Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun hareket etmezse, alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep .... Bütün bu açıklamalara göre, sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin .......

    İşbu sebeple davalı Belediyeye ipoteğin terkini için başvuruda bulunulmuş ise de Belediye ipoteği çözmekten imtina ettiği, açıklanan nedenler ile İstanbul Îlî Maltepe İlçesi Gülsuyu Mahallesi 92/9083 cilt/sayfa no. ve 3069/12 ada/parsel de kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı lehine olan ipoteğin terkinine, beyanla, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

    -USD. karşılığı taşınmaz kaydının tapuda devrinin sağlandığını, bu esnada tapu kaydında ipotek olduğu bilinerek taşınmazın davacı tarafından satın alındığını, davacının zarara uğradığını ispat etse dahi taşınmazın ipotekli olduğu bilinerek satın alındığından meydana gelen zararın oluşmasında davacının da kusuru olması nedeniyle B.K.nun 44. maddesi gereği zararın tenkisi gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuş, ıslah talebini ise kabul etmediklerini, sebepsiz zenginleşme koşullarının varlığı halinde dahi alacak bir yıllık zamanaşımı süresinde talep olunmadığından, bu alacağa bağlı olarak ıslah talebinde de bulunulamayacağını ileri sürmüştür....

      Mahkemece, her ne kadar çek kambiyo vasfını kaybetmiş ise de davacı lehine yazılı delil başlangıcı olduğu, davacının çeki lehtarı değil cirantadan devralan yetkili hamili olduğu, dolayısıyla davacı ile davalı arasında bir temel ilişkinin bulunmadığı, bu nedenle davacının temel ilişkiye dayalı olarak çek bedelinin tahsilini talep edemeyeceği, bu durumda davacının TTK'nun 644. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak talepte bulunabileceği, bu halde davacının çekin zamanaşımına uğradığı gün itibarı ile elinde davalının elinde kalanı isteyebileceği, davalının borca itiraz ettiği, sebepsiz zenginleşmeye dayanan davacının davalının sebepsiz zenginleştiğini ve ayrıca bu zenginleşme nedeni ile elinde kalanın ne olduğunu ispat etmesi gerektiği, davacının bu hususta hiçbir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun kapsamı ve yapılmış olan giderlerden hangilerinin geri istenebileceği, giderlerin niteliğine ve zenginleşen kimsenin iyiniyetli ya da kötü niyetli oluşuna göre farklılık göstermektedir. "Geri vermenin kapsamı" başlığı altında düzenlenen TBK'nun 79.ve 80.maddeleri uyarınca "sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür."...

          ye satış yoluyla devrettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil ile ipoteğin terkinine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, dava ve birleştirilen davada; tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, ipoteğin terkini isteminin ise; reddine karar verilmiş olup; davacı ve birleştirilen davanın davacısı, sadece ipoteğin terkini istemine yönelik olarak asıl ve birleştirilerek görülen davayı temyiz etmişlerdir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava dışı Nedime Kaya'nın kayden maliki olduğu 1210 ada 28 parsel sayılı taşınmazı 22.11.2006 tarihinde ... ve ... oğlu,1955 doğumlu davacı ...'e satış suretiyle temlik ettiği ,resmi senedin önyüzündeki fotoğrafın ve imzanın davacı ...'e ait olduğu; senedin arka yüzünde ise;tapu memurundan kaynaklanan hata sonucu Mehmet ve ... oğlu, 1975 doğumlu davalı ...'in kimlik bilgilerinin yazıldığı, duruma vakıf olan davalı ...'...

            SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 3.7.2006 gününde oybirliği ile karar verildi...

              Bank A.Ş.’nin yararına ipotek konulduğunu, bankanın anılan krediyi ödemediğinden ipoteğin sebepsiz hale geldiğini ileri sürerek, davalıya 30.000TL borçlu olmadığının tespiti ile davacı ...’ya ait 419 parsel sayılı taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin terkini istemlerine ilişkindir. Taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği 6100 sayılı HMK’nun 12.maddesinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması hakkındaki bu yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, mahkeme yetkili olup olmadığını kendiliğinden gözetmek zorundadır....

                Dosyadaki belgelerin incelenmesinde, ..... ile yapılan 08.07.2008 tarihli bireysel kredi sözleşmesinde davalının müşteri, davacının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur....

                  davacının tekrar mağdur olacağı ve ipotek alacaklısı bankanın iyiniyetli olduğu gerekçeleriyle tapu iptal tescil ile ipoteğin terkini isteklerinin reddine, daha önce temyiz nedeni yapılmayan manevi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu