Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca “Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder.” Somut olaya gelince; dava konusu 12 adet, bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazların tapu kaydındaki şerhe göre davalı Mehmet Yangöz’ün payı üzerinde davalı ... lehine 21.06.2011 tarihinde intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu taşınmazda intifa hakkı kurulduğu hususunda diğer paydaşa Türk Medeni Kanunu'nun 700. maddesinde öngörülen biçimde bir bildirimde bulunulmamıştır. Taşınmazdaki pay üzerinde intifa hakkı kurulduğu tebliğ edilmediğine göre 08.08.2012 tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir....

    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; dava tarihinde intifa hakkının devam ettiği ve intifa hakkının kaldırılması koşulları oluşmadığından davacının dava tarihi itibarıyla dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar ..., ... Akaryakıt Ltd. Şti., ..., ... vekillleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin davalılar ..., ..., ... Petrol Ürün. Gıda İnş. Otomotiv. Tur. A.Ş., Şeker Finansal Kiralama A.Ş. ve ... hakkındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin davalılar ... Akaryakıt Besi. Gıda İnş.Tur.Ltd.Şti. Ve ... hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Davacı ile davalı ... Akaryakıt Ltd. Şti. arasında düzenlenen 15.05.2006 tarihli bayilik sözleşmesi feshedilerek, 03.08.2007 tarihinde bu kez davacı ile ... Petrol Ürün....

      Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; intifa hakkı devrinin karşılığında tahsil edilen bedelin kiralama bedeli olduğundan ve bu kiralama bedelinin de gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilmediğinden bahisle Gelir Vergisi Kanunu’nun gayrimenkul sermaye iratlarının tespiti hükümlerine göre hesap edilen matrah farkı üzerinden davacı adına cezalı gelir vergisi tarhiyatı yapılmışsa da, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde mal ve hakların sadece kiraya verilmesi karşılığında elde edilen bedeller gayrimenkul sermaye iratları olarak tahdidi biçimde sayılmış olup, bu mal ve hakların intifa hakkına konu edilmesi gibi kiraya verilmesi dışında başka bir muameleye tabi tutulması karşılığında elde edilen bedelin gayrimenkul sermaye iradı sayılacağı yolunda yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi intifa hakkının mahiyeti itibarıyla kira hakkına benzediğinden bahisle intifa hakkının devri karşılığında elde edilen bedelin de kiralama bedeli olduğu şeklinde yapılacak bir yorumun,...

        İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; intifa hakkı devrinin karşılığında tahsil edilen bedelin kiralama bedeli olduğundan ve bu kiralama bedelinin de gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilmediğinden bahisle Gelir Vergisi Kanunu’nun gayrimenkul sermaye iratlarının tespiti hükümlerine göre hesap edilen matrah farkı üzerinden davacı adına cezalı gelir vergisi tarhiyatı yapılmışsa da, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde mal ve hakların sadece kiraya verilmesi karşılığında elde edilen bedeller gayrimenkul sermaye iratları olarak tahdidi biçimde sayılmış olup, bu mal ve hakların intifa hakkına konu edilmesi gibi kiraya verilmesi dışında başka bir muameleye tabi tutulması karşılığında elde edilen bedelin gayrimenkul sermaye iradı sayılacağı yolunda yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi intifa hakkının mahiyeti itibarıyla kira hakkına benzediğinden bahisle intifa hakkının devri karşılığında elde edilen bedelin de kiralama bedeli...

          Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; intifa hakkı devrinin karşılığında tahsil edilen bedelin kiralama bedeli olduğundan ve bu kiralama bedelinin de gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilmediğinden bahisle Gelir Vergisi Kanunu’nun gayrimenkul sermaye iratlarının tespiti hükümlerine göre hesap edilen matrah farkı üzerinden davacı adına cezalı gelir vergisi tarhiyatı yapılmışsa da, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde mal ve hakların sadece kiraya verilmesi karşılığında elde edilen bedeller gayrimenkul sermaye iratları olarak tahdidi biçimde sayılmış olup, bu mal ve hakların intifa hakkına konu edilmesi gibi kiraya verilmesi dışında başka bir muameleye tabi tutulması karşılığında elde edilen bedelin gayrimenkul sermaye iradı sayılacağı yolunda yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi intifa hakkının mahiyeti itibarıyla kira hakkına benzediğinden bahisle intifa hakkının devri karşılığında elde edilen bedelin de kiralama bedeli olduğu şeklinde yapılacak bir yorumun,...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.06.2007 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının tapuya yazılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 2580 ada 10 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanı ... İşeri'den intikal ettiğini, kendisinin yasal intifa hakkını tercihi nedeniyle davalı dışındaki diğer mirasçıların payları üzerinde intifa hakkı bulunduğunu, ancak davalı payında intifa hakkının yazılı olmadığını ileri sürerek yasal hakkının tapuya yazılmasını istemiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış, davalı ise karşı dava ile intifa hakkının terkini ve tazminat istemiştir. Karşı davacının taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkini istemi, intifa hakkı sahibinin şahsına bağlı irtifak haklarından olduğundan HUMK.nun 13/2 maddesi gereğince irtifak hakkı iddialarına dair davaların irtifak hakkının bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. İrtifak hakkının bağlı bulunduğu taşınmaz ... ilçesi idari sınırları içerisinde olduğundan, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi yerine davanın esastan karara bağlanması, kamu düzeni ile ilgili yetki kuralına aykırılık teşkil ettiğinden doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ve karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, 12.6.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                20 maddeleri hükmü uyarınca da intifa hakkının geçerli olmadığını ileri sürerek, intifa hakkının terkini ile maddi ve manevi tazminat istemiştir....

                  Davalı vekili dolgu alanındaki kullanım izninin iptal edilmiş olduğunu, bu nedenle intifa hakkının devam etmesinde hukuki yararın olmayacağını ileri sürmüş ise de; intifa hakkının 50 yıl boyunca tanınmış olması bu durumun intifa hakkını sonlandıran sebeplerden olmaması dikkate alınarak ecri misil hakkında yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. 2- b)Taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğu, davacı lehine intifa hakkı tesis edildiği, yukarıda açıklandığı üzere dava konusu taşınmaz hakkında daha önce verilen ve kesinleşen kararlarda davacının kullanımının hukuka uygunluğunun ispatladığı, keşif tutanağında bu taşınmazın davalılarının kullandığının tespit edildiği bu nedenle davalıların bu müdahalesinin haksız olduğu sonucuna varılmış olup, men-i müdahale kararına yapılan itirazların reddine karar verilmiştir....

                  Petrol A.Ş. arası yapılan anlaşmaya göre davacılar tarafından intifa hakkının feragat ve terkini karşılığı olarak 15.000 USD bedel ödenmiştir. Tapudan intifa hakkı 30.09.2002 tarihinde tapudan terkin edilmiştir. Dava dışı şirkete intifa hakkı 10.11.1994 tarihinde tesis edilmiş, davacılar ile davalı şirket arasında kira sözleşmesi bundan yaklaşık dört yıl sonra 27.01.1998 tarihine imzalanmıştır. Kira sözleşmesinde tapuda tesis edilen intifa hakkı ile ilgili her hangi bir koşul bulunmamaktadır. İntifa hakkı 15 yıllığına tesis edilmiş ve sürenin bitimine yaklaşık yedi yıl süre varken tapudan terkin edilmiştir. Bu durumda ödenen 15.000 USD bedelin kalan süre karşılığı ödendiğinin kabulü gerekir. Tapuda intifa hakkının tesisi ile terkini davalı şirketin iradesi dışında gerçekleştiğinden bundan doğacak tazminatlardan davalının sorumlu tutulmaması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu