İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, tarafına çıkartılan tebligat eline ulaşamadığından, duruşmaya katılamadığını, usulsüz tebligat nedeniyle mahkemenin işin esasına girmeden ve usulden red kararının isabetli olmadığını, duruşmaya katılmaması gibi bir durum olamayacağını, 13/10/2021 tarihli 2. celseye katıldığını, fakat tarafına bir sonraki duruşma için tebligat gelmediğinden ve tarafına bu duruşmanın tutanağı verilmediğinden, sonraki celselere istemeden ve celse tarihlerini bilmediğimden dolayı davanın müracaata kaldığını, bu duruma itiraz ettiğini, kararın yasaya ve usule aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir....
Uyuşmazlığın, tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile imzaya itiraza ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/97324 Esas (Kapatılan Kayseri 4. İcra Dairesinin 2018/12505 Esas) sayılı dosyasında alacaklının T3 olduğu ve Halil Can Açıkgöz tarafından hamiline keşide edilen 31/10/2018 düzenleme tarihli 100.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak davacı borçlu ve dava dışı cirantalar Osman Fırat, Halil Can Açıkgöz ve İbrahim Esen hakkında 19/11/2018 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği, davacı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının adreste tanınmadığından bahisle 23/11/2018 tarihinde bila ikmal iade gelmesi üzerine yeniden çıkartılan tebligatın 13/12/2018 tarihinde TK'nun 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği görüldü....
*İcra emri usulsüz tebliğ şikayeti yönünden yapılan incelemede; Mahkeme dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda kıymet takdiri raporunun bizzat kendisine 11/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarih itibariyle takipten haberdar olduğu kabul edilerek süre aşımı sebebiyle icra emrinin iptali istemi ile borca ve faize itiraz istemlerinin reddine karar vermiş ise de, borçlu bu tebligattaki (11/10/2018 tarihli) imzaya kendisine ait olmadığını ileri sürerek itiraz ettiğini bildirmiş, mahkemece bu iddia yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Borçlunun tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek araştırılması, bunun sonucuna göre usulsüz icra emri tebliğ şikayetine ilişkin bir değerlendirme yapılması gerekir....
Mahkemece, takibe konu bonolardan birinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle bu bono yönünden takibin iptaline, diğer bonolar yönünden, aval veren borçlu ...’in imzaya itirazının reddine, keşideci borçlu ...’in imzaya itirazının kabulü ile, söz konusu bonolar yönünden takibin durdurulmasına, durdurulan asıl alacak miktarı olan 29.900 TL üzerinden alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedildiği görülmüştür. a) Borçluların, icra mahkemesine başvurusu İ.İ.K.’nun 169/a maddesinin 4. fıkrası kapsamında zamanaşımı itirazı olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir....
Diğer taraftan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'...
İcra Hukuk mahkemesi'nin 25/04/2021 gün, 2019/723 Esas ve 2021/989 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve gerekçeleri ile sınırlı olarak yeniden yargılama yapılarak hüküm inşa edilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine" karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda "Davacı T2 yönünden; Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, şikayet ve kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, 2- Diğer davacılar T4 T1 T3 yönünden; Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2019/15327 E. sayılı dosyasında davacı- borçlulular adına gönderilen takibe konu ödeme emri tebliğ tarihinin 20/05/2019 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, Şikayetin KABULÜNE, İstanbul 11....
şikayetin reddine, yetkiye, borca imzaya itirazın İİK'nun 168....
tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, borca itiraz yönünden İİK'nın 364/1 maddesi, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut icra dairesine başvurulup takipten feragat edilmesi tazminat talebinin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar (HGK'nun 16.10.1996 tarih 1996/601-711; HGK'nun 21.3.2001 tarih, 2001/19-266 esas, 2001/273 karar sayılı kararları)....
Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfı şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, hacizlerin fekkine ve alacaklı aleyhine inkar tazminatı ve para cezasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Borçlu vekili itiraz dilekçesinde, hakkında başlatılan kambiyo takibinde bonodaki imzanın borçluya ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve ayrıca borca ve fer'ilerine itirazla takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....