Davalı şirket vekili, ipoteğin resmi memur önünde yapıldığını, resmi senetlerin sahteliğinin aynı derecede belge ile mümkün olduğunu, ipotek işleminin hükmen geçerli olup, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Birleşen dosyadaki davalı ..., davalı şirketin son dönemde alacaklarına karşılık tüm müşterilerden ipotek almaya başladığını, davacıdan da firmalarından aldığı ve ödemesi gereken yem borcuna karşılık ipotek aldığını, işlemin hızlılığı için vekaletname verdiğini, nakit kredi konusunda taraflar arasında böyle bir alışveriş olduğunu bilmediğini, davacının ... Zahire olarak yem aldığını ve borçlu olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı, taraf beyanları, bilirkişi raporu karşısında kanıtlanamayan asıl dava ve birleşen 2006/136 esas sayılı davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Fakat anılan kararın infazı yapılmamışsa alacaklının alacağına tedbir kararından ötürü geç kavuşması söz konusu olmayacağından davalının tazminat isteminin reddi gerekecektir. Mahkemece bu husus bir yana bırakılarak değinilen konuda inceleme ve araştırma yapılmaksızın tazminat isteminin hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bent gereğince hükmün BOZULMASINA, 500.00 YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 3.4.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı mirasçıları vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı dava dışı ... İnşaat Hatriyat Tur San. ve Tic. AŞ.'nin bankalardan alacağı teminat mektuplarının güvencesi olarak taşınmazı üzerinde ipotek tesisi için dava dışı ... vekalet verdiğini, ancak davalının vekaletnameyi basiretli bir tacir gibi incelemeden dava dışı anılan şirket ile arasındaki tüm kredi alacaklarını teminat altına almak için ipotek resmi senedi düzenlettiğini ileri sürerek taşınmazı üzerinde tesis edilen 09.05.2005 tarihli 6001 yevmiye nolu ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, vekaletnamede verilen yetkisinin dışında işlem yapıldığı iddiasını öne süren davacının vekalet verdiği dava dışı ...'...
Mahallesi 101 Ada 54 parselde kayıtlı mesken niteliğindeki taşınmaz üzerine 10.11.2014 tarihinde haciz konulduğu, ancak taşınmazda haciz tarihinden önce ... lehine tesis edilmiş 26.06.2007 tarihli ipoteğin mevcut olduğu görülmekte ise de, mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni araştırılarak ve tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyct iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce 21.04.2008 tarihinde .....A.Ş. lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ancak ...7. Aile Mahkemesi'nin 07.03.2013 tarih ve 2011/1108 E, 2013/168 K. sayılı kararı ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği, kararın 23.06.2014 tarihinde kesinleştiği görülmektedir....
Somut olayda; ipotek lehtarının mirasçılarına icra müdürlüğünce İİK'nun 153. maddesine göre muhtıra tebliğ edildiği, mirasçıların bir kısmının muhtıraya cevap olarak, ipoteğin kaldırılmasına rıza göstermediklerini beyan ettikleri, bir kısım mirasçıların ise, 15.09.1965 tarihinde tesis edilen ipoteğin, taşınmazın satış bedelinin ödenmeyen kısmı için tesis edildiğini, ödenmeyen satış bedelinin, 5/6 oranında olduğunu, taşınmazın kıymetinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, tespit edilecek bedelin 5/6'sı oranında ödeme yapılması halinde ipoteğin kaldırılmasına rıza göstereceklerini bildirmiş olmaları karşısında ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunla hale getirdiğinden ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez. Mahkemece, istemin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Ticaret Mahkemesi’nde açılan 2000/669-490 E.K. sayılı davada talep, asıl borcun 80.000,-TL olduğu iddiasına dayalı ipotek tescilinin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğundan, bunun reddedilmesinin ipoteğin türüne etkili bulunmadığı tartışmasızdır. Bu durumda mahkemece ipoteğin tesisi tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Kanun-u Medenîsinin 790 ncı maddesinde sayılı fer’ilerin davacı yararına isabet ettirilmesi suretiyle sıra cetveli üzerinde düzeltme yapmak gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Blok 7 numaralı bağımsız bölüme ilişkin meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü, taşınmaz üzerine haciz tarihinden (08.07.2013'den) önce 22.12.2011 tarih ve 6218 yevmiye numarası ile ...bankası A.Ş. lehine 190.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tapudan ipotek akit tablosunun onaylı bir örneği getirtilmek suretiyle, ipoteğin mahiyeti ve verilme nedeni araştırılarak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilip, ödenmiş olduğu ve dolayısıyla ipoteğin meskeniyet şikayetine engel türden olmadığı anlaşılırsa, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Bankası A.Ş. lehine 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği ve mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tapudan ipotek akit tablosu getirilmek suretiyle ipoteğin mahiyeti ve verilme nedeni araştırılarak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edildikten sonra ipoteğin meskeniyet şikayetine engel türden olmadığı kanaatine varılması halinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; 20/09/2013 tarih ve 29234 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde, şikayete konu taşınmaz üzerinde alacaklı banka lehine 20/09/2013 tarihli ipotek kurulduğu, alacaklı bankanın 14/12/2015 tarihli cevabi yazısında, söz konusu ipoteğin "açılmış ve açılacak konut finansmanı kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeniyle doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere" tesis edilmiş olduğu belirtildiğinden taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, ipoteğin borçlunun serbest iradesi ile her türlü kredi için tesis edildiğinden meskeniyet iddiasında bulunamayacağı dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....