"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :24/02/2011 Nosu :2009/656-2011/298 - K A R A R - Uyuşmazlık, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmayıp, münhasıran sınırlı ayni haklardan olan ipoteğin (veya intifa hakkının) kaldırılması istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ile davalılardan ... arasındaki intifa hakkının kaldırılması hususunda sözleşme bulunmasına ve davacı da bu sözleşmeye dayanarak dava açtığına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 07/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.02.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının sona erdirilerek, tapu kaydından terkini, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 04.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1193 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için 25.07.1996 tarihinde tesis edilen ve tapunun hak ve mükellefiyetler sütununa yazılan intifa hakkının kaldırılması ve kayıttan terkini isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece taşınmazın Bakırköy İlçesi yetki sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2011 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini ile trafonun kaldırılması mümkün olmazsa baz istasyonunun kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 08.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası uyarınca tapu iptali ve tescil ile intifa hakkının terkini istemlerine ilişkindir. Davacı, 4 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ile ‘’kale ve bahçesi’’ vasfı ile davalı ... Belediyesi adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın dayanak tapu kaydının ... Belediyesinin encümen kararı ile oluşturulduğunu, hak ve mükellefiyetler kısmında taşınmazın intifa hakkının ... ve Turizm Bakanlığına ait olduğunun, şerhler kısmında da eski eserler statüsünde 1. derece arkeolojik sit alanı olduğunun belirtildiğini, taşınmazın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 5. ve 6. maddeleri gereğince devlet malı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini ve tapu kaydındaki intifa hakkı şerhinin kaldırılmasını istemiştir....
e verdikleri vekaletname ile taşınmaz kaydındaki intifa hakkının 17.09.2010 tarihinde terkin edildiğini ileri sürmüş olup, temyiz dilekçesi ekindeki tapu kaydında da intifa hakkının yer almadığı görülmüştür. Mahkemece tapu kaydı getirtilerek intifa hakkının ne zaman terkin edildiğinin tespiti ve yargılama aşamasında intifa hakkı terkin edilmiş ise davanın konusu kalmayacağından sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle elatmanın önlenmesi davasının davacılarının temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Öte yandan intifa hakkı sınırlı ayni haklardan olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 794. ve devamı maddelerinde intifa hakkının, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabileceği, aksine düzenleme olmadıkça bu hakkın sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayacağı, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı, taşınmaz üzerindeki yasal intifa hakkının tapu kütüğüne tescil edilmiş ise herkese karşı ileri sürülebileceği ve hak sahibinin ölümü ile sona ereceği düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda ....09.2014 tarihinde başlatılan takipte aynı gün ihtiyaten haczine karar verilen meskeniyet şikayetine konu ... parselde tapuya kayıtlı ... nolu bağımsız bölüm üzerinde, 99 yıllığına .... .....lehine kurulan intifa hakkının 09.09.2011 tarihinde tapuya tescil edildiği görülmektedir....
İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir. İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca "Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder." Somut olaya gelince; intifa hakkı 25.05.2012 tarihinde tesis edildiğinden taşınmazın ortaklığının satış yoluyla giderilmesi halinde TMK'nın 700. maddesi uyarınca tesis edilen intifa hakkı bu paya düşecek bedel üzerinde devam eder....
Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Doktrindeki hakim görüş de bu doğrultudadır. (Bkz.Prof.Dr.Şeref Ertaş....
İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....