İlk derece mahkemesi kararında; çekin keşide yeri mersin olduğu için icra dairesinin yetkili olduğu, aldırılan raporda imzanın davacı eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtildiği gerekçeleriyle yetki itirazının ve imzaya itirazın reddine, şartları oluşmadığı için tazminat talebinin reddine, asıl alacağın yüzde onu oranında para cezasının davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkili icra dairesinin davacının ikametgahı olan Erdemli İcra Daireleri olduğunu, çekteki imzanın davacı borçluya ait olmadığını, imzanın taklit edilerek atıldığını beyan etmiş, kararın kaldırılmasına, yetki itirazı ile imzaya itirazın kabulüne ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye ve imzaya itiraza ilişkindir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya ve İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir....
Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacıların imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK.'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davacıların imzaya itirazlarının kabulü ile; takibin davacılar yönünden durdurulmasına, sair itirazlar konusuz kaldığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, yasal şartları oluşmadığından davalı alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına oy birliği ile karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1- Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, HMK.'...
O halde, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin reddine ilişkin karar isabetli olduğu gibi İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca kambiyo takibinde imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabi olduğu, davacının usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülmediğinden imzaya ve borca yönelik itirazlarının süre yönünden reddi kararı da isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusu yerinde olmadığından esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece dava imzaya itiraz davası olarak görülmüş ise de, davacı dava dilekçesinde takip konusu senet üzerindeki imzaya itiraz etmediği, senedin müvekkil tarafından imzalandığını, öncesinde yırtılıp bir kısım parçaları saklanan bononun takibe konu edildiğini ve borcu bulunmadığını belirtmiştir. Davacı vekili 24/06/2019 tarihli duruşmadaki beyanında imza incelemesi talebi bulunduğunu beyan etmiş ise de ödeme emri tebliğinden sonra yasal süresi içinde imzaya itiraz bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davanın imzaya itiraz davası olarak görülüp sonuçlandırılması hukuken yerinde değildir. Davacı tarafından borcun olmadığı ileri sürülmüş ise de ödemeye dair İİK 169/a anlamında her hangi bir yazılı belge ibraz edilmediğinden bu beyana itibar edilmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo takibinde imzaya itiraz istemine ilişkindir. Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2019/8809 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 04/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır . Davacının talebi İİK'nın 169. maddesi uyarınca itiraz niteliğinde olup; İİK'nın 168/1. maddesinin 3,4 ve 5 bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 21/10/2021 tarih ve 2021/88 Esas - 2021/499 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 1- İmzaya itirazın REDDİNE, Takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi ve alacaklının talebinin bulunması nedeniyle İİK.'...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı banka tarafından davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, iş bu imzaya ve borca itiraz davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun, imzaya itiraz ettiğini, ancak bir yandan da, Ankara 5. İcra Müdürlüğü'ne verdiği 19/04/2019 tarihli taahhüt tutanağı ile açık şekilde borca, imzaya ve yetkiye itirazı olmadığını beyan ettiğini, bu hususu 22/07/2019 tarihli beyan dilekçeleri ile mahkemeye bildirdiklerini, imza borçlu tarafından kabul edilmesine rağmen, dosyanın 18/04/2019 tarihli celse 3 numaralı ara kararı doğrultusunda bilirkişiye tevdiine karar verildiğini, bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, alacaklı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmesi halinde itirazın değerlendirilmesi ve dosyanın yeni bir bilirkişiye gitmesi yönünden karar verilmesi gerekirken, yeni bilirkişi talepleri yönünden bir inceleme yapılmadan karar verilmesinin de yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraza ilişkindir....