GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı ve imzaya itirazın süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkindir. Osmaniye 2. İcra Dairesinin 2020/3922 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu Salih Bayram Çelik ile T1 hakkında 13/08/2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 600.000,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Usulsüz tebliğe ilişkin istinaf talebinin değerlendirilmesinde, Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese TK.'...
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda; borçlunun, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte icra mahkemesine başvurarak, itiraz ve şikayetlerini bildirdiği, mahkemece, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir....
Hukuk Dairesinin 2019/2076 Esas, 2019/1882 Karar sayılı ilamınca verilen karara ilişkin sınırların aşıldığı ortaya çıktığını, İlk derece mahkemesince, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin karar ilamına binaen yalnızca "kambiyo senedinde ki ihtilaf konusu imzaya ilişkin olarak mahkeme nezdinde talep edilen bilirkişi raporu ve Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyasında ki raporlar arasında çelişkinin giderilmesi" gerektiği halde yerel mahkemece hem ihtilaf konusu imzaya ilişkin çelişki giderilmiş hemde İstinaf mahkemesince bozma kararı dışında kalan kesinleşen kısım hakkında karar verildiğini, verilen bu karar hukuka ve yasal düzenlemelere aykırılık teşkil ettiğinden sebep istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiğini, davacı şirket icra takibine konu kambiyo senedine ilişkin borca, imzaya ve icra takibine itiraz ederek işbu davanın ikame edilmesine sebep olduğunu, ancak davacı şirket tarafından yapılan itiraz haksız yere yapılmış olup Müvekkilinin zarara uğratıldığını...
BORCA VE İMZAYA İTİRAZGÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAKAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 170 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki borca ve imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6.4.2006 gün ve 2002/1640- 2006/173 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 13.11.2006 gün ve 2006/18312-21121 sayılı ilamı ile, (...Alacaklı tarafından, borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçlu vekili icra dairesine süresinde başvurarak takip konusu senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, sahte imza ile senet tanzim edilip takibe konulduğunu bu nedenle imzaya itirazda bulunulduğu anlaşılmaktadır....
BORCA VE İMZAYA İTİRAZKAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 170 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki borca ve imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6.4.2006 gün ve 2002/1639- 2006/172 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 13.11.2006 gün ve 2006/18313-21120 sayılı ilamı ile, (...Alacaklı tarafından, borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçlu vekili icra dairesine süresinde başvurarak takip konusu senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, sahte imza ile senet tanzim edilip takibe konulduğunu bu nedenle imzaya itirazda bulunulduğu anlaşılmaktadır....
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda; dava dilekçesinde takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı iddiası ve borçlu ... yönünden imzaya itiraza ilişkin olup, mahkemece, “taleple bağlılık ilkesi” dikkate alınmaksızın, talebi aşar şekilde tüm borçlular yönünden imzaya itiraz yapılmış gibi bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu duruma göre karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, dava dilekçesindeki talepler değerlendirilerek, takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olup olmadığı ve sadece imzaya itiraz eden borçlu yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken talep aşılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Senetteki imzanın vasıflı bir imza olduğunu, taklit edilmesinin mümkün olmadığını, davacının icra takibini uzatmak ve sürüncemede bırakmak maksadıyla kötü niyetli olarak imzaya itirazda bulunduğunu, borçlu tarafından kambiyo takibine, borca ve imzaya yapılan itirazın reddedilmesine, alacak miktarı üzerinden %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, %10 oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda mahkemece; borçlunun, borca itirazından önce, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu gözetilerek bu yönde inceleme yapılmalıdır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/14736 Esas 2016/15306 Karar). Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun yetkiye, borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Somut olayda, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılan başvuruda, dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmediği iddia edilmiş, ödeme emri tebliğ belgesinin incelenmesinde, takip konusu bononun ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....
beyanla, takipteki borcun tamamına, ve imzaya itiraz etmişlerdir....