bulunduğu ve dava dışı ------ dava tarihi itbarıyla kredi borcunun 570.345,37 TL olduğu, bu nedenle de, davalı banka yönünden ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
nın İpoteğin terkinini isteme hakkı başlıklı 883. maddesinde: "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir" yönünde düzenleme getirilmiştir. Dava konusu ipotekli taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın dava dışı Bilal Erol adına kayıtlı olduğu, diğer deyişle davacı adına kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; TMK'nun 883. maddesinde alacağın sona ermesi halinde malikin ipoteğin terkinini isteyebileceğinin açık bir şekilde düzenlenmesi ve davacının malik olmaması nedeniyle ipoteğin fekki talebi ile ilgili olarak aktif dava ehliyetinin olmadığının anlaşılmış olması karşısında ilk derece mahkemesince yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir....
nin yaptığı bir imalat ve bunun karşılığı alacağın ödenmiş olması halinde ipoteğin fekkine karar verilmesi, davalının alacağının mevcut olması halinde davacıya alacak miktarı depo edildikten sonra ipoteğin fekkine karar verilmesi, kısmi ödeme halinde ise ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmesi, ancak kısmi ödemenin sicilde gösterilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
nin yaptığı bir imalat ve bunun karşılığı alacağın ödenmiş olması halinde ipoteğin fekkine karar verilmesi, davalının alacağının mevcut olması halinde davacıya alacak miktarı depo edildikten sonra ipoteğin fekkine karar verilmesi, kısmi ödeme halinde ise ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmesi, ancak kısmi ödemenin sicilde gösterilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davalı banka ise, ipoteğin fekki için davacının ipoteğin fekki masraflarını yatırması gerektiğini, bu hususun sözleşmede de yer aldığını, buna rağmen davacının masrafları yatırmaması nedeniyle ipoteğin fekkedilmediğini, davanın kötüniyetli olarak açıldığını savunmaktadır.Davacı tarafından 03/11/2016 tarihinde ipoteğin kaldırılması için davalı bankaya müracaat edilmiştir. Davacının bu talebini karşılık davalı banka 07/11/2016 tarihli yazısı ile ipotek fek masraflarının ipotek veren olarak davacının karşılaması durumunda vakit kaybedilmeksizin ipotek fek işlemlerine başlanacağı belirtilmesine rağmen davacı tarafından ipoteğin fekkine ilişkin masraf yatırılmayarak 09/11/2016 tarihinde iş bu dava açılmıştır....
İHTİYATİ TEDBİR ARA KARARI: Mahkemece, 12.4.2022 tarihli ara kararı ile sunulan ödeme belgeleri ile yaklaşık ispat yerine getirildiğinden ipoteğin fekki talebine konu taşınmaza ilişkin İİK 72/2. Maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davalı tarafın takip başlatmasının dava değerinin %15 teminat mukabilinde önlenmesine, ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin başlatılacak takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir....
ın vekalet görevini kötüye kullanarak bu ipoteği tesis ettirdiğini bildirerek karşılıksız olması nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiş; davalılar vekili ipoteğin satılan mal karşılığı alınacak bedel için tesis edildiğini, bu bedelin ödenmemiş olması nedeniyle terkininin de istenilemeyeceğini bildirerek davanın reddini savunmuş, mahkemece ipoteğin bedelsiz tesis edildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyaya getirtilen 04.10.2001 tarih 3017 yevmiye numaralı ipotek sözleşmesinde, 95 ada 15 parsel sayılı taşınmazda davacı adına 3/7 pay üzerine ... vekili sıfatı ile hareket eden ... oğlu ... ..., lehdarı ... ... yararına 10.000.000.000 TL (onmilyar) bedel üzerinden 1. derecede ve faizsiz ve üç ay süreli, fekki alacaklı tarafından bildirilinceye kadar ipotek tesis ettirmiştir....
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın malikinin dava dışı ... iken 08.05.2008 tarihinde mülkiyetin yine dava dışı olan ...’ya geçtiğini bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını ayrıca dava konusu ipoteğin üst sınır ipoteği olup kredi sözleşmesinden doğmuş borçların tümüyle ifası halinde dahi ipoteğin sona ermeyeceğini, ipoteğin geçerli olduğu sürece anılan kredi sözleşmesinden gelecekte doğacak diğer borçlarında ipotek limiti dahilinde ipoteğin sağladığı teminatın kapsamına gireceğini, davacı şirketin müvekkili bankaya herhangi bir borcu olmamasına rağmen ortada geçerli bir kredi sözleşmesinin var olduğunu ayrıca ipotek veren ...’ın dava dışı bu şirkete kefaleti bulunduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda; icra müdürlüğünden 1971 tarihli ipotek kaydının anılan madde koşullarında fekki istenilmiş, alacaklıya yapılan tebliğ üzerine alacaklı vekili, icra dosyasına süresi içinde makul bir sebep bildirmeden; icra mahkemesine gelerek, ipotek alacak miktarının günün koşullarına uyarlanması ile tespiti ve bu miktarın dosyaya yatırılması halinde ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece icra müdürlüğünün yaptığı depo etme vs işlemlerin iptaline, bilirkişice ipotek alacağının günün koşullarına uyarlanarak bulunan 157.812,32 TL bedelinin depo edilmesi halinde, diğer işlemlerin yerine getirilmesine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2020 NUMARASI : 2020/564 ESAS - 2020/577 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına kayıtlı Ankara ili Altındağ ilçesi Akköprü Mahallesi 23098 ada 1 parsel 1 numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalı T3 lehine ipotek kaydı bulunduğunu, taraflarınca ipoteğin fekki talebiyle icra takibi başlatıldığını, ipotek bedelinin dosyaya depo edildiğini, ancak borçlu şirkete tebliğ yapılamadığını belirterek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....