Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, konut finansmanı kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Benzer uyuşmazlıklarda daha önce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi'nin 2019/1594 Esas-2019/1509 Karar sayılı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin 2018/1801 Esas- 2018/1409 Kararı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi'nin 2018/3631 Esas-2019/264 Karar sayılı kararları mevcuttur. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01.09.2020 tarihi itibari ile uygulanmasına karar verilen işlerle sınırlıdır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 01/09/2020 tarihli kararı gereğince; "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.-19.-46. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....

ın kendi lehine kullandığı kredi için ipotek tesis edildiği, bu ipoteğin 1995 yılında yapılan kredi sözleşmesinin teminatı olduğu, borcun 03.04.2000 tarihli Tarımsal Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, ipoteğin ise sözü edilen bu sözleşmeyi teminat altına almadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne, davacıya ait Yozgat ile Kadışehri İlçesinde kalan 1782 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 07.12.1995 tarihli 2.400,00 TL'lik ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1- Dava; imar kanunundan kaynaklanan ipoteğin kaldırılması davası olup, Hakimler Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 21/06/2019 tarihli ve 678 sayılı kararı gereğince, dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, oybirliği ile karar verildi....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava taşınmaz maliki tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasıdır. Türk Medeni Kanunu 194. maddesine göre dava açma hakkı malik olmayan eşe tanınan bir haktır. Taşınmaz maliki tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davası Türk Medeni Kanununun 2. kitabından kaynaklanan davalardan olmayıp, Borçlar Kanunu ve genel hükümlerden kaynaklanmaktadır. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. O halde; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/293 Esas - 2022/649 Karar DAVACI : VEKİLİ DAVALILAR : DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine dayalı İtirazın İptali KARAR TARİHİ : 12/10/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/10/2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde; İDDİA : Davacı vekili; 29.11.2010 tarihinde taraflar arasında Yurtiçi Nakliyeciler Ofisleri Binası İnşaatı Yapım İşi Elektromekanik Tesisat İşleri Taşeronluk Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin tüm yükümlülüklerin eksiksiz biçimde yerine getirildiğini, borçlu şirket ... tarafından taahhütlerin tam olarak yerine getirilmediğini, sözleşme süresince müvekkili şirket tarafından ... nam ve hesabına ...'...

        A.Ş. arasında da herhangi bir sözleşmenin akdedilmediği, uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı ... A.ş ile dava dışı ... A.ş ve ... A.Ş'nin aralarında yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği, ipotek alacaklısının ... A.Ş. ve ... A.Ş, oldukları, ipotek borçlusunun da davalı ...A.Ş. olduğu, ipoteğin tüketici kredisi teminatını teşkil etmediği, davalı ... A.Ş. ipoteklerin kaldırılması yönünde davacıya açık taahhüdü bulunmamasına karşın davalılar arasındaki çözümü beklenen işlemin 6102 sayılı yasanın 4.bölümü 4.maddesinin F bendinde sayılan ticari davalardan olduğu ve ihtilafın Tüketici mahkemeleri eliyle görülemeyeceği uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmıştır. Nitekim Yargıtay ve İstinaf mahkemeleri emsal kararlarının da bu doğrultuda olduğu sabittir. (İstanbul BAM 14. HD. 30/03/2019 tarih 2019/514 esas 2019/414 karar-Yargıtay 19....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ipotek ve hacizlerden ari olarak tescil istemine ilişkindir. Davalının göreve ilişkin itirazlarının incelenmesinde; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....

          Somut olayda, dava ....... tarihinde açılmış olup, dava tarihi itibariyle bir tarafını tüketicinin oluşturduğu eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtilaflarda da tüketici mahkemelerini görevli sayan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3. maddesinin 1. bendinin yürürlüğe girmediği anlaşıldığından ve eser sözleşmelerinden kaynaklanan ihtilâflarda asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, tüketici mahkemesinde davanın bakılarak esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Şirketi arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalı şirket bakımından esastan bir değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, bu şirket hakkında yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. 2)Her ne kadar resmi senette ipoteğin, taşınmaz maliki ... in ... den aldığı 155.000,00 TL bedel mukabilinde borç için .... lehine birinci derecede faizsiz ve 20/09/2018 süre ile ipotek tesis edildiği yazılı ise de, bu ipoteğin senet metninde yazıldığı gibi karz akdinden değil, aralarındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacı arsa sahibi ...e ait arsada inşaat yapan davacı yüklenici .... Ltd. Şirketinin, inşaatın PVC doğrama işlerini yapması için aralarında eser sözleşmesi bulunan davalı alt yüklenici .... Şti'nin malzeme satın aldığı diğer davalı ....e olan borcuna karşılık teminat olmak üzere düzenlendiği, ipotek alacaklısı ve borçlusunun beyanlarından anlaşılmaktadır....

              Somut olaya gelince; Kaldırılması istenen ipotek malikinin davacı olduğu Küçükçekmece, 634 parsel sayılı taşınmazdaki 10/1600 arsa paylı zemin kat 33 numaralı dükkân niteliğindeki tapu kaydı üzerindedir. Davalılar, 12.09.2000 tarihli resmi senetle tesis olunan ipoteğin davalıların miras bırakanı ...’in davacının eşi olan ....e, Güzelkent Hukukçular ve İdareciler Konut Yapı Kooperatifindeki tripleks villanın satışından kaynaklanan alacağın teminatı amacıyla konulduğunu bu alacağın ödenmediğini savunmuş, mahkemece de savunma doğrultusunda dava reddedilmiştir. Dosyada yer alan noterde düzenlenen 08.09.2000 tarihli kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesinden gerçekten, davalılar miras bırakanı ...’in davacı ....ün eşi ...’e Güzelkent Hukukçular ve İdareciler Konut Yapı Kooperatifi’ndeki villanın üyelik hak ve hissesini devrettiği, ancak devir bedelini tamamen nakden ve peşinen aldığını, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını beyan ettiği görülmektedir....

                UYAP Entegrasyonu