Şirketi'nin dayanak sözleşme dışında başka sözleşmelerden kaynaklanan borçları için de teminat olabileceğine ilişkin bağlantı sağlayan hükümler yer almakla birlikte, ipoteğin verildiği genel kredi sözleşmesi dışında ipotek akit tablosunda teminat oluşturduğu iddia edilen diğer borçların ve sözleşmelerin tarihleri, tarafları ve borç miktarı belirtilerek somut genel kredi ya da başka sözleşmeler belirtilmediği için ipoteğin sadece ......
Şti'nden herhangi bir alacağının kalmadığı, dava konusu ipoteğin ödeme ile sona eren 13/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun teminatı olduğu, davalı yanca dava konusu ipoteğin dava dışı Orhan Yılmazer'in asaleten ve kefaleten kullandığı kredilerin teminatına da teşkil ettiği ileri sürülmüş ise de, ipotek akit tablosunda açıkça ipoteğin dava dışı Onurcan Alimünyum Limited Şirketi'nin davalı bankadan kullandığı ve daha sonra ödeme yapılmak suretiyle sona erdirilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç için verildiğinin yazılı olduğu, Orhan Yılmazer'in asaleten ve kefaleten kaynaklanan borçların teminatına teşkil etmediği gibi davacının kefaletinden kaynaklanan borçların da teminatını teşkil etmediği, yine davalı bankanın talebin reddine gerekçe yaptığı Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın da banka aleyhine verilen ve kesinleşen karar ile sona erdiği, davalı yanca dava dışı Onurcan Ltd....
hakkında kambiyo senetlerine mahsus başlatılan takip gerekçe gösterilerek reddedildiğini, halbuki bu çekin davacı tarafından keşide edilen ancak davalı bankaya ait olmayan bir çek olduğunu ipoteğin davalı bankaya karşı sadece kredi sözleşmesinden kaynaklanan doğmuş ve doğacak borçları kapsadığını, belirterek; davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taşınmazı üzerinde tesis edilen ipoteğin dava dışı ...'nin sadece kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını değil davalı bankaya olan tüm borçlarını teminat altına aldığını, ipotek senedinde davalının kambiyo senetlerinden de sorumlu olduğunun belirtildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; dava konusu ipoteğin taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacak ve borçları kapsamakta olduğu, davalı tarafın ticari ilişkiden kaynaklanan bir alacak nedeniyle değil, sadece davacı tarafından ... 41.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/225 Esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasının davalı lehine sonuçlanması halinde muhtemel yargılama gideri ve vekalet ücretinden dolayı ipoteklerin bu muhtemel alacağın teminatı olarak tutulmasını talep ederek, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı en azından kendi alacaklarının kalmadığını zımnen kabul ettiği, davalı tarafın ... 10....
parselde kayıtlı, 9. kat 18 nolu bağımsız bölüm taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, davacının hesabına iade edilen 150.000,00 TL'nin davalı .... hesabına aktarılmasına ve birleşen davadaki davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, her iki taraf vekilleri tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. 1- Dava, menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, yargılamanın safahatında ipotekli taşınmazın satılması nedeniyle dava, ıslah ile maddi ve manevi tazminat davasına dönüştürülmüştür....
Mahkemece, davalının kefil olduğu borç nedeniyle yine aynı borca kefil olan davacı lehine ipotek vermiş olmasının ve ipotek borcunun ödenmiş olmasının, davalının davacıya karşı kefaletten kaynaklanan sorumluluğuna etkisi üzerinde durulmadığı gibi, davacı kefil yararına kurulan ipoteğin yalnız kefalet borcunun teminat olarak mı yoksa davalının kefalet borcundan ayrı bir borç için mi verildiği hususu da tartışılmamıştır. Davalının, ipotek nedeniyle borcunu ödemekle kefaletten kaynaklanan borcunun da sona erdiği savunması tartışılmamış, başka bir anlatımla ipotek nedeniyle ödenen miktarın kefil olarak davacıya karşı sorumlu tutulabileceği miktardan düşülmesi gerekip gerekmeyeceği üzerinde durulmamıştır....
Halı İth.İhr.San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.nin sahibi ve de imza yetkilisi olduğunu, davacı borçlunun yurtdışında halı ithalat-ihracat ve satışı ile iştigal ettiğini, ...’teki mal alımlarını ise davacı adına ...İç ve Dış Tic.Ltd.Şti.nin sahibi olan ...nın yaptığını, davacının eşi Ayfer Şaki’den almış olduğu vekaletnameye dayanarak ...yı ipotek tesis ettirmesi için vekil tayin ettiğini, davacı halı satışından kaynaklanan borcunu ödemediği için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiğini belirterek davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan taşınmaz alıp karşılığında senetler verdiğini, borcunun bir kısmını ödeyememesi üzerine tarafların bir araya gelip yeniden ödeme planı yaptıklarını, müvekkilinin davalıya verdiği yeni tarihli ve muhtelif bedelli senetlerden kaynaklanan borcunu ödediği halde, davalının müvekkilinin güvenini kötüye kullanarak eski senetleri iade etmeyip icra takibine konu ettiğini ileri sürerek toplam 124.000 TL bedelli senetlerden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senetlerde nakden kaydının bulunduğunu, davacının senetlerin taşınmaz alım satımı ile ilgili olarak verildiğini yazılı delille ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin ipoteğe konu taşınmazı davacıya sattığını, 10.000 TL kapora aldığını, ancak ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
İş Mahkemesi’nin 2017/810 E. 2019/324 K. sayılı rücuan tazminat dava dosyasında verilen kararın bölge adliye mahkemesi tarafından kaldırılmasından sonra dosyanın yeni aldığı esas numarası tespit edilip bu dosyanın onaylı bir örneğinin celp edilerek dosyaya eklenmesi, 4-Davaya konu iş kazasının meydana geldiği işin yapılmasına dayanak olan davalı şirket ile dava dışı ... Yapı Tur. Elek. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.; İşsan İnş. Tic. San. Ltd. Şti. ve/veya Karayolları Genel Müdürlüğü arasında akdedilmiş sözleşmelerin celp edilerek dosyaya eklenmesi için dosyanın bölge adliye mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 21/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, takip edilmeyen davanın 27.7.2010 tarihinde işlemden kaldırılmasından itibaren yasal üç aylık sürenin bittiği 28.10.2010 tarihine kadar yenilenmediği gerekçesiyle, davanın HUMK'nin 409/5.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Anayasanın 36., HMK'nin 27. (HMUK 73) maddelerinde açıklanan yasal hakların kullanılabilmesi için duruşma gününün Tebligat Yasası ve ilgili Tüzük hükümlerine uygun şekilde davanın taraflarına ve varsa vekillerine tebliğ edilmesi zorunludur. Somut olayda, davacı vekili 27.5.2010 tarihli oturum için mazeret dilekçesi göndermiş, mazeret talebi kabul edilerek sonraki oturum 27.7.2010 tarihine ertelenmiş ve yeni duruşma gününün davacı vekiline Uyap sistemi üzerinden bildirilmesine karar verilmiştir....