Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; taraflar arasındaki bayiilik sözleşmesinin gereği olarak verilen ipoteğin paraya çevrilmesi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ve ipoteğin terkini istemine ilişkin olup, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin kapatılmış olması nedeniyle) Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 21/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Şöyle ki; 1-Dava konusu 463 ada 63 parsel sayılı taşınmazda bulunan su kuyusunun kamulaştırma alanında kalması sebebiyle arta kalan kısma su kuyusu açılma bedeline hükmedilmesi gerekirken taşınmazın sulu iken kuru tarım arazisi haline gelmesi nedeniyle değer düşüklüğü uygulanamayacağı hususu bozma nedeni yapıldığı halde, bozma sonrası yine taşınmazda değer düşüklüğü uygulayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması suretiyle fazla bedel tespiti, 2-Bozma öncesi verilen hüküm bozma ilamı ile ortadan kalktığından, tescil hususunda yeniden karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Dava konusu 463 ada 63 parselin tapu kaydındaki ipoteğin tespit edilen bedele yansıtılması gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir....

        Mahallesi 4 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin, tespit edilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak eklenmek üzere (Dava konusu .... Mahallesi 4 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin, tespit edilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

            Bilindiği üzere, kambiyo hukuku yönünden takip yapma imkanının olmaması ile alacağın varlığını belirleyecek olan davada, zamanaşımına uğrayan bir çekin delil olarak getirilmesi farklı hukuki sonuçlar doğurur. Uyuşmazlık konusu alacak için delil zamanaşımına uğrayan çek olup; ibraz müddetinin bitiminden itibaren bir yıl içinde alacak davasının sebepsiz zenginleşme veya temel alacağa göre istenilmesi olanaklıdır. Zira; zamanaşımına uğramış çekler sebebiyle, kambiyo hukukundan doğan haklar yitirilmiş olur. Bu durumda, taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde, bu belgeler yazılı delil başlangıcı niteliği alır ve belgeye dayanan kişi, alacağını (tanık dahil) her türlü delille kanıtlayabilir ya da arada temel ilişki bulunmaması halinde TTK.nun 644.maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap hükümlerine dayanılabilir. (Yargıtay 3....

            Somut olayda taşınmazın tutanağı düzenlenip, askı ilanına çıkarılarak dava açılmadan kesinleşmesi sağlandıktan sonra tapuya 14.3.1978 tarihinde tescil edildiğinden, ipoteğin terkini istemişle açılan bu davanın kadastro mahkemesinde görülme olanağı yoktur. Çekişmenin hukuk mahkemesinde giderilmesi gerekirken yasaya aykırı olarak görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 16.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

              DELİLLER VE GEREKÇE/ Dava, sulh protokolü kapsamında yapılan fazla ödeme ile ipoteğin geç kaldırılmış olması nedeniyle uğranılan zararın tespiti ve tahsili davasıdır. Davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan 15 yıllık bayilik sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından davalıya sağlanan yükümlülükler kapsamında davacı tarafından petrol istasyonunun işletilecek olduğu yer üzerinde 15 yıllık intifa hakkı sağlandıktan sonra Rekabet Kurumu tarafından sürenin 5 yıl ile sınırlandırılması karşısında davacı nezdinde meydana gelen sebepsiz zenginleşme miktarının 415.219,00 TL olduğu, 15/06/2010 tarihli protokol ile taraflarca kabul edilmiş olduğundan zenginleşme miktarının bu kadar olduğu ihtilafsızdır....

                Davacı tarafça sebepsiz zenginleşme iddiasıyla ----- tahsilinin talep olunduğu, bu kapsamda davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı davalı tarafa borçlarının bulunduğu ancak bu borcun dava dışı -----şirketince, davacı şirketin, davalı şirkete olan borcun ifası için gönderilen para miktarı kadar olmadığı, fazla gönderilen tutar kadar davalı şirketin sebepsiz zenginleştiği ileri sürülmekle, davacı şirketin davalı şirkete sözleşme ilişkisi kapsamında olan borcunun ne tutarda olduğu, buna bağlı olarak davacıya ödenmesi gereken satış bedelinden mahsupla gönderilen tutarın varsa ne kadarının, sebepsiz zenginleşmeye yol açtığı hususunda davacı taraf ispat külfeti altndadır....

                  YHGK'nın 06.04.2011 tarih ve 2010/3-727 E., 2011/75 K; Dairemizin 12.03.2014 tarih ve 2013/8037 E., 2014/1827 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....

                    UYAP Entegrasyonu