Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"0" rakamının üzerine optik ve spektroskopik yöntemlerle fark saptanamayan bir kalem ile herhangi bir rakamla eşleşmeyen tehdit işaretine benzer çizgiler çizilmiş olduğu yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmış; sonuç olarak senet üzerindeki imzanın davacı T1 elinden çıktığı yönünde rapor verilmesi karşısında davacının Davacının imza ve senetteki tahrifat nedeni ile kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı itirazı yönünden davanın reddine,imzaya itirazının haksız olduğu anlaşılan borçlunun takip konusu alacağın (259.000,00 TL) %10 oranında (25.900,00 TL) adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi gerekmiş...'' şeklindeki gerekçe ile "davacının imza ve senetteki tahrifat nedeni ile kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı itirazı yönünden davanın reddine, İmzaya itirazının haksız olduğu anlaşılan borçlunun takip konusu alacağın (259.000,00 TL) %10 oranında (25.900,00 TL) adli para cezası ile mahkumiyetine" karar verilmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2022 NUMARASI : 2021/513 ESAS- 2022/452 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2021/13529 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında takip başlatıldığını, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkile ait olmadığını beyanla, imzaya itirazların kabulü ile takibin iptaline, davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "imzaya itirazı ispat külfetinin davalı alacaklı olduğu, bilirkişi ücretini yatırması için kesin süre verildiği, verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücretinin yatırılmamış olduğu" gerekçesi ile, "1- Davacının imzaya itirazının KABULÜ ile İstanbul 3. İcra Dairesi 2021/13529 Esas sayılı dosyasından yapılan takibin İİK....

Somut olayda; bono altındaki imza borçlu şirket yetkilisine ait olmadığından icra takibinin davacı yönünden durdurulmasına karar verilmiş, imza itirazı kabul edilen bono yönünden davalının takip dayanağı bonoda lehtar, borçlunun ise keşideci olduğu bu durumda alacaklı, borçlu ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olacağı, bonolardaki imzanın itiraz eden borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoları alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceğinden davalının imza itirazı kabul edilen bono yönünden %10 para cezası ve %20 icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına" karar verildiği anlaşılmıştır....

İİK'nun 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı senette lehtar, borçlu .... nin tanzim eden, borçlu ...'nın avalist olduğu görülmektedir. Bu durumda alacaklı, borçlular ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın adı geçenlere ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilenlere karşı başlattığı takipte ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu yöndeki talebin reddi isabetsizdir....

    Ardından 14.05.2013 tarihinde yakip yenilenmiş olup, borçlulara yenileme emri tebliği üzerine borçlular icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz etmişlerdir. Borçlular 02.05.2008 tarihinde ödeme emri tebligatı üzerine yasal sürede mahkemeye başvurmuş olup, dava takip edilmediği için HMK'nun 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden takip artık kesinleşmiştir. Borçlulara her ne kadar 14.05.2013 tarihinde yenilenmesi üzerine yenileme emri tebliğ edilmiş ise de, borçluların itirazı, İİK.nun 168/4. maddesi kapsamında imzaya itiraz olup, bu maddeye göre ödeme emri tebliği tarihinden itibaren beş günlük sürede yapılması gerekir. Takibin yenilenmesi ve yenileme emrinin tebliğ edilmesi yeniden itiraz hakkı vermez. O halde mahkemece, istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsizdir....

      , imzaya itirazın kabulü ile takibin müvekkili yönünden iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

      İhtiyati haciz kararı borç ikrarı niteliğinde olan vadesi geçmiş kambiyo senedine dayalı verilmiş olup, itiraz eden borçlunun itirazı çekteki imzaya itiraz mahiyetindedir. İmza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. Borcun dayandığı sebebler kapsamında itirazın değerlendirilmesi yerinde olmamıştır.Borçlu imzaya itirazını ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. Bu nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, ihtiyati hacze itirazın kabulüne ilişkin ek kararın kaldırılarak ihtiyati hacze yetki ve diğer itirazların reddine karar verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/281 D.İş - 2022/285 Karar sayılı 24/10/2022 tarihli ek kararının, HMK.'...

        Mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporunun bilimsel verilere dayalı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu ve hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarına göre takibe dayanak senet altındaki düzenleyen /borçlu imzasının davacı borçluya ait olmadığı, icra takibinin dayanağı olan senedin alacaklısı lehtar olup, borçlu davacının ise düzenleyen olduğu ve bu durumda, lehtar ile imzaya itirazı kabul edilen davacının doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının, senedin ön yüzüne imza atan düzenleyen imzasının, adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerektiği, senet altındaki imzanın borçlu eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan senedi alan alacaklının, düzenleyen borçluya karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden, mahkemece davacının imzaya itirazının kabulü ile Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/8683 Esas sayılı dosyasına konu takibin İİK'nun 170/3....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacıların imzaya itirazlarının kabulü ile, takibin davacılar/borçlular yönünden durdurulmasına, davacıların imzaya itirazlarının kabul edilmesi ile davacıların borca ve fer'ilere itirazlarına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, yasal koşulların oluşmaması nedeni ile davalı/alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 29/06/2022 tarih, 2019/1039 Esas ve 2022/903 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Davacının imzaya itirazının KABULÜ ile İstanbul 25....

        UYAP Entegrasyonu