ndan aldığı 68.000,00 TL bedelle 1. dereceden faizsiz ve 25.08.2008 süreye kadar ipotek” tesisi edilmiş olup anılan ipotek açıklanan bu hali ile karz ipoteği niteliğindedir. Söz konusu 25.08.2008 tarihi ipoteğin paraya çevrilmesi için azami süre olmayıp, borcun ödenmesi için verilen vade tarihidir. Bir başka anlatımla alacaklı, anılan süreye kadar takip yapamayacak, sürenin dolmasından itibaren ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip hakkı doğmuş olacaktır. Açıklanan nedenlerle Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/3284 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı ve Düzce İcra Dairesinin 2017/2328 Talimat sayılı icra dosyası üzerinden yapılan açık artırma neticesi taşınmazın davacı Mehmet İbik'e ihale edildiği, davalının talebi doğrultusunda 28/02/2020 tarihli tescil istem belgesiyle dava konusu taşınmaz üzerinde ipoteğin terkinine karar verildiği ve ihale alıcısı olan davacının terkin edilen ipoteğin terkini işleminin yolsuz olduğu iddiasına dayılı olarak ipoteğin yeniden tesisi ve tapu sicilinin düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı görülmekle, davacının TMK'nın 1025. maddesi gereği, yolsuz olarak terkin edilen ipotek nedeniyle ayni hakkı zedelenen kimse olduğu dolayısıyla ipoteğin yeniden tesisi amaçlı tapu kaydının düzeltilmesini isteyebileceği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.01.2013 verilen dilekçe ile ipoteğin yeniden tesisi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.05.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terkin edilen ipotek şerhinin yeniden tesisi istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ilk hükümde, beyanlar hanesindeki şerhin yeniden tesisi isteminin idari makamın görevine girdiğinden bahisle davanın "yargı yeri nedeniyle" reddine karar verildiği görülmüştür. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin ilamı ile; "...Somut olaya gelince, dava konusu taşınmaz üzerinde lehtarı ......
San ve Tic.A.Ş.’den taşınmaz satın alıp, bedelinin bir bölümünü ödediğini, kalan kısmını ise taşınmazın ipotek tesisi karşılığı kredi kullanarak ödeneceğini taahhüt edip, taşınmazın tapudaki satış işlemlerinin tamamlandığını, ipotek borçlusu firmanın tüm borcunu bankaya ödediği halde bankanın ipoteği fek etmediğini bildirerek, taşınmaz kaydındaki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davanın davalısı Fortisbank A.Ş vekili, müvekkili banka ile ......
göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının menfi tespit talebi yanında ipoteğin fekki talebi de bulunmaktadır....
(TMK.nu 881) Miktarı ipoteğin tesisi anında belli olan alacaklar için ana para ipoteği, miktarı ipoteğin tesisi anında belli (muayyen) olmayan fakat ilerde gerçekleşecek alacaklar için ise üst sınır ipoteği kurulur (TMK.m. 851). Ana para ipoteğinde taşınmazın teminat altına aldığı miktar rehin sözleşmesinde yazılı olan meblağ, üst sınır ipoteğinde ise ilerde tahakkuku muhtemel alacağın tahakkuk eden ve fakat üst sınır olarak belirlenen meblağı geçemiyecek olan kısmıdır. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde, sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Bu koşul gerçekleşmişse tesis olunan ana para ipoteğinin kaldırılmasına karar verilir. Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek, halen mevcut veya ileride doğması olası bir alacağı teminat altına alır. (TMK. md. 881 ) Miktarı ipoteğin tesisi anında belli olan alacaklar için ana para ipoteği, miktarı ipoteğin tesisi anında belli (muayyen) olmayan fakat ileride gerçekleşecek alacaklar için ise üst sınır ipoteği kurulur. (TMK. md.851) Ana para ipoteğinde taşınmazın teminat altına aldığı miktar rehin sözleşmesinde yazılı olan meblağ, üst sınır ipoteğinde ise ilerde tahakkuku muhtemel alacağın tahakkuk eden ve fakat üst sınır olarak belirlenen meblağı geçemiyecek olan kısımdır. Tapu Sicil Müdürlüğünde 15.08.1997 tarihinde düzenlenen ipotek akit tablosuna göre, dava konusu 123 ada 2 parsel sayılı taşınmazın o tarihteki maliki KUTUSAN Teneke Kutu Ambalaj San. Tic. Ltd....
nin malik olduğu İstanbul ili, .... mah, ... ada, ... parselde bulunan taşınmazın üzerinde olduğunu, kooperatif genel kurulu taşınmaz üzerinde ipotek tesisi için yönetim kuruluna yetki verdiğini, ipotek maliki kooperatif 21 ortağın asaleten hazır bulunduğu 26/03/2013 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısında, taşınmazın kooperatif veya üçüncü kişilerin borçlarının teminatı olarak ipotek verilebilmesi için yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiğini, ipotek tesisi için yönetim kuruluna yetki verildiğine dair genel kurul toplantı tutanağı... tarihli .... sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiğini, Kooperatifin taşınmaz malları üzerinde ipotek ve rehin tesisi için yönetim kuruluna yetki verildiği açık olduğundan ipoteğin tesisi tamamen usule uygun olduğunu, ipotek tesisine yetkilendirilen kooperatif yönetim kurulu tarafından taşınmaz üzerinde .... Bankası A.Ş.'...
Alacak, sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını dava yolu ile talep edebilir. Somut olayda; ipotek 30755 ada 4 parsel üzerindeki 1 normal kat 10 numaralı mesken kaydına davalı yararına 13.06.2007 tarihinde "bila faizli 1. dereceden 1 yıl süreli" olarak konulmuştur. İpotek tesis tarihinde taşınmaz maliki davacıların murisi Hasan Çevikel'dir ve onun davalıdan almış olduğu borç karşılığında ipotek tesis edilmiştir. Az yukarıda sözü edildiği üzere ipotek tesisinden amaç, bir alacağın teminat altına alınması, bunun ipotek konusu taşınmaz değerinden sağlanmasıdır. İpotek kişisel bir borç için veya üçüncü bir kişinin borcunu taahhüt için kurulabileceği gibi bu borcun ipoteğin tesisi sırasında mevcut olması da gerekmez. Olayda; davacılar murisi ile davalı arasında tesis edilen 13.06.2007 tarihli ipotek işlemi geçerlidir....
Mahkemece, dava dışı eski malik olan ipotek borçlusu şirketin ipotek tesisi işlemine bir itirazının olmadığı, ipoteğin kaldırılması için dava açmadığı, böyle bir davanın ancak ipotek borçlusu şirket tarafından açılabileceği, davacının dava açma yetkisi olmadığı ve ayrıca ipotek borcunun ödendiğine ilişkin delil de ileri sürülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....