Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 246 parsel sayılı taşınmaz 41.283,82 metrekare yüzölçümü ile hükmen ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ...Ş. vekili, dava konusu 108 ada 246 parsel sayılı taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlattıklarını, anılan taşınmazın satışına esas bilgilerin Tapu ve Kadastro Müdürlüğünden temini sırasında taşınmazın yüzölçümüne ilişkin belgelerin örtüşmediğini, tapu kaydındaki yüzölçümü 41.283,82 metrekare olmasına karşın kadastro plan ve haritalarındaki yüzölçümünün 12.642,00 metrekare olduğunu ileri sürerek hatalı yüzölçüm kaydının düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 108 ada 246 parselin tapudaki yüzölçümünün 12.642,00 metrekare olarak tashihine, tapuya bu şekilde kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacının taşınmazı satın aldığı dava dışı ... ile davalı banka arasında imzalanan konut kredi sözleşmesi gereğince kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin fekkine ilişkindir. Davacı tarafından kredinin tamamen ödenerek kapatıldığı ve davalı bankanın ipoteğin fekki için gerekli işlemleri yerine getirmediği dosya kapsamından sabittir. İpoteğin fekkine ilişkin davalarda dava değeri ipotek akit tablosundaki ipotek bedelidir. Bu durumda, davada ipotek bedeli olan 60.000,00 TL üzerinden nispi harca hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik harca hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Dava ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olup, davacı dava dışı şahıstan ipotekli olarak taşınmazı satın aldığını, kredi borcu ödendiği halde ipoteğin kaldırılmadığını iddia etmiş, davalı banka ise ipoteğin davadışı satıcının davalı bankaya olan tüm borçlarını kapsadığından ve şahsın oğlu ile imzalanan kredi sözleşmesine kefil olduğundan devam eden icra takibi nedeniyle ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunmuştur. Ipoteğe konu temel ilişkinin ticari krediye ilişkin olduğu ve dava tarihi itibariyle ipotek resmi senedine konu ve kefaletten kaynaklı borcun devam ettiği, davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 248,35 TL harcın istek halinde iadesine, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine, davalı banka lehine 50.000 USD meblağlı ipotek konulduğunu, bu bedelin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılacağının bildirildiğini, bankaya ödeme yapıldığını, ipoteğin kaldırılması hususunda yazı da alındığını, davacı ...’ında buna güvenerek ipotekli taşınmazı satın aldığını, çekilen ihtarnameye rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürmüş, davalı vekili de ipoteğin dava dışı şirket ... Gıda A.Ş’nin bankaya olan kefaletinden dolayı devam ettiğini beyan etmiştir. Bu durumda, ipotek resmi senedi, bankanın ipoteğin fekkine ilişkin yazısı ... Gıda A.Ş'nin kefil olduğu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, ipoteğin tesisi ile ipotek bedelinin uyarlanması talebinde bulunmuştur. ... 3. İcra Hukuk Mahkemesince dava konusu 2803 ada 23 sayılı parselde kayıtlı taşınmazdaki ipoteğin fekkine karar verilmiş; ancak, Yargıtay 12. Hukuk Dairesince davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden söz edilerek hüküm bozulmuş, 24.12.2014 tarihinde karar düzeltme istemi de reddedilerek kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.11.2008 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması, maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 22.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
Parselin : konu olan parselin 17.08.2018 tarihli İmar işlemi ile T.H.S.S. .... adına kayıtlı iken, 06.05.2019 tarihli Ferdileşme işlemi ile davacı ... adına kaydedilmiş olduğunu, konu olan parsel üzerinde alacaklısı .... , borçlusu T.H.S.S. .... olan 160.808,10 TL tutarlı ipoteğin 17.08.2018 imar tarihinde tesis edilmiş, sonrasında konu olan ipoteğin 06.05.2019 Ferdileşme tarihinde davacı adına tesis edilmiş olduğunun görülmekte olduğunu, dosyaya gelen yazılar çerçevesinde ipoteğin kaldırılmasına dair davacı talebinin yerinde olup olmayacağı yönündeki takdir ve değerlendirmenin mahkememize ait olacağını bildirmişlerdir. İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir aynı haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856....
Lehine tesisi edilme ipoteğin geçersiz olduğuna dayalı ipoteğin ve vekaletnamenin geçersiz olduğu iddiasına dayalı ipoteğin ve vekaletnamenin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece verilen ilk karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş olup, temyize konu karar bozma ilamına uyulmasından sonra verilen karardır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in borçlarını ödeyememesi üzerine ....İcra Müdürlüğünün 2011/5853 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, takibin kesinleşmesiyle anılan taşınmazların beyanlar hanesine İİY'nın 150/C şerhinin işlenmesi yönünde tapuya yazı yazılması üzerine bodrum kat 1 nolu dükkanın ....İcra Müdürlüğünün 2008/2863 sayılı talimat dosyasıyla 21.08.2009 tarihinde yapılan ikinci ihalede alacağa mahsuben davalı şirket tarafından satın alındığını ve 02.11.2009 tarihinde ipotek şerhi silinerek anılan şirket adına tescil edildiğini öğrendiklerini, ihale şartnamesinin kendilerine tebliğ edilmediğini, ihalenin feshi davası açtıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle ... adına tescili ve terkin edilen ipoteğin yeniden tesisi isteklerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
firması için davacı bankadan çekilen kredinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek tesis edildiğini, ilk vekaleti verenler tarafından ipoteğin fekki için davacı banka ve ... aleyhine açılan davada; ipotek tesisi amacıyla verilen vekaletnamede temsil edilenin borcu dışında başka birinin borcu için ipotek tesisi hususunda açık yetkinin bulunmaması nedeniyle ipoteğin fekkine dair verilen kararın kesinleştiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi amacıyla başlattığı icra takibinde ipotek ile teminat altına alınan alacak kadar zararı olduğunu belirterek, zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı ise, kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....