Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanunu’nun Ek-4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapılmayan taşınmazda 2010 yılında 3194 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli üzerine konulan zilyetlik şerhinin terkini istemine ilişkin olup; davacı, imar uygulaması sonucu oluşan zilyetlik şerhinin terkinini talep ettiğine ve mahkemece de taşınmazın imar uygulaması ile oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğine göre temyizen incelenmesi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı ve önceki tarihli kararları ile 14. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girmiş olduğundan Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 04.07.2017 tarih ve 2017/1659, 2017/1577 Karar sayılı kararı ile dosyanın temyiz incelemesi yapmakla görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesi gerekirken, “maddi hata” sonucu Dairemize gönderildiği ve esas defterine kaydedildiği anlaşılmakla, dosyanın Yargıtay 14....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ...Mahallesi 2155 ada 1 parsel sayılı taşınmazda yapılan son imar uygulaması işleminin halen geçerliliğini koruyup korumadığı ilgili belediyeden sorulmak suretiyle yazı cevabı ve imar uygulama evraklarının getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 10.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya içerisindeki 07.10.2013 tarihli, kadastro teknisyeni bilirkişi tarafından düzenlenen rapor eklenereksayılı adada uygulama imar planı yapılıp yapılmadığı, sarı renkle taralı 38 parsel sayılı taşınmazda imar yolu açılıp açılmadığı sorularak alınacak cevabın Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 12.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen konut alanında, kısmen yol ve park alanında kaldığı, taşınmazın tapu kaydına 11.10.2019 tarihinde "imar düzenlemesine alınmıştır" şerhi konulduğu anlaşılmıştır. 3194 sayılı İmar Kanununun 11. maddesi uyarınca umumi hizmetlere ayrılan, 18. maddesine göre imar düzenlemesine alınan, imar planına göre tescile tabi olan, imar sebebiyle sayfası kapatılan ve malik hanesi açık olan taşınmazların anılan nitelikleri beyanlar hanesinde gösterilir. Oluşan imar parselleri üzerine kadastro parselinde bulunan beyanlar da aktarılır. Yine imar sırasında uygulanan kat mülkiyeti ve imar parseli üzerindeki binaların sahipleri ve parsel üzerindeki geçici yapılar da beyanlarda yer alır. İlk derece mahkemesince, her ne kadar, dava konusu taşınmazda davacı adına olan pay karşılığının, İzmir 3....

        Şöyle ki; Davalı ...’ nın üzerine yürüyüş yolları, ağaçlandırma ve çimlendirme yapılmak ve oturma bankları konulmak suretiyle fiilen el attığı 12731 ada 1 parseldeki davacılar murisinin payının, imar uygulaması sonucu dava konusu 13198 ada 1 parsele hisselendirildiği ve bu parselin de imar planında semt spor sahasında kaldığı, davalı ...’ nın dava konusu taşınmazda hissedar olduğu, davacılar murisine her ne kadar dava konusu 13198 ada 1 parselden imar uygulaması sonucu pay verilmiş ise de, davacıların, taşınmazın imar planındaki özgülenme durumu dikkate alındığında kısıtlamasız olarak yararlanması mümkün olmadığından el atmanın sona erdiğinin kabul edilemeyeceği, gözetildiğinde 18....

          Davacının 5704 ada 1 ve diğer parsellerdeki bu payları 2010 yılında yeniden yapılan imar uygulaması ile 7146 ada 3 sayılı taşınmazda toplanmıştır. Ancak muhdesatları davalılar adına kayıtlı 7146 ada 2 sayılı parselde bırakılmıştır. Davalılar ise 2010 yılındaki imar uygulamasında başka bir taşınmazda paydaş iken payları dava konusu 7146 ada 2 parsele aktarıldığından malik olmuşlardır. Davacı ve davalılar imar uygulamalarının iptali için dava açmadıklarından imar uygulaması geçerliliğini korumaktadır. Fen bilirkişisi 10.02.2014 günlü raporuna ekli krokiden davacının muhdesatlarının 345 kadastro parsel sınırları dışına taşarak komşu parsele tecavüzlü olduğu, 2006 yılı imar planında da yine taşkın olduğu, 2010 yılı imar planında ise imar yoluna taşkın olduğu anlaşılmaktadır. Davalı büyükşehir tarafından yapılan imar uygulamalarında davacıya ait yapıların muhafazası mümkün görülmemiştir....

            sayılı ara kararı ile davalı idareden, "Dava konusu taşınmazın imar planında ağaçlandırılacak alanda kalmakla birlikte belli koşullarda yapılaşma hakkı olup olmadığı" sorularak, "anılan taşınmazın renkli kalemle işaretlendiği 1/1000 ölçekli uygulama imar planı paftasının ve plan notlarının (yapılaşma hakkını gösterir) onaylı birer örneğinin" istenildiği; cevabi yazı ve eklerinden (1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve paftasından) "taşınmazda E:0,05 düşük yoğunluklu bir yapılaşma hakkı bulunduğu"nun görüldüğü, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ağaçlandırılacak alanda kalan taşınmazda belli koşullarda yapılaşmaya izin verildiğinden, 1976 yılından beri malik olan davacı ... ve 2004 yılından beri malik olan davacı ... açısından taşınmazda hukuki el atma kapsamında mülkiyet hakkının kullanımını engelleyen herhangi bir kısıtlılık halinin söz konusu olmadığı, aynı zamanda olayda tazminatı gerektirir mağduriyetin ve mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlanması durumunun...

              İmar düzeni; bir arsa üzerine yapılacak olan resmi ve özel nitelikli değişik çeşitte ve değişik amaçlara özgülenecek yapıların, çeşidine ve amacına göre hangi özellikler taşıması gerektiğinin düzenleyen kuralların bütününü ifade eder. 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ve 27.maddelerinde belirtilen ayrık durumlar dışında inşaata başlanmadan önce tüm yapılar için ruhsat alınması zorunludur. Buradaki “ ruhsat” kavramı (ya da yapı izin belgesi) arsa malikine taşınmazı üzerinde imar koşullarına uygun bir yapıyı veya yapılmış bir yapı üzerindeki esaslı değişiklik, ek ve onarımları yapabilmesi için yetkili merciin verdiği izin belgesini ifade eder. Bu belgeyle arsa maliki taşınmazı üzerine yapı yapabilme yetkisini kazanır. Uygulamada bu belgeye “inşaat ruhsatı” denilmektedir. İnşaat yapımına ruhsat alınarak başlanmış ve inşaat ruhsata uygun yürütülerek tamamlanmışsa hiçbir sorun yoktur. Ancak yapıya ruhsat alınmadan başlanmışsa ortada imar kurallarına aykırı bir inşaat var demektir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2018 tarihli ve2016/181 Esas, 2018/77 Karar sayılı kararıyla; ziraat bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazda 30-35 yıldır tarımsal faaliyet yapılmadığı, geçmişte 50-60 yıllık taş öbeklerinin mevcut olduğu, 1985 ve 99 yılı hava fotoğraflarına göre taşınmazda imar ihya faaliyeti olmadığı, taşınmazda geçmişte kullanım var ise de tesis kadastrosundan geriye doğru 20 yıllık kullanımın mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                  Dosyada mevcut tapu kaydına göre, kendilerine kayyum atanan gaip şahısların 22.03.1991 tarihli imar uygulaması sonucunda davaya konu taşınmazda hissedar oldukları görülmektedir. 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesinde; hisseli bir veya bir kaç parsel üzerinde kalan yapıların bedelleri, ilgili parsel saniplerince yapı sahibine ödenmedikçe ve aralarında başka bir anlaşma temin edilmedikçe veya şuyuu giderilmedikçe bu yapıların eski sahiplerince kullanılmasına devam edileceği düzenlenmiştir. Bu yasal düzenleme ve ayrıca HGK'nun 08.12.2004 tarih ve 2004/3-662 E.-655 K. sayılı kararı uyarınca; imar uygulaması sonucu müşterek hale gelen taşınmazlarda bulunan ve imar uygulaması öncesinde yapılan yapılan için bina bedeli ödenmedikçe yapı sahibinin kullanımı haksız sayılmayacağından ecrimisil istenemez....

                    UYAP Entegrasyonu