Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/36E. 2012/283K. sayılı ilamıyla satış şartlarının yasal olarak mümkün olmaması gerekçesiyle iptalinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, mahkeme kararıyla belirtilen gerekçeyle iptal hükmü kurulmakla artık geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceğine göre, davanın açıklanan bu niteliğiyle sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklandığı sonucuna varılmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sebepsiz Zenginleşme” başlıklı 732.maddesinin dördüncü fıkrası aynen: “Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklindedir. Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (Bozgeyik, H.: Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Cilt:VII, Atatürk Üniv. Huk. Fak. Dergisi Haziran-2003, s.589 vd.)....

      taşınmazına konan ipoteğin kaldırılması ve ipotek akdinin geçersizliğine karar verilmesi halinde, ipoteğin paraya çevrilmesi ile başlatılan Ankara 19.İcra Müdürlüğünün 2015/9565 esas sayılı takibinin de iptalinin gerekeceği aykırı olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla Ankara ili, Çankaya İlçesi, Dikmen mahallesi, 9435 ada, 20 parselde kain, 4 no'lu bağımsız bölümde bulunan taşınmazı üzerine konan, hukuka ve usule aykırı, irade sakatlığı nedeniyle yok hükmünde Ankara, Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 22/06/2010 tarihli, 13805 yevmiye no'lu ipoteğinin terkini ve müvekkili yönünden ipotek işleminin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * alacağın ödenmesi sebebine dayalı, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.12.2007 (Salı)...

        ipoteğin de kaldırılması talep edildiği, icra müdürlüğü 16.08.2022 tarihli kararı ile, ipoteğin kaldırılmasının alacaklı talebiyle, genel mahkemede dava yolu ile olacağını, ipoteğin kaldırılmasının icra müdürlüğü görev alanı dışında olduğu gerekçesi ile red edildiği, görülmektedir....

        Geçici 7.maddesi ve yine TTK.547/2.maddesi gereğince ihyasına karar verilmesini, tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi için tasfiye memuru veya memurları atanmasına karar verilmesini, davalı olarak gösterilen -------- yasal hasım olması nedeni ile davalı aleyhine yargılama gideri ile karşı vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ve dava etmiştir. Tasfiye memuru------- olan, başta imza yetkileri olmak üzere tüm yetkilerinin iptal edildiğini, dolayısıyla emeklilik nedeniyle çalışma hayatında tamamen çekilmiş olduğunu, temsil yetkisine sahip olmadığını, ikametgah,------------ iştiraklerinde olan, başta imza yetkileri olmak üzere tüm yetkilerinin iptal edildiğini, temsil yetkisine sahip olmadığını, ikametgah, yaş ve sağlık durumu nedeni ile tasfiye memurluğu görevinden affını talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, tasfiye sonucu terkin olunan şirket lehine 8 taşınmazda konmuş ipoteğin terkini işlemleri için terkin olunan şirketin ihyası istemlidir....

          Mahkemece 11.07.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığı “TMK'nun 856 ve devamı maddeleri gereğince açılan ipoteğin borcun ödendiği nedeni ile terkini ve bu ipotek nedeni ile takip yapılmış olması nedeni ile takip konusu borç kapsamında borçlu olmadıklarının tespiti” şeklinde belirlemiştir. Bu durumda dava; borcun ödenip ödenmediği ve ipoteğin terkin edilip edilmediğine ilişkindir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388/son maddesi (yeni HMK 297) gereğince, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine aynı Kanunun 389. maddesinde de (yeni HMK 297), hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüte yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır....

            Davalı --- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını sebepsiz zenginleşme esasına dayandırdığını, müvekkili şirketin malvarlığında bir zenginleşme meydana gelmediğini, müvekkilin ---------nezdinde tasdik edilirken, bölgedeki ----- mevcut yol durumunun nazara alındığını, projenin onaylandığı esnada "kamunun kullanımına açık yol" halinde olmayan bir takım alanların davacı tarafından sonradan yol haline getirildiğini ve müvekkilinin buna ilişkin masraflardan kurtulmasının (müvekkil lehine bir zenginleşme oluşması) söz konusu olmadığını, müvekkili lehine bir zenginleşme gerçekleştiği varsayılsa dahi, bu zenginleşmenin davacının zararına meydana gelmiş olarak görülemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının hukuki olarak izahının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin haksız davayı ikame eden davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Davalı --- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını sebepsiz zenginleşme esasına dayandırdığını, müvekkili şirketin malvarlığında bir zenginleşme meydana gelmediğini, müvekkilin ---------nezdinde tasdik edilirken, bölgedeki ----- mevcut yol durumunun nazara alındığını, projenin onaylandığı esnada "kamunun kullanımına açık yol" halinde olmayan bir takım alanların davacı tarafından sonradan yol haline getirildiğini ve müvekkilinin buna ilişkin masraflardan kurtulmasının (müvekkil lehine bir zenginleşme oluşması) söz konusu olmadığını, müvekkili lehine bir zenginleşme gerçekleştiği varsayılsa dahi, bu zenginleşmenin davacının zararına meydana gelmiş olarak görülemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmasının hukuki olarak izahının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin haksız davayı ikame eden davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez....

                  UYAP Entegrasyonu