"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- İmar uygulamasından önceki 565 ada 14 sayılı parselin tapu kaydının hükmen oluştuğu anlaşıldığından, 565 ada 14 sayılı parsele ilişkin dava dosyasının dairesinden getirtilerek dosyasına konulması, 2- İmar uygulamasından önceki 565 ada 9, 10, 11, 12, 13, 19, ve 18 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmiş ise kadastro tespiti ile oluşan tapu kayıtlarının hükmen kesinleşenler varsa mahkeme ilamlarının getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE; Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleri ile bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınıp dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, ipotek bedel artırım davalarında adli yargının görevli olduğu, Belediyece takdir edilen bedelin hak sahiplerine ödendiğinin ispat edilemediği , 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6754 sayılı Yasanın 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen gecici 12. maddesi ile yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 16/11/2017 tarih ve 2016/195- 2017/158 sayılı kararı gereğince takdir edilen maktu vekalet ücretinin yasa hükümlerine uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin...
Uygulama sonucunda muris Halide İnce'ye ait 428,34 m2 gayrimenkul 12.850,20 TL bedele dönüştürülüp muris Halide İnce lehine, davalı aleyhine ipotek tesis edilerek davalıya tahsis edildiğini, takdir edilen ipotek bedelinin düşük olması sebebiyle İstanbul Anadolu 12.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/210 E. sayılı dosya ile ipotek bedelinin artırılması davası açtıklarını, söz konusu dosyada mahkeme bilirkişiler 30.03.2011 tarihi itibariyle Halide İnce mirasçılarının 186.942,43 TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, ilk derece mahkemesi 17.05.2016 tarihli kararında müvekkillerimiz hissesine düşen 54.256,40 TL ipotek bedelinin 27.03.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillere ödenmesine karar verildiğini, Yargıtay 5.Hukuk Dairesi 06.06.2017 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesinin kararını şu gerekçelerle bozulduğunu, bozma gerekçesinin "Dava imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir...
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alınarak; Arsa niteliğindeki taşınmazlara imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi esas alınarak tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin sair istinaf itirazları yerinde değildir....
İmar uygulama cetvelli uyarınca imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan 13 metrekare yer alındığı tespit edilmiş olup Kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle kurulduğundan kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. İmar uygulamasından kaynaklanan ipotek bedelinin arttırılması davalarında arsa niteliğindeki taşınmazlar için taşınmazın dava tarihindeki değerinin emsal karşılaştırılması yapılarak belirlenmesi gerektiğinden , hükme esas alınacak nitelikte ve yeterlilikte bilirkişi raporu doğrultusunda 45.00 m2 miktarın dava tarihindeki değerinin 25.020,00- TL olarak belirlenmekle bu miktarın tahsiline karar verilmesi gerekmiştir....
İmar uygulama cetvelli uyarınca imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan 13 metrekare yer alındığı tespit edilmiş olup Kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle kurulduğundan kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. İmar uygulamasından kaynaklanan ipotek bedelinin arttırılması davalarında arsa niteliğindeki taşınmazlar için taşınmazın dava tarihindeki değerinin emsal karşılaştırılması yapılarak belirlenmesi gerektiğinden , hükme esas alınacak nitelikte ve yeterlilikte bilirkişi raporu doğrultusunda 45.00 m2 miktarın dava tarihindeki değerinin 25.020,00- TL olarak belirlenmekle bu miktarın tahsiline karar verilmesi gerekmiştir....
Maddesinin; “2981 sayılı Kanuna göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen 12. fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. Maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir....
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın tamamının ... sınırında kaldığını, bu nedenle adı geçen belediyenin sorumluluğunda olduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, idarelerinin sınırları içinde kalan kısmın ana arter yol olarak Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda olduğunu, yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, ipotek bedelinin de hesaplanan bedelden düşülmesi gerektiğini, raporlara karşı itirazlarının dikkate alınmadığını ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tapu maliki davacılar ile davalı idareler arasında imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen ve davacı lehine tesis edilen ipotek bedelinin artırılarak bedelinin tahsili hususundadır. 2....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi ve kamu düzeni dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak alınmak suretiyle tespit edilen ipotek bedelinin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yurt içi üretici fiyat endeksi tablosunun dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesinin doğru olduğu, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, belirsiz alacak davalarında değerin tespit edilmesi ile birlikte harcın tamamlatılmasının mahkemenin yükümlülüğü olduğu ve bu hususun ıslah sayılamayacağı anlaşıldığından, taraf vekillerinin sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- İpotek bedelinin ödendiğine ilişkin bir belge bulunmamasına rağmen, ödenen bedeli düşen hatalı...