İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2023 NUMARASI : 2021/645 ESAS- 2023/65 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2021/9473 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından çeke dayalı olarak takip başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını beyanla, imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davacılara 09/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itirazın ise 15/04/2021 tarihinde yasal süre geçtikten sonra yapıldığını, ayrıca aynı icra takibi için iki ayrı dava açıldığını, davacının imzaya itiraz etiği çekin İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2021/9459 E. sayılı dosyası ile takibe konulmuş olan çek olduğunu, davacının dava dilekçesinde İstanbul 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/06/2021 gün, 2021/58 E. 2021/308 K. sayılı kararının DÜZELTİLEREK ORTADAN KALDIRILMASINA, -Davacının imzaya itirazının KABULÜ İLE; Bakırköy 11....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın yetkili ve meşru hamil olduğunu, doğrudan davacı ile ilişkisinin bulunmadığını, senetlerde ki imzaya itirazın somutlaştırılması açısından davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenerek keşideci ve ciranta arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğini, ayrıca davacının hesabının bulunduğu bankalardan ödenmiş çek yapraklarının istenerek imza incelemesi yapılması gerektiğini, müvekkilin dava konusu senetleri temliken aldığını, dolayısıyla müvekkil aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğini beyanla davanın reddine ve davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece 04/02/2021 tarih 2019/858 Esas- 2021/266 Karar sayılı ilamı ile"1- Davacının imzaya itirazının KABULÜ ile İstanbul 14....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesince özetle: mahkemenin davayı imzaya itiraz olarak algıladığını ve yargılamayı imzaya itiraz olarak sürdürdüğünü, dosyada usulüne uygun yapılmış imza itirazının bulunmadığını huzurdaki davanın borca itiraz olduğunu, karşılaştırma yapmaya yetecek kadar imza araştırması yapılmadığını eksik inceleme ile karar verildiğini rapora itirazlarının değerlendirilmediğini söyleyerek kararın kaldırılması davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine çek alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının süresi içinde imzaya itiraz ettiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİYLE ŞİKAYET-İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14....
, imzaya, borca ve tüm ferilerine itirazlarının kabulüne ve alacaklı tarafın %20 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/1154 ESAS- 2021/195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ya da müvekkil şirket adına senet tanzim etmek üzere yetkilendirilmiş herhangi bilirkişiye ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin duruşmalardaki beyanında özetle; Davanın reddinine karar verilmesini istemiştir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; Aldırılan bilirkişi raporu ile çeklerdeki imzanın borçluya ait olduğu hususu ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından ispatlanamadığı, itiraza konu imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı kesin olarak tespit edilemediğinden borçlunun imzaya itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, işbu karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının davaya konu icra takibinin durması için borca ve imzaya yaptığı itiraz haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu. Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde müvekkilinin Nizip İcra Müdürlüğü'nün 2021/839 Esas sayılı dosyasında takibe konu çekteki imzayı tanımadığını belirttiğini....
(HGK'nın 26/04/2006 Tarih, 12- 259/231 sayılı kararı) Somut olayda, alacaklı tarafça dayanak senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ispatı konusunda mukayese imzaya dayanılmadığı gibi, bilirkişi raporuna itiraz edilmemiş, yargılama aşamasında yeniden bilirkişi incelemesi talebinde de bulunulmayarak davanın reddi talep edilmiştir. Anılan durumda kesin kanaat içermeyen bilirkişi raporunun yukarıda açıklandığı üzere davacı borçlu lehine yorumlanması ve imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İİK'nın 170/5 maddesinde, icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının, takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır....