nin adresinin Adana olduğunu, senet alacakları aranacak borçlardan olduğundan , borçlunun yerleşim yerindeki icra dairelerinin yetkili olduğunu, davacının yetki itirazının reddinin gerektiğini, ayrıca borçlunun imzaya ve borca yönelik itirazlarının müvekkilinin alacağını geciktirmeye yönelik olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı hakkında yapılan takipte davacıya ait imzaya itiraz edildiği, mahkemece alınan 28.06.2021 tarihli denetime ve hüküm kurmaya everişli, kesin kanaat bildiren raporda imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının tespit edildiği belirtilerek, imzaya itirazın kabulü ile Adana 11. İcra Dairesinin 2019/8045 esas sayılı takibin davacı T1 yönünden durdurulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Ltd....
protokolü altındaki imzanın davacı borçluya ait olduğunun ikrar edildiği, bu sulh protokolü incelendiğinde; takibe dayanak çekin de yer aldığı dokuz adet çekten dolayı toplam 552.140,00 TL borcun kabul edildiği, ancak taraflar arasındaki anlaşma gereğince toplam 500.000,00 TL ile alacaklı vekili için 75.000,00 TL olmak üzere toplam 575.000,00 TL'nin taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, ödeme yapılması halinde bu çeklerin iade edileceğinin ve birbirlerini ibra ettiklerinin kabul edildiği, bu şekilde davacı tarafından takibe dayanak çekten dolayı borçlu olduğunun kabul edildiği anlaşılmakla, artık bu aşamada imzaya itiraz davası dinlenemeyeceğinden, ilk derece mahkemesince davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, rapor aldırtılarak imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 25/03/2021 tarih, 2018/859 Esas ve 2021/318 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Davacının imzaya itirazının KABULÜNE, İstanbul 6....
Bu doğrultuda mahkememizce alınan rapor doğrultusunda imzaya itirazın kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizce yapılan yargılamalar ve tüm dosya kapsamına göre takip konusu senetteki imzanın borçlunun eli ürünü olmadığı anlaşıldığından imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına, davalı-alacaklı takip konusu senedi davacı borçludan doğrudan alarak senedin davacı borçlunun eli ürünü olmadığını bilebilecek konumda olması sebebiyle İİK 170/5 maddesi gereğince tazminat ve para cezasına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur... '' şeklindeki gerekçe ile "davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davacının yetki itirazının reddine, imzaya itirazın kabulü ile; davacı borçlu hakkında başlatılan Ankara 9....
Bilirkişi raporunun bilimsel verilere dayalı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmiş olup, bu durumda, kesin kanaat içeren rapor esas alınarak mahkemece imzaya itirazın reddine karar verilmesi yerindedir; ancak, takip geçici olarak durdurulduğundan ve imzaya itiraz da reddedildiğinden; mahkemece, borçlunun İİK.nun 170/3. maddesi uyarınca inkar tazminatına ve para cezasına mahkum edilmesi gerekirken, alacaklının tazminat ve para cezası isteminin inceleme dışı bırakılması isabetsiz olduğu gibi, HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak usulünce tahrifat iddiasına yönelik olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde, tahrifat iddiasına yönelik olarak yazılı kararın verilmesi isabetsizdir....
Davacı yasal 5 günlük süre içinde 17/02/2020 tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmış, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının imzaya itirazının reddine, borca itirazının kabulüne karar verilerek takibin durdurulmasına karar verilmiş, bu karara karşı her iki tarafda istinaf yasa yoluna başvurmuşlardır....
İcra Müdürlüğü' nün 2018/46811 esas sayılı dosyasında davacı tarafın imzaya itirazının kabulü ile takibin davacı yönünden DURDURULMASINA, 2- Davalının kötü niyeti veya ağır kusuru ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine" karar verilmiştir....
İİK'nın 168.maddesinin 3 ve 4.fıkralarına göre; kambiyo senedi vasfına ilişkin şikayetlerin ve imzaya itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, davacının ödeme emrinden/takipten en geç 07.02.2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü nedeniyle, davacının 04.03.2020 tarihi itibariyle ileri sürdüğü kambiyo vasfına yönelik şikayeti ve imzaya itirazı da süresinde değildir....
Dairemizin 30/12/2021 tarih, 2021/2781 esas ve 2021/3568 karar sayılı kararı ile; davacı/borçlu vekilinin dava dilekçesinde bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya, borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği, mahkemece öncelikle imzaya itiraz yönünden inceleme yapılıp bilirkişi raporlarına göre imzaya itirazın reddine, tazminata ve para cezasına karar verildiği, HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca taleplerin her biri hakkında bir karar verilmesi, hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, mahkemece öncelikle davacının imzaya itirazının incelenmesi yerinde ise de; imzaya itirazın reddine karar verilmesi durumunda davacının borca, faize, faiz oranına yönelik itirazları incelenerek ve takipte yabancı para alacağı talep edildiği de gözetilerek, takip dayanağı bononun vade tarihi olan 26/08/2019 ve takip tarihi olan 12/09/2019 tarihlerinde kamu bankaları olan...
ye verildiğini, bilerek imzanın Olcay Zeki Yılmaz tarafından adtıldığını, sözkonusu durum ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, haksız ve kötüniyetli olarak yapılmış olan imzaya itirazının reddine, davacının tedbir talebinin reddine, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "...somut olayda, takibe konu bono üzerindeki imzaya itiraz eden borçlunun keşideci, alacaklının ise 2. ciranta olduğu görülmektedir. Bu durumda, keşideci ile hamil-ciranta arasında doğrudan ilişki bulunmadığından alacaklı takibe dayanak bonodaki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilebilecek durumda değildir. Diğer taraftan, borçlu tarafından, alacaklının senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu da kanıtlanamadığından davalı aleyhine para cezası ve tazminata hükmedilmemiştir..." şeklindeki gerekçe ile "davacı tarafın imzaya itirazlarının kabulü ile Ankara 15....