İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesince özetle: mahkemenin davayı imzaya itiraz olarak algıladığını ve yargılamayı imzaya itiraz olarak sürdürdüğünü, dosyada usulüne uygun yapılmış imza itirazının bulunmadığını huzurdaki davanın borca itiraz olduğunu, karşılaştırma yapmaya yetecek kadar imza araştırması yapılmadığını eksik inceleme ile karar verildiğini rapora itirazlarının değerlendirilmediğini söyleyerek kararın kaldırılması davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine çek alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının süresi içinde imzaya itiraz ettiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Muğla İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın usulsuz tebligat şikayeti yönüyle kabulü ile, dosya kapsamında davacı T1 yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespiti ile TK 32. maddesi hükmü gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin usulsüz tebligata muttali olunduğu bildirilen 17/06/2021 tarihi olarak kabulüne, aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının kambiyo takibinde imzaya itiraza ilişkin davasının da aynen kabulü ile, Muğla 2. İcra Müdürlüğünün 2021/1084 esas sayılı takibin davacı T1 yönünden durdurulmasına karar verilmiştir....
İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir. O halde, takip dayanağı çek süresi içerisinde ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo senedi vasfını taşımadığından (adi havale), icra mahkemesince öncelikle İİK'nun 170/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, borçlunun itirazı incelenerek, itirazın reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraza ilişkindir. Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2019/466 numaralı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 15.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 17.01.2019 tarihinde süresinde davanın açıldığı görülmüştür. 05.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda; incelemeye konu takibe dayanak olan 11.12.2018 ödeme tarihli 70.000 TL değerindeki senet altında bulunan imzanın mukayese imzaları tevdi edilen T1 tarafından atıldığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiği, 6100 sayılı HMK'nın 211. maddesinde imza incelemesinin yöntemi gösterilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/3799 E. sayılı icra takibinde senette tahrifat iddiası sebebiyle kambiyo vasfına şikayet, dayanak belge şikayeti ile imzaya, borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. HMK.nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Anılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır....
DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkil aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, senetteki imzanın ve yazıların şirketin temsilcisi Bahadır Erkul'a ait olmadığını belirterek imzaya, borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 01/10/2020 gün, 2019/825 E. 2020/431 K. sayılı kararla; "Davacının imzaya itirazının KABULÜNE, takibin davacı borçlu yönünden DURDURULMASINA, Taraflar lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 21/02/2017 tarihinde bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu bononun bedelsiz olduğu belirtilmek suretiyle borca itiraz edilmiştir. Mahkeme usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 11/04/2017 tarihi olarak tespitine, borca itirazın reddine karar vermiş olup, davacı tarafından borca itiraz yönünden istinafa başvurulduğundan istinaf incelemesi borca itiraz yönünden değerlendirilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nın 776 maddesinde bononun yasal unsurları düzenlenmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/23660 E sayılı dosyasında yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip nedeni ile imzaya ve borca itiraz etmiş ve dava dilekçesinde ödeme emrini 17/10/2022 tarihinde teslim aldığını belirtmiş ise de davacıya ödeme emrinin 14/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebligatın usulsüz olduğuna dair bir beyanının olmadığı, sürenin 14/10/2022 tarihinden başladığı, (Davacının tebligatı muhtardan alma tarihinden itibaren sürenin başlamayacağı) imzaya ve borca itirazın 5 günlük sürenin dolacağı 19/10/2022 tarihine kadar yapılması gerekirken 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 20/10/2022 tarihinde yapılan imzaya ve borca itirazın süreden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nun 776/f maddesinde; bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerektiği, aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanındaki adreste de idari birim yazılı değildir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....