Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının şirkete tebliğ edildiğini, Medine Çapkın’ın ise taraf olmadığı halde imzaya ve borca itiraz ettiğini, bu yönden husumete ilişkin itirazlarının olduğunu, müvekkili davalı alacaklı T5 Ak Yazıcı Akaryakıt ve Otogaz Dağıtım Tic. Ltd. Şti.’nin yetkili ortağı olup Paşaalanı Terminal 2 No ; 12/C Karesi / Balıkesir adresindeki akaryakıt satış istasyonu ve ikmal istasyonunun kiracısı ve işletmecisi iken T1 Nak. T1 ith. İhr. San. Ve tic. Ltd. Şti’ne işletmeyi devrettiğini, aralarındaki ticari ilişki neticesinde 15/03/2017 tanzim 15/05/2017 vade tarihli 250.000,00....
Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....
O halde mahkemece borçlunun imzaya ve borca itirazlarının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK.nun 170. maddesinde ise imzaya itiraz düzenlenmiş olup, anılan madde gereğince imzaya itirazın da duruşma açılarak incelenmesi zorunludur. Somut olayda başvuru, borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan maddeler gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, borçlu vekilinin, imzaya ve borca itiraz ederek, takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece,borçlunun icra dosyasına sunduğu 28.01.2015 havale tarihli beyan dilekçesi tarihine göre, itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 168/4.maddesi gereğince; imzaya itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine sunulması zorunludur....
İcra Müdürlüğünün 2019/3267 Esas sayılı takip dosyasında 19/03/2019 tarihli takibin iptaline karar vermek gerekmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus takip usulünde imzaya itiraz İİK’nın 170. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 168, IV maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre borca ve imzaya karşı yapılacak itirazın beş gün içinde yapılması gerekir. Davacı borçlular takibe konu senetteki imzanın kendilerine ait olmadığını belirterek imzaya itiraz etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı hakkında takibe konu faturalarda belirtilen borcu ödemediğinden başlattıkları icra takibinin davalının borca, faizi ve imzaya itirazı üzerine durduğunu bildirerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevapta vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu taraflar arasında 7.7.2006 ile 18.9.2006 tarihlerini kapsayan dönemde ticari ilişki kurulduğu, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 7.693.82....
İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosyasına yapılmış olan borca ve ferilerine ve imzaya ilişkin itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: ... İcra Müdürlüğü'nün .../... esas sayılı takibi ile vekil eden ... hakkında, müteveffa ... ... tarafından ilamsız icra takibine girişildiğini, yasal süresi içerisinde taraflarınca borca ve imzaya itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, akabinde, alacaklının vefatı üzerine, mirasçılar tarafından işbu davanın açıldığını, faturada yer alan imzaların, ...'...
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu tarafın ileri sürdüğü belgelerdeki imzalar ile takibe konu bonodaki imzaların çıplak gözle dahi karşılaştırıldığından takibe ve itiraza konu bonodaki imzaların borçluya ait olduğunun çok açık ve net olarak görüldüğünü, borçlu tarafın itiraz dilekçesinin 3. bendinde hiçbir sebep göstermeden borca itiraz ettiğini, itiraza konu senetteki imzanın borçlu tarafından müvekkilinin yanında atıldığını, İİK'nun 169/a maddesi gereğince borca ve imzaya itirazın tarafların duruşmaya çağrılıp değerlendirildikten sonra reddine, borçlu takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden alacağın %100'den aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama gideri ve vekalet ücretinin borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
nın "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2 maddesinde, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanılan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Davacı vekili dava dilekçesinde imzaya itiraz ile birlikte borca itiraz ettiklerini de belirtmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesi tarafından sadece imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, borca itiraz yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK.'nun 297/2. maddesinin açık hükmüne aykırıdır....