a ödeme yapılması sebebiyle zarara uğradığı iddiasıyla açılan bu davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, ipoteğin fekki istemiyle açılıp taşınmazın cebri icrada satılması sebebiyle tazminat davasına dönüşen davada, davalı banka tapu iptal ve tescil davasının kendisine ihbar edildiği tarihten sonra hükmen taşınmaz maliki olan ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ... adına kayıtlı bulunan taşınmazın müvekkili adına tescili için ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/558 Esas, 2013/140 Karar sayılı dosyasından dava açtıklarını ve taşınmazın müvekkil adına hükmen tescil edildiğini, ancak davalının taşınmaz üzerindeki ipoteğini terkin etmediğini ileri sürerek, ipoteğin terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...'in adına kayıtlı taşınmazın yine dava dışı ... Ltd.Şti'nin borçlarının teminatı olarak müvekkil lehine ipotek tesis edildiğini, malikin değişmesinin ipoteği hükümden düşürmeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....
Çünkü, ipoteğin fekki istemiyle açılıp taşınmazın cebri icrada satışması sebebiyle tazminat davasına dönüşen davada, davalı banka tapu iptal ve tescil davasının kendisine ihbar edildiği tarihten sonra hükmen taşınmaz maliki olan Yaşar Başaran'a karşı sorumlu tutulmuş ise de, davalı bankanın kredi kullandırmaya devam etmiş olmasının ipotek tesis tarihinde kayıt maliki olan davacıya karşı herhangi bir sorumluluk doğurması mümkün değildir. Daha açık bir anlatımla, kesinleşen mahkeme ilamıyla davacının ipoteğin kaldırılması sebebiyle hükmen taşınmaz malikine ödemekle sorumlu tutulduğu taşınmaz satım bedeli sebebiyle uğranıldığı ileri sürülen zarar, işbu davada davalı bankaca dava dışı asıl borçluya kredi kullandırma işleminden kaynaklanmadığından zarar ile işlem arasında uygun illiyet bağı bulunmamaktadır....
Derece ve sırada ipotek tesis edildiğini, davalı Ömer'in kötüniyetli olduğu belirtilerek fek edilen ipoteğin aynı derece ve aynı sırada yeniden tesisi talep edilmiştir. Aynı derece ve aynı sırada ipoteğin tesisi istenilen taşınmaz üzerinde Türk Ekonomi Bankası'nın 1. Derece ve 1. Sırada ipoteği bulunmakta olup dava sonucuna bağlı olarak ipotek lehdarı Türk Ekonomi Bankası'nın hakları da etkilenecektir. Bu nedenle Türk Ekonomi Bankası'nın da davalı olarak davaya dahil edilmesi için davacı vekiline süre verilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3- Davacı tarafından ipoteğin yeniden tesisinin mümkün olmaması durumunda ipoteğin fek'i nedeniyle uğranılan zararın tazmini talep edilmiş olup bu talep niteliği itibariyle TMK nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir....
ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipten önce dava konusu taşınmazın ... tarafından 10.8.2004 tarihinde davalı ...’a onun tarafından da 1.9.2004 tarihinde davalı ...’e satıldığını Marmara, Ereğlisi Tapu Sicil Müdürlüğünün eksik işlemi neticesi davacı banka ipoteğinin yeniden tesis edilmemesi üzerine taşınmazın kötüniyetli ve muvazaalı satışlara konu edildiğini belirterek muvazaalı devir işleminin iptali ile taşınmazın yeniden davalı ... adına tesciline ve davacı banka ipoteğinin yeniden ihyasına, bu takibin kabul edilmemesi halinde 25.000.00 TL banka zararının ipoteğin hukuka aykırı şekilde fekki tarihinden itibaren işlemiş %150 temerrüd faizi ve dava tarihinden itibaren işleyecek %150 temerrüd faiziyle birlikte davalı Maliye Hazinesinden tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Kabule göre de; ilk derece mahkemesi tarafından ipoteğin yeniden tesisi talebi ve tazminat talebi reddedilmiş ise de tazminat talebi yönünden yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. 4721 sayılı TMK'nın 38. maddesi "kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla Devletçe tazmin edilir” hükmünü, sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ise, "tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” hükmünü içermektedir. Tapunun yanlış tutulması nedeniyle oluşan zararlardan Hazine sorumludur. Davacının TMK'nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle davacının zararının varlığının kesin olarak ortaya çıkması gerekmektedir....
dosyası ile yapılan yargılama esnasında konkordato ödemelerinin teminatı olmak üzere bir kısım alacaklılar lehine müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan-----parselde kayıtlı gayrimenkul üzerine 16/07/2021 tarih ------ yevmiye ile alacak tutarları kadar hükmen ipotek tesis edildiğini, yapılan konkordato ödemelerine istinaden ödemeleri tamamlanan bir kısım alacaklılar tarafından ipoteğin kaldırılmasına muvafakat edilmiş ise de işbu davanın davalılarına ödemeleri tam, eksiksiz ve zamanında yapılmış olmasına rağmen ne ipoteğin kaldırılmasına muvafakat edildiğine dair bir beyanda bulunulduğunu ne de ------ gidilerek ipoteğin kaldırılması talebinde bulunulmadığını, ------- Esas sayılı dosyası ile görülen davada konkordato ödemelerinin teminatı olarak lehlerine 16/07/2021 tarih ----- yevmiye sayılı işlemle ipotek tesis edilen ve ödemeleri gerçekleştirilmiş bulunan alacaklıların,------Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato kapsamında her hangi bir hak ve alacakları kalmadığından tesis...
KARAR Davacı, dava dışı üçüncü kişiden satın aldığı taşınmaz üzerinde bu kişinin kullandığı konut kredisi nedeniyle ipotek bulunduğunu, kredi borcunun tümüyle ödenmesine rağmen davalı bankanın başka alacakları gerekçe göstererek ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek ipoteğin hükmen fekkini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. Somut olayda temelde tüketiciye kullandırılan konut kredisine dayanan uyuşmazlığın, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanun çerçevesinde çözümlenmesi gerekir....
olmak üzere bir kısım alacaklılar lehine müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan ------ yevmiye ile alacak tutarları kadar hükmen ipotek tesis edildiğini, yapılan konkordato ödemelerine istinaden ödemeleri tamamlanan bir kısım alacaklılar tarafından ipoteğin kaldırılmasına muvafakat edilmiş ise de işbu davanın davalılarına ödemeleri tam, eksiksiz ve zamanında yapılmış olmasına rağmen ne ipoteğin kaldırılmasına muvafakat edildiğine dair bir beyanda bulunulduğunu ne de---- gidilerek ipoteğin kaldırılması talebinde bulunulmadığını, ----dosyası ile görülen davada konkordato ödemelerinin teminatı olarak lehlerine --- yevmiye sayılı işlemle ipotek tesis edilen ve ödemeleri gerçekleştirilmiş bulunan alacaklıların, ---- Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato kapsamında her hangi bir hak ve alacakları kalmadığından tesis edilen ipoteğin terkinini talep etme zorunluluğu doğduğunu beyan ederek dosyanın----- dosyası ile tesis edilen hükmen teminat ipoteğinin terkini talebini içerdiğinden...
lehine usulüne uygun düzenlenmiş ipotek tesisi söz konusu olmadığı, ipoteğin esas bakımından eksiklikler taşıdığı, davacı taraf kötü niyet tazminat isteminde bulunmuş ise de; söz konusu işlem .... Memurluğu nezdinde yapılmış olduğundan yapılan işleme güven sebebi ile ipotekli takip yapılmış olduğundan davacının takipte kötü niyeti söz konusu olmadığından kötü niyet tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine 04/11/2011 tarih 17162 yevmiye ile konulan 550.000 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına, davacı vekilinin % 20 kötü niyet tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, ipotek akit tablosunun geçersiz olduğu iddiasıyla ipoteğin fekki istemine ilişkindir. TC Anayasası'nın 141/3. maddesi uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. 6100 sy. HMK'nın 297. maddesinde de mahkeme kararının gerekçeli olması gerektiği yönünde hüküm bulunmaktadır....