Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince; ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi yerinde ise de dava konusu ipoteğin imar uygulaması sırasında tesis edilmekle kanuni ipotek niteliğinde olup yasadan kaynaklandığından yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken, davalıya yükletilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, davanın niteliği gereği alınması gereken maktu harcın davacıdan tahsiline, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, imar uygulaması sebebiyle oluşturulan ipoteğin bedeli ödenmek suretiyle kaldırılması istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 01.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesi'nin 12.04.2021 tarih ve 2018/1475 Esas, 2021/2682 Karar numaralı ilamında: "...Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, mülkiyeti davacıya ait olan 2150 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, Trabzon Belediyesince yapılan imar uygulaması ile davalı lehine, davacıya ait taşınmaza konulan ipotek bedelinin yasaya, hakkaniyete ve hukuka uygun kabul edilebilir bir bedel ile güncellenmesi halinde ipoteğin fekkine bir itirazlarının olmadığını, ancak tapu kaydında yazılı bedel karşılığı ipoteğin kaldırılmasını kabul etmeyeceklerini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır....

      Davalı T6 tarafından davacı şirket aleyhine Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 esas sayılı dosyası ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı, 06/11/2007 tarih ve 2007/634 karar sayılı karar ile davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki 6.069,00 YTL miktarlı ipoteğin kaldırılmasına, İİK'nun 28 maddesi uyarınca ipoteğin kaldırıldığının tapuya müzekkere ile bildirilmesine, davacı tarafından yatırılan ipotek bedelinin karar kesinleşince davalıya ödenmesine karar verildiği, kararın kesinleşmediği ancak karar kesinleşmeden mahkemenin müzekkeresine istinaden ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. İdari işlemin iptali ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin sebepten yoksun hale geldiği, başka bir ifade ile imar parsellerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır....

      düzenleme ortaklık payı kesintisinin ilgili belediye imar müdürlüğü ile tapu müdürlüğünden sorulup vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer biçilip alınacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerektiği, 2- Kamulaştırma bedelinin tespiti için bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmazın tapu kaydı ve değerlendirmeye esas satışın akit tablosu ve satış senetlerinin temini ile dosyaya eklenmesi, 3- Bilirkişi raporunda somut emsal alınan taşınmazın satış tarihi itibariyle; dava konusu taşınmazın ise dava tarihi itibari ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşse İmar Kanunu md.18 uyarınca (DOP) düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin düşüldüyse DOP oranına ayrıca İmar Kanunu 15. 16. maddeleri uyarıca rızai terk işlemine tabi tutulup tutulmadığına rızai terk işlemi varsa terk edilen miktara ilişkin bilgi ve belgelerin örneklerinin tapu müdürlüğü ve belediye başkanlığından ayrı ayrı istenmesi, 4- Bilirkişi...

      Somut olayda; dava konusu 1081 parsel sayılı taşınmaz, davalı Belediye tarafından yapılan imar uygulaması sonucu oluşturulmuş imar parselidir. Başka bir ifadeyle, 1081 sayılı imar parselinin tescil dayanağı idari işlemdir. Öyleyse, bu idari işlem idari yargı yerinde dava açılarak iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez. Davacıların, zararlarını tazminat davasına konu ederek giderebilecekleri de izahtan varestedir. Ayrıca, hükme gerekçe yapılan Arsin Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2009 tarih 111-156 sayılı ilamıyla, Trabzon İl Özel İdaresi tarafından belediye ve davacılar aleyhine aynı imar uygulaması ile oluşturulan 1080 sayılı imar parseli hakkında açılan dava sonucu, Yargıtay 1....

        İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 08.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          KARŞI OY Dava, ipoteğin terkini talebine ilişkindir. Davacının, davaya konu üzerindeki ipoteğin terkinini talep ettiği taşınmaz, öncesinde davacıya satışa konu edilmiş ve ipotek de bu amaçla konulmuştur. Satışa ilişkin karar, idari yargı kararı ile de kesinleşen ... Encümenince iptal edilmekle, satışa teminat olarak olması bakımından konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmekte güncel yararı var kabul edilemez. Davacı, ancak varsa satış bedeli olarak yatırdığı meblağın iadesini talep edebilir. Davacının, kendisine satışı iptal edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinini talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi kararı farklı gerekçe ile de olsa sonuç itibariyle doğru olduğundan onama düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılamıyorum....

            Hukuk Dairesi'nin 08/06/2020 tarihli 2019/2696 E., 2020/1376 K., sayılı bozma ilamına karşı usul hükümleri gereğince direnilmesine, Davacının talebini içeren davanın ipoteğin kaldırılması talebi yönünden KABULÜ ile; davacı kooperatife ait Çankaya ilçesi Lodumu (Beytepe köyü) 5568 kadastro parsel (imar uygulaması sonucu 28983 ada 1 parsel, 28988 ada 1 parsel, 29017 ada 7 parselle şuyulandırılan) taşınmaz kaydında davacıya ait hisse ile ilgili davalı lehine 11/06/2008 tarihli 12798 yevmiye nolu senet ile tesis edilmiş olan 1.500.000,00TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına, Dava dilekçesinde hükümsüzlüğünün tespiti istenen 30/05/2008 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Teminat Sözleşmesi ile ilgili talebin atiye terk edilmiş olması nedeniyle bu hususta ayrıca hüküm tesisine yer olmadığına,…” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda; “…Yargıtay 15....

              Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından dosyaya ibraz edilen şikayet konusu ipoteğin ve eklerinin incelenmesinde; ipoteğin 3194 sayılı Yasa'nın 18. maddesi gereğince imar uygulaması sonucu oluştuğu, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda İİK'nun 148. ve sonraki maddelerinde öngörülen nitelikte bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için olayda İİK'nun 153/2. maddesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Davalı ...'...

                UYAP Entegrasyonu