"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.12.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 14.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalıya ait 31538 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına imar uygulaması nedeniyle davacı yararına konulan ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değerinin 44.363.00 YTL olduğu, belirlenen bu miktara göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir....
Davacı tarafından maliki olduğu 30 ada 11 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinden kaldırılması dava konusu yapılan ipoteğin imar uygulaması sonucu konulduğu, ipotek bedelinin de 8.978,45 YTL olduğu görülmektedir. İpotek akti 09.05.2005 tarihinde konulmuş, eldeki dava ise 23.11.2005 tarihinde açılmıştır. Eldeki davanın açılmasından önce İcra ve İflas Kanununun 153. maddesine dayanılarak davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, icra müdürlüğünce ipotekle temin edilmiş alacak 1.105.040 YTL olarak kabul edilmek suretiyle bu miktarın davalı belediyeye ödenmek üzere depo ettirildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten İcra ve İflas Kanununun 153. maddesi hükmü gereğince ipotek ile temin edilmiş ve vadesi gelmiş alacağın borçlusu icra dairesine başvurarak alacaklının gaip ve ikametgahının meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten kaçındığını beyan ederek ipotek alacaklısı aleyhine icra takibi yapıp ipoteğin çözülmesini talep edebilir....
GEREKÇE: Davalılar vekili tarafından ileri sürülen istinaf itirazları ve HMK’nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava, 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan imar-ıslah uygulaması sırasında ipoteğe dönüşen pay karşılığının artırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince istinaf edilmiştir. 1)Dava konusu taşınmaz üzerinde imar ıslah planı kapsamında ipotek tesis edildiği tarihte malik olan Mahmut Yılmaz'ın ipotek bedelinin artırılan kısmından sorumlu tutulması gerekmektedir. Bu kişinin ölü olması halinde ise, mirasçıları miras payları oranında sorumludur. Taşınmazı imar uygulaması sonrasında devralan tapu malikleri T13 ile T12 ise tapu kaydında belirtilen miktar ile sorumludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.07.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı kayyım vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki olduğu 9805 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine imar uygulaması sırasında davalı lehine 17.01.2005 tarihinde tesis edilen ipoteğin bedelinin depo edilmesi suretiyle terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16....
"Davacı, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, ipotek bedelinin faizi ile birlikte ulaştığı değer değil, davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için katılan 36 m2 yerin rayiç değeridir. Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı parseline giden 36 m2'nin dava tarihindeki rayiç değerini hesaplatmak, bu bedeli depo ettirmek, ödenmesine karar vermekten ibarettir. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir." (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016- 1884 Esas, 4150 Karar sayılı içtihadından alıntıdır.). "Davacı, 45065 ada 11 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 1997 yılında yapılan ıslah imar uygulaması ile taşınmazına davalılar lehine kanuni ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin ödenmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, ipoteğin rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğini savunmuşlardır....
"Davacı, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, ipotek bedelinin faizi ile birlikte ulaştığı değer değil, davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için katılan 36 m2 yerin rayiç değeridir. Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı parseline giden 36 m2'nin dava tarihindeki rayiç değerini hesaplatmak, bu bedeli depo ettirmek, ödenmesine karar vermekten ibarettir. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir." (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016- 1884 Esas, 4150 Karar sayılı içtihadından alıntıdır.). "Davacı, 45065 ada 11 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 1997 yılında yapılan ıslah imar uygulaması ile taşınmazına davalılar lehine kanuni ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin ödenmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, ipoteğin rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğini savunmuşlardır....
bilirkişi raporuna itiraz etmediğini, bu bedel üzerinden mahkemece karar verildiğini, verilen kararın davalı tarafça istinaf veya temyiz edilmediğini ve kesinleştiğini, mevcut dava dosyasında da müvekkilin mülkiyetinde olan dava konusu taşınmaz daha önceleri Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/478 Esas dava konusu olan taşınmazlar ile aynı adada olması nedeni ile sonradan yapılan imar uygulaması sonucunda farklı parsellere bölündüğünü ve kök taşınmazdaki ipotek tüm parsellere sirayet ettiğini, mevcut dava dosyasında da müvekkilinin mülkiyetinde olan dava konusu taşınmazın daha önceleri Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/478 Esas sayılı dava konusu olan taşınmazlar ile aynı adada olması nedeni ile sonradan yapılan imar uygulaması sonucunda farklı parsellere bölündüğünü ve kök taşınmazdaki ipoteğin tüm parsellere sirayet ettiğini, kök taşınmazda ki ipotek bedelinin tamamının da mahkeme vasıtasıyla ödendiği için ipoteğe konu borcun ifa edildiğini ve ipoteğin artık konusuz kaldığını, ipotek...
Davalı vekili, Trabzon Belediyesince yapılan imar uygulaması ile davalı lehine, davacıya ait taşınmaza konulan ipotek bedelinin yasaya, hakkaniyete ve hukuka uygun kabul edilebilir bir bedel ile güncellenmesi halinde ipoteğin fekkine bir itirazlarının olmadığını, ancak tapu kaydında yazılı bedel karşılığı ipoteğin kaldırılmasını kabul etmeyeceklerini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilirler. Somut olaya gelince; davalı yararına 20.02.1997 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 128,520,000.00 ETL bedellidir....
GEREKÇE: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava, İmar uygulaması sonucu konulan ipotek bedelinin uyarlanması ve kaldırılması istemine ilişkindir. HMK' nın 355.maddesi uyarınca dairemizce istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Somut olayda, davacı vekili, davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine Toroslar Belediyesinin imar uygulaması neticesinde, 1997 yılında davacı lehine konulan imar ipoteğin güncel değerinin tespitini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince tespitlenen 1.680,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verildiği, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır....
"Davacı, 45065 ada 11 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 1997 yılında yapılan ıslah imar uygulaması ile taşınmazına davalılar lehine kanuni ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin ödenmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, ipoteğin rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için eklenen kısmın rayiç bedelinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir....