-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; davalıya ait olup, davacı taşınmazına taşkın binanın bir bölümünün imar uygulamasından önce yapıldığı ve davalıya verilen tapu tahsis belgesi kapsamında kaldığı belirlenerek, bu bölümün bedelinin davalıya ödenmesine; kalan bölümün ise imar uygulamasından sonra yapıldığı, 3194 Sayılı İmar Yasasının 18.maddesi kapsamında olmadığı saptanmak suretiyle imar uygulamasından sonra yapılan bölüm bakımından bedel ödenmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davalı karşı davacı ...'ün temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması birleşen dava ile ipotek bedelinin arttırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ipoteğin kaldırılması isteminin kabulüne, ipotek bedelinin arttırılması isteminin reddine dair verilen 20.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 30712 ada 7 sayılı parselin maliki olduğunu, taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğunu, bu uygulama sırasında kanuni ipotek tesis edildiğini, o tarihdeki 1.950 TL ipotek bedelinin ödenmesi koşuluyla ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir....
Davacılar, 37033 ada 3 sayılı imar parselindeki, kat irtifakı kurulu binada bağımsız bölüm maliki olduklarını, imar uygulamasından sonra komşu parsellere davalılar tarafından yapılan taşkın gecekondular nedeniyle dava dışı yüklenici ile yaptıkları sözleşmeye uygun olarak yapılan binaya iskan alamadıklarını, bu nedenle yüksek miktarlı su faturaları ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, uğradıkları maddi zararın tazmini ve yıkım bedelinin tahsili isteği ile eldeki davayı açmışlardır. Davalılar, dava konusu binaların imar uygulamasından önce yapıldığını, kusurlarının ve sorumluluklarının bulunmadığını, istenen tazminatların yasal dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuşlardır....
Uyuşmazlığın ipotek bedellerinin güncellenmesine ve bu konuda belediye encümenine yetki verilmesine ilişkin … tarihli, … sayılı belediye meclisi kararına ilişkin kısmı yönünden; Uyuşmazlıkta, 1986 yılında belirlenen fiyatların artık uygulanma kabiliyetinin kalmaması nedeniyle, idare hukuku kuralları uyarınca idarenin, imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde tek yanlı olarak ve re'sen imar uygulaması sonucunda belirlenen ipotek bedelini güncelleyebileceği açık olduğundan, anılan işlem yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Uyuşmazlığın ipotek bedelinin 62.212,08 TL olarak güncellenmesine ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararına ilişkin kısmına gelince; İdare Mahkemesince, taşınmazın bulunduğu yerin durumu, emsal taşınmazların değeri, yeniden değerleme oranı dikkate alınarak güncelleme sonucu taşınmaz için takdir edilen bedelin uygun olup olmadığı araştırıldıktan sonra ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir....
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-İpotek bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değişik geçici 6. maddesi hükümleri uyarınca belirlenmiş ise de; söz konusu yasal düzenleme açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup, gerçek kişiler arasındaki ipotek bedelinin artırılması davalarında uygulanma imkânı bulunmamaktadır....
İpotek bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değişik geçici 6. maddesi hükümleri uyarınca belirlenmiş ise de; söz konusu yasal düzenleme açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup, gerçek kişiler arasındaki ipotek bedelinin artırılması davalarında uygulanma imkânı bulunmamaktadır....
İlk derece mahkemesince dava konusu ipoteğin kesin borç (karz) ipoteği niteliğinde olup TMK 875.maddesi kapsamında kaldığı, alacaklının ipotek sözleşmesinde belirtilen ana para ve fer'ileri olan miktarla sınırlı olarak talepte bulunabileceği, bunun dışında ipotek bedelinin bir uyarlama imkanının bulunmadığı kabul edilmiş ise de; davaya konu ipotek 2981 sayılı Yasadan kaynaklanan kanuni ipotek olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 12. Maddesi kapsamında kalmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2019/213 Esas - 2021/124 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulanamsından Doğan İpotek Bedelinin Artırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mahallesi, 1175 ada 104 parsel sayılı taşınmazın davalı idaerce imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın ıslah dilekçesi göz önüne alınarak kabulü ile; toplam 829.916,15- TL bedele hükmedilmiş olup, verilen karara karşı davalı idare vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
a aktarılıp, bu hisse karşılığında davacılar lehine 93.000,00 ETL'lik ipotek tesis edilmesi üzerine, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen hisse için takdir edilen karşılığın arttırılması için, işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile; “24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir.Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır” hükmü getirilmiş olup, söz konusu yasal düzenleme açıkça "ipotek borçlusunun" kamu idareleri olması haline ilişkin olup, 2981 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan imar uygulamalarında, ipotek borçlusunun belediye, valilik...
ya aktarılıp, bu hisse karşılığında davacı lehine 5.180,00TL'lik ipotek tesis edilmesi üzerine, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen hisse için takdir edilen karşılığın arttırılması için işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunla belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir....