WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinden 26/04/2010 tarihinde 2834 yevmiye nolu ihtarname ile, sebepsiz kalan ipoteğin kaldırılması ihtar edildiğini, banka, dava dışı Yasin Arala'nın dava dışı Semih Gövener'in borcuna kefaleti dolayısıyla ipoteği kaldırmayacağını bildirdiğini, davalı bankanın bu haksız tutumu nedeniyle dava dışı Yasin Arala tarafından Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/270 Esas sayılı dava dosyası ile ipoteğin fekki ve menfi davası açıldığını, davalı banka tarafından konulmuş bulunan Tekirdağ İli, Çerkezköy ilçesi, Karaağaç Köyü adresinde bulunan 391 ada -F19B24B2C pafta - 20 parsel numaralı gayrimenkul üzerinde bulunan 210.000,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini, yargılama gideri, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, ipoteğin fekki ve aleyhe manevi tazminata hükmedilmesinden bahisle yerel mahkemenin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İlk derece mahkemesince ipoteğin kaldırılmasına karar verilmişse de verilen karar dosya kapsamına ve usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilirler. Somut olaya gelince; İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının taşınmazından bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalının taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir....

    İPOTEĞİN FEKKİ"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı M… …. S… ….'in davalı bankadan kullanacağı kredilerin teminatı olarak taşınmazı üzerinde davalı lehine 55.000,00 YTL limitli ipotek tesisi edildiğini, ancak ipotek limitini davalının tek taraflı olarak 85.000,00 YTL'ye çıkardığını, dava dışı M… …. S… ….'in davalıya olan borcu tamamen ödendiği halde davalının dava Dışı M… …. S… ….'in kefalet sözleşmelerinden kaynaklanan borçları olduğunu gerekçe göstererek ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davası hakkında Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 2015/351 esas ve 2016/1104 karar ve 08/11/2016 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16....

        Parselde kayıtlı taşınmaz kaydındaki 250.000-TL'lik ipoteğin fekki müvekkiline teslim ettiğini iddia ettiği teminat senetlerinin iadesi olduğunu, davacı ile imzalanan Bayilik Sözleşmesinin kontrol edildiğinde sözleşmenin yetki hususunu düzenleyen 26.16 maddesinde açıkça bu sözleşmeden doğan hukuki ihtilaflarda İstanbul Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili olduğunu, Mezkur dava ile davacı tarafından müvekkiline sözleşmenin teminatı olarak verildiği belirtilen ipoteğin fekki ile teminat senetlerinin kendilerine iadesinin talep edildiğini, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan inceleme ve araştırmalarda ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığının tespit edildiğini, Davacının sözleşme dolayısıyla müvekkiline olan bir kısım borçları halen devam ettiğini, bu durumun yargılama neticesinde ortaya çıkacağını, davacı tarafın teminatların çözülmesi için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Bedelli,1.sıra ve fekki bildirilinceye kadar geçerli olmak üzere ipotek tesis edildiğini, davacı müvekkilinin davalı kooperatife iş bu ipoteğe konu her hangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle davalı kooperatife karşı İzmir ....Noterliğinin 21/03/2023 tarihli ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek, davacı müvekkilinin taşınmazı üzerinde bulunan 27/10/2000 tarihli ve .... yevmiye nolu, ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini ancak davalı tarafça ihtarnameye cevap verilmediğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun; “İpoteğin Terkinini İsteme Hakkı” başlıklı 883. maddesinde; “Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.” , “Borçtan Sorumlu Olmayan Malikin Hakkı” başlıklı 884. maddesinde; “Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir.Alacak, borcu ödeyen malike geçer.” düzenlemelerinin yer aldığını, açıklanan nedenlerle...

            nın bankalarından kredi kartı kullandığı ve bu nedenle risklerinin doğabileceği beyan edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla üst sınır ipoteğinde her ne kadar doğmuş ve doğabilecek borçlar için ipotek tesis edilebilecekse bile vadesi geçmiş bir borcun bulunmadığı durumlarda mahkemece ipoteğin fekkine karar verilmesi gerektiğini, nitekim 210.000,00 TL'lik ipoteğin sırf dava dışı borçlunun kredi kartının varlığı nedeniyle kaldırılmaması Medeni Kanun'un 2. Maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile de bağdaşmadığını, ipoteğin üst sınır (limit) ipoteği olarak değilde ana para ipoteği olarak kurulması halinde ise ipoteğe konu borcun ödenmiş olması nedeniyle ipoteğin fekkine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haklı davamızın kabulü ile İzmir/Torbalı, ... Köyü, ...Mevkii, Cilt/Sahife No:... numaralı, ... Ada......

              İcra Müdürlüğünün 2014/3420 Esas sayılı dosyasında ipotek bedeli olarak 10,00 TL yatırarak ipoteği kaldırttığını; ancak davacıların ipoteğin güncel bedelini talep hakları olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla munzam zarar olarak 5.000,00 TL'nin faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin kaldırılması için İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2014/3420 sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, belirlenen ipotek bedelini depo ederek ipoteğin fekki için İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/338 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, mahkemenin ipoteğin fekkine karar verdiğini ve davacıların o kararı temyiz etmedikleri halde bu davayı açamayacaklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....

                Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, mahkemece dava konusu ipoteğin teminatını teşkil ettiği kredinin genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; davacı taşınmazı ipotekli olarak satın aldığını, ipotek konusu ticari kredi borcunun tamamen ödendiğini ancak davalı bankanın satıcının kullandığı ve ipotek ile teminat altına alınmayan tüketici kredisi ile ipoteği ilişkilendirerek haksız şekilde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını ileri sürmüştür. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümünün, dava konusu ipoteğin tüketici kredisinin teminatını teşkil edip etmediğinin tespiti ile mümkün olması nedeniyle bu husus 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un uygulanmasını gerektirdiğinden, mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu