Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmediğinden itiraz süresinin başlamadığını, bu sebeple geçerli bir itirazdan bahsedilemeyeceğini, senedin düzenlenme tarihinden dokuz yıl sonra icra takibinin başladığını, takibe dayanak belgenin de gönderilmediğini, belgeyi göremediği için imzaya itiraz edemediğini, senedin duruşmada görülebildiğini, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imza itirazında bulunduklarını, borcun bulunmadığını belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ; "...Ödeme emrinin kendisinden beklenen hüküm ve sonuçları ancak borçluya tebliğ edilmek sureti ile meydana getirilebileceği, borçlunun ödeme emrine itiraz edebilmesi için, kendisine ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması gerektiği (bkz....
ile Düzce İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/128 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, Düzce İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/128 esas sayılı dosyanın 09/05/2019 tarihli duruşmasında davanın kabulüne ve haksız takibin iptaline karar verildiğini, davalı tarafın bu durumu hazmedemediğini ve müvekkilin imzasını taklit ederek ortaya yeni senetler çıkardığını belirterek imzaya itiraz etmiştir....
Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin davacı borçluya 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, itiraz süresinin son gününün 10/02/2021 Çarşamba günü olduğu, davacı borçlunun ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 11/02/2021 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. İlk derece mahkemesinin kabulüne göre de; davacının talebi icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz ve imzaya itiraz olduğu halde ve ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması yönünde bir talep olmamasına rağmen, yetki itirazının kabulü kararı ile birlikte ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi de isabetsiz olmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin, 19/02/2019 tarihinde davacı şirketin daimi çalışanına tebliğ edildiğini, ancak davacı tarafından ödeme emrine karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığını ve takibin kesinleştiğini, davacının ödeme emrine karşı herhangi bir itirazda bulunmayıp sonrasında ise takibe konu çek üzerindeki imzaya itiraz etmek suretiyle dava açmış olmasının açıkça kötü niyetli olduğunu ve müvekkilin alacağını sürüncemede bırakma amacı ile hareket ettiğini, müvekkili bankanın, meşru hamil ve iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, bu hususun, ciro silsilesi ile de sabit olduğunu, 6102 sayılı TTK m. 687 hükmü uyarınca; şahsi def'ilerin, iyi niyetli meşru hamil olan 3. kişiye karşı ileri sürülemeyeceğini, İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından hazırlanan raporun eksik inceleme sonucu oluşturulduğunu ve hükme esas teşkil edecek nitelikte olmadığını, bu sebeplerle; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca imza incelemesi sonrasında alınan imza bilirkişi raporuna itiraz edilerek incelemenin ATK tarafından yapılması talep edildiğini, bu talep hakkında olumlu/olumsuz bir karar verilmeksizin dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiğini, imza bilirkişi raporu eksik olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, borca, borcun ferilerine ve faiz oranına, faize, faiz başlangıç tarihine itiraz edildiğini, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna taraflarınca itiraz edilmişse de itirazlarına ilişkin herhangi bir karar verilmemiş, dosyada alınan hesap raporuna itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, ödeme emrine konu edilmiş olan senet fotokopisinin kanuna aykırı şekilde ödeme emrine eklenmediğini, ödeme emrinin iptalini gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesiyle tamamen değiştirildiğini ve 05.01.2013 tarihinden itibaren yürürlükte olduğu, bu madde gereği kambiyo senetlerine mahsus haciz yollu takiplerde borçlulara gönderilecek ödeme emrinde borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarının yazılması ve icra müdürlüğü banka hesap numarasının ve yine alacaklı veya vekiline ait hesap numarasının ödeme emrine derc edilmesinin yasal olarak gerektiğini, yine takip talebini düzenleyen İİK'nın 58/2 maddesine göre alacaklının ve varsa kanuni temsilcisi adına ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgilerinin gösterilmesi gerektiğini, ödeme emri üzerinde ödemenin yapılacağı banka hesap bilgisi yazılmadığını, dosyadan verilen bilirkişi imza incelemesine rağmen bu ara karardan dönülmesi ve dosyaya konu çek üzerinde bilirkişi imza incelemesi yaptırılmamış olması hukuka aykırılık teşkil ettiğini, imzaya itiraz davası açmalarına rağmen dosyanın imza incelemesi yaptırılmadan...
İcra Hukuk Mahkemesine itirazın kaldırılması davası açtıklarını, mahkemece borçlu şirketin ödeme emrine yapmış olduğu itirazda kira sözleşmesindeki imzaya da itiraz edildiğinden davanın reddine karar verildiğini, borçlu şirket tarafından kira sözleşmesinin ve kira ilişkisinin varlığının kabul edildiğini, borçlu şirketin yargılama aşamasında imzaya itirazının bulunmadığını, kira ilişkisini kabul ettiğini, borçlu gönderilen ihtarnameye verilen yazı cevabında kira ilişkisinin varlığının kabul edildiğini, usul ve yasaya aykırı olarak verilen mahkeme ilamının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
(M) İİK'nun 168. maddesine göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu 5 günlük süre içinde imzaya, borca ve yetkiye icra mahkemesinde itiraz edebilir. İcra mahkemesinde borçlu itirazının incelenmesi için borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmalıdır. Somut olayda ise borçlunun, takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmediği gerekçesi ile 15/07/2015 tarihinde ödeme emrinin iptalini talep ettiği, bu şikayet görülmekte iken 21/07/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye, borca, faize itiraz ettiği, bu itirazların incelenmesi sırasında ... 14. İcra Mahkemesi'03/09/2015 tarih, 2015/805 E.-2015/855 K. sayılı kararı ile borçlu yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mahkemece, ödeme emri iptal edildiği, mahkeme kararından sonra da yeni bir ödeme emri çıkarılmadığı gerekçesi ile itiraz süresinde kabul edilerek ......
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur” hükmüne yer verilmiş olup, anılan maddede itiraz ve şikayetin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır (HGK 05/10/2012 tarih, 2012/12-310 E. 2012/653 K.). Somut olayda, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte, borçlu icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunmuş olup, anılan itirazların İİK'nun 172. maddesi gereğince takip yoluna göre icra dairesine yapılması gerekmektdir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; İncelenen Yozgat İcra Müdürlüğünün 2018/1910 Esas sayılı dosyasında davacı borçluların miras bırakanın Mücevher Yaşar ve Osman Yaşar hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, borçlu Mücevher Yaşar'a örnek 10 ödeme emrinin 02/05/2006 tarihinde tebliğ edildiği, takip kesinleştikten sonra Mücevher Yaşar'ın 2007 yılında vefat ettiği, alacaklı vekilinin mirasçılık belgesi alarak Mücevher Yaşar mirasçılarına karşı İİK'nun 53. maddesi gereğince takip talebinde bulunulduğu ve alacaklının talebi doğrultusunda mirasçılara ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı mirasçılar tarafından mahkemeye açılan dava dilekçesinde takibe konu senetteki Mücevher Yaşar imzasına itiraz edildiği ve borcun olmadığı iddiasında bulunulduğu, borçlu Mücevher Yaşar'a örnek 10 ödeme emri tebliğinden itibaren Mücevher Yaşar tarafından imzaya itiraz davası açılmadığından mirasçılara gönderilen ödeme emri tebliği üzerine de asıl borçlunun imzaya itiraz etmemesi nedeniyle asıl borçlu...