin hükümsüzlüğü sonucunu doğurur. Ancak, icranın iadesi, hacizlerin kaldırılması gibi işlemler ise ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olup ilam kesinleşmeden hacizler kaldırılamaz ve icra iade edilemez. Somut olayda; itirazın iptaline dair ilamın istinaf mahkemesince kaldırılması üzerine takip yasa gereği kendiliğinden durmuş olup, icra müdürlüğünce gerek taraflardan birinin başvurusu gerekse re'sen takibin durdurulması gerekirken, alacaklının bu yöndeki talebinin kesinleşmiş ilamın ibraz edilmesi şartına bağlı tutulmasına dair 11.03.2022 tarihli kararı İİK'nın 40. maddesine açıkça aykırıdır. Ancak, davacı borçlu vekili ayrıca hacizlerin de kaldırılması isteminde bulunduğundan, icra müdürlüğünce ilamın kesinleşmesinin aranması, hacizlerin kaldırılması talebi yönünden yerinde ve isabetlidir....

          UYAP Entegrasyonu