Davalı-karşı davacı, binayı 1978 yılı içersinde yaptığını, 1990 tarihinde imar uygulaması sonucunda bu yerin davacı-karşı davalıya ait parsel içerisinde kaldığını öne sürerek davanın reddini savunmuş; karşı davada ise bu yeri 20 yıldan fazla bir süredir davacı-karşı davalının kullandığını ileri sürerek, ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Mahkemece,keşfen saptanıp bilirkişi raporunda belirtilen 36 m² taşkınlığın imar uygulamasından kaynaklandığı muhtesatın kaim değeri belirlenerek davalı-karşı davacıya ödenmek üzere depo edilmesi yönünde davacı-karşı davalıya süre verildiği halde davacı-karşı davalının bedel ödemeyeceğini bildirmesi üzerine davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı-karşı davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
Somut olayda; davalıların murisi tarafından imar uygulamasından önce davacıya ait 2 parsel sayılı ve dava dışı Belediyeye ait 24 parsel sayılı taşınmazlar üzerine bina yapıldığı ve 1984 yılında her iki kurumdan ayrı ayrı tapu tahsis belgesi alınmış ise de, davacı tarafından 191 m2 için verilen tapu tahsis belgesinin 1987 tarihinde iptal edildiği, davalıların murisinin elinde 62 m2 için Maltepe Belediyesi tarafından verilen tapu tahsis belgesinin kaldığı, 3.12.1993 tarihinde imar uygulaması sonucu davacıya ait 2575/2 parsel ve Hazine’ye ait 1333/24 parsel sayılı taşınmazların şuyulandırılarak birleştirilmek suretiyle 6428/2 parsel olarak müşterek hale getirildiği, davalıların ise imar uygulamasından sonra Belediyeden 29.12.1999 tarihinde 1/4 hisseyi satın aldıkları ve bu şekilde davacı ile müşterek hale geldikleri konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Açıklanan nedenlerle; mahkemece işin esasına girilerek, 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi ile; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2021 NUMARASI : 2020/377 ESAS - 2021/102 KARAR DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Arttırımı KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, Dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 16/01/2014 tarihinde Büyükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/31 E., 2018/416 Esas dosyasına ilişkin davayı ikame ettiğini, müvekkilinin maliki bulunduğu gayrimenkulün bulunduğu bölgede T3 2981 sayılı yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan şuyulandırma neticesinde müvekkiline ait 5.125,00 m2 yüz ölçümlü taşınmazdan 1.147,33 m2 düzenleme ortaklık payı düşüldüğünü, düzenleme ortaklık payı düşüldükten sonra müvekkiline 3.597,01 m2'lik yer verildiğini, bu taşınmazda müvekkilinin kalan payının bedele dönüştürüldüğünü, bedele dönüştürülen 380,66 m2'lik kısma idarece m2 'si 150,00...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2021/4 Esas - 2022/250 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Bayrampaşa İlçesi, Sağmalcılar Mahallesi, 15489 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, adli yargının görevli olduğunu, davacıların yasal süresinde dava açmadıklarından süre yönünden reddi gerektiğini, müvekkili belediyenin yapmış olduğu imar uygulamasının yasaların verdiği yetkiye dayanılarak gerçekleştirilmiş olduğunu beyan etmiştir....
Hükmün gerekçesinde imar uygulamasından önce davacının murisi ve davalının satın aldığı kişilerin gecekondu yapmak suretiyle tasarrufta bulundukları ancak özel parselasyon ve taksime ilişkin belge olmadığı ve fiili kullanımın tüm paydaşları kapsamadığı gerekçesiyle bu paylaşmaya değer verilmediği belirtilmiştir. Davacının murisi ile davalıya pay satan kişilerin imar uygulamasından önce dava konusu taşınmazda paylarına karşılık gelmek üzere belirli yerleri gecekondu yapmak suretiyle kullandıkları, bu kullanım biçiminin imar uygulamasından sonra da devam ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; 07/09/2016 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı yasanın 35. maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. madde gereğince; 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değerinin; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edileceği, tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenerek ortaya çıkan gerçek bedelin hak sahibine...
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; her ne kadar ilk derece mahkemesince, dava konusu satış işleminin imar uygulamasından sonra olduğu ve imar uygulamasından sonra dava dışı ...'ün taşınmazda fiilen kullanılmakta olduğu bir yer olmadığı belirtilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, dava konusu yerde bağımsız ve müstakil kullanılan bölümler bulunduğu dinlenen tanık beyanları ve keşif sonucu alınan bilirkişi raporuyla sabittir. Bu bağımsız bölümler ayrı ayrı tapularla maliklerine aitken Isparta Belediyesinin 14/05/2013 tarih ve 608 nolu kararı ile yapılan imar uygulaması sonucu tevhit edilerek tek tapuda paylı mülkiyete konu olmuştur. İmar uygulaması sonucu oluşan 8551 ada 5 parselin evveliyatı, ...,... ve 39 parseldir. 492 ada 39 parsel imar uygulamasından önce müstakilen davacı ...'a ait olup üzerinde tek katlı ev bulunmaktadır. İmar uygulamasından sonra da ...'ın müstakil evde kullanımı devam etmiştir....
Yukarıda açıklanan ayrıcalıklar ile bir kimse kendi taşınmazı üzerine bütünleyici parça (ayrılmaz parça) niteliğinde yapı inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer üçüncü kişiye ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamamış ve imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğu duyulmuştur. 3194 sayılı İmar Kanununun 18/9.maddesi gereğince, bu gibi durumlarda bedel ödenmesi gereken yapılar, araziyle bütünleşen ondan özelliğini kaybetmeden ayrılması mümkün olmayan binalardır. Duvar gibi yapılar, arazinin bütünlüğünü bozmadan ondan kolaylıkla ayrılması mümkün yapılar olduğundan, binalarda olduğu gibi bunlara arazi sahibinin ayrıca bedel ödemesi gerekmez. Mahkemece bu saptama gözden kaçırılarak, davacının 23 sayılı parseli içerisinde imar uygulaması sonucu kaldığı anlaşılan duvar kısmı için ona bedel ödettirilmesi doğru olmadığından, karar bu nedenle bozulmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2019 NUMARASI : 2015/344 Esas - 2019/292 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mahallesi, 1275 ada 69 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; 144.994,28- TL bedele hükmedilmiş, verilen karara karşı davalı idare vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin dolduğunu, bedelin fahiş belirlendiğini, bilirkişi raporunun yetersiz araştırma ile oluşturulduğunu ileri sürmüştür....