DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, sevk irsaliyeleri üzerindeki imzalar konusunda, imza örnekleri toplanarak imza incelemesi yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporuna istinaden ihtiyati haciz kararı verildiğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz talep edenin irsaliyeli faturaları dosyaya sunduğu, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, borçlunun alacağın rehinle temin edilmiş olduğuna ilişkin delil sunmadığı, yetkiye ve teminata ilişkin itirazlarının bulunmadığı, İ.İ.K.’nun 257. maddesi uyarınca yaklaşık ispat ölçülerine göre ihtiyati haciz kararı verildiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir....
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, sevk irsaliyeleri üzerindeki imzalar konusunda, imza örnekleri toplanarak imza incelemesi yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporuna istinaden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati haciz talep edenin faturaları dosyaya sunduğu, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, borçlunun alacağın rehinle temin edilmiş olduğuna ilişkin delil sunmadığı, yetkiye ve teminata ilişkin itirazlarının bulunmadığı, İ.İ.K.nun 257. maddesi uyarınca yaklaşık ispat ölçülerine göre ihtiyati haciz kararı verildiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı aleyhine ilamsız takibe geçtiği, davalı kooperatif adına başkan Adnan Diricanlı'nın 01.07.2011 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, kooperatifin, başkan, başkan yardımcısı ve muhasip üyeden ikisinin attığı çift imza ile temsil edildiği, bu durumda tek imza ile yapılan itirazın davalı kooperatifi bağlayamayacağı ve geçersiz olduğu gerekçesiyle, davalının Kayseri 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/15550 sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Dava, fazla ödeme iddiasına dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emrine itiraz eden kooperatif başkanı A. D. tek başına kooperatifi temsile yetkili olmadığı, kooperatif başkanı A. D. başkan yardımcısı S. G. ve muhasip üye B....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/624 ESAS 2021/24 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait bir imza olmadığını, takibe konu senetteki imzayı açıkça ve ayrıca inkar ettiklerini, müvekkili şirketin söz konusu senetten icra takip dosyasından gönderilen ödeme emri ile haberdar olduğunu, davacı müvekkili şirketin tarafına gönderilen ödeme emirleri kapsamında tarafı bulunduğu adi ortaklık tarafından düzenlendiği iddia olunan senetlere ilişkin borçtan, ilgili adi ortaklık hükümleri sebebiyle sorumluluğunun bulunmadığını, takibe konu senetlerde ortaklık kaşesi üzerinde imza bulunmadığı çeklerin...
Borçlu itiraz eden söz konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2016/8596 Esas 2016/7765 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, İİK'nın 265. m. ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmıştır, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İmza itirazı, açılacak bir menfi tespit davasında yapılacak yargılama sonucunda değerlendirileceğinden, bu itiraz ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden değildir. " gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 68/a-4. maddesi göndermesiyle ve HMK’nun 447/2. maddesi uyarınca uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 211/b maddesinde; imza incelemesinin yöntemi gösterilmiş olup, buna göre, hakim, bilirkişi incelemesine karar verir ise; ''....önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir.'' hükmü gereğince işlem yapar. Somut olayda, imzaya itiraz davası sırasında davacı vekili imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulunduğu resmi ve özel mercileri beyan etmiş, bunun üzerine, mahkemece, ilgili yerlerden karşılaştırma yapmaya elverişli imzaların getirtilmesine yönelik işlem tesis edilmiştir....
nin olduğu takip konusu çekteki aval imzalarının aradaki uzun süreli ticari ilişkiye güvenilerek, davalı şirket huzurunda alınmadığını, çekin taraflarına aval imzalı olarak teslim edildiğini, takipteki diğer borçluların davacının babası ve kardeşi olup, bunların da imzaya itiraz etmediğini, davacının itiraz ettiği imzanın yanında bulunan TC kimlik numarasının da davacıya ait olduğunu, bu nedenle davacının takip konusu çekte itiraza konu ettiği imzanın davacıya ait olup olmadığını bilmelerinin mümkün olmadığını, imza incelemesine diğer borçluların da dahil edilerek bu imzayı kimin attığının tespit edilmesi gerektiğini, diğer borçlulardan birinin davacının imzasını taklit ederek sahtecilik yaptıklarının anlaşılması haline suç duyurusunda bulunma olanağının olacağını, yapılacak imza incelemesi sonucunda, imzanın davacıya ait çıkmaması durumunda, daha önce aynı şekilde alınıp tahsil edilen çeklere itiraz edilmemesi, takipteki diğer borçluların imzaya itiraz etmemeleri ve davacının itiraz ettiği...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Mahkemece; ispat yükünün alacaklıda olduğu göz önünde bulundurularak, alacaklıya, borçlu şirket yetkililerinin imza örneklerinin nerelerde bulunduğunu beyan etmesi (dosyada borçlunun 23/02/2015 tarihli itiraz dilekçesinde imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulundukları resmi mercileri bildirdiği ve dosyada toplanmış olan borçlu şirket yetkililerine ait mukayeseye esas bir kısım belgeler de dikkate alınarak) için kesin süre verilmesi, imza örnekleri, ilgili yerlerden getirtilerek, usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi tarafından borçlunun bildirmiş olduğu imza örneklerinin rapor tanzimine yeterli görülmediğinin belirtilmesi durumunda ise, borçlu şirket yetkililerine İİK’nun 68a/5. maddesi uyarınca meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, geldiklerinde, imza ve yazı örnekleri alınıp usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinden mahkemece davalıya tensip 6 nolu ara kararı gereğince yasanın öngördüğü bu usule uyulmadan ispat yükü ters çevrilerek...