Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir ili Karabağlar ilçesi Bozyaka mahallesi 159 cilt 15547 sayfa 21M1B pafta 30916 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, belediyenin ıslah imar planı uygulaması sonucu taşınmazı davacı satın almadan önce 30916 ada 6 parsel üzerine 25/02/1987 tarihinde davalıların murisi Ahmet İZMİR lehine 0,00345 TL (3.450 Eski TL) ipotek tesis edildiğini, taşınmazı davacının 30/06/2010 tarihinde ipoteği kabul ederek satın aldığını, ipotek bedelinin depo edilmesi sureti ile taşınmaz kaydında bulunan ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Sayılı ilamıyla "İpoteğin, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu oluştuğunun tespiti halinde, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmaması nedeniyle, İİK'nun 148 ve sonraki maddelerinde öngörülen nitelikte bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için olayda İİK'nun 153/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayacaktır. O halde mahkemece, duruşma açılarak, öncelikle ipotek akit tablosu getirtilmek suretiyle ipoteğin niteliği belirlenerek, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu tesis edilmişse İİK'nun 153/2.Maddesi uygulanamayacağından ihtilaf yargılamayı gerektireceğinden araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir." gerekçesiyle bozulduğu ve mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda istemin kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

    İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Nevarki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

      Maddesine göre ipoteğin kaldılması için yapılan takip tarihi ile İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davadan önce murisin öldüğü anlaşıldığından depo ve ipoteğin kaldırılması kararlarının yerinde olmadığı, değerlendirme tarihinin imar uygulamasının tapuya tescil tarihi olması gerektiği kanaatine varılmıştır. Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin olup, açılan dava bakımından adli yargı görevlidir....

      Mahallesi, ... ada, ... parsel nolu taşınmaz üzerine, İmar Uygulaması işlemi ile konulan ipoteğin karşılıksız olduğunun tespiti ile, hukuki dayanaktan yoksun ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin, davalılardan, müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; işbölümü (görev) ve yetki itirazları bulunduğunu, davacı taraf ile davalı müvekkili Belediye tacir olmadığı gibi 3194 sayılı İmar Yasasının 18. maddesine göre belediye encümen kararı ile yapılan imar uygulaması işlemi ile konulan ipotek bedellerinin kaldırılması talebiyle açılan davanın ticari iş niteliğinde olmadığını, bu sebeple görevli ve yetkili mahkemenin davalı ......

        , üyelerinden tahsil ettiği katılım paylarını, Büyükçekmece Kooperatifi'nin banka hesabına yatırmak suretiyle, arsa bedelinin tamamını ödemiş bulunduğunu, taşınmaz üzerine ipotek tesisi yoluna gitmiş olduğunu, konulan bu ipoteğin, hiçbir yasal dayanağı ve gerekçesi mevcut olmadığını, bu ipoteğin, tamamıyla karşılıksız olarak tesis edilmiş olduğunu, , belediye tarafından yapılan yazılı beyanda, tahsil edilecek ipotek bedelinin, Büyükçekmece Yapı Kooperatifine ödeneceği bildirildiğinden ve yine Beylikdüzü Belediyesince yapılan işlemde, Yakuplu Kooperatifi borçlu gösterildiğinden, hukuki dayanaktan yoksun olarak vaz edilen ipoteğin kaldırılması için, aralarındaki ''zorunlu dava arkadaşlığı'' nedeniyle, her üç kurum ve kuruluşa karşı, işbu davanın, birlikte açılması gereği hasıl olduğunu beyanla; davanın kabulü ile, kooperatif üyesi olarak, davacı adına tescil edilen Beylikdüzü, Yakuplu Mahallesi, 608 ada, 105 parsel nolu taşınmaz üzerine, İmar Uygulaması işlemi ile konulan ipoteğin karşılıksız...

        -2- Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davalılar tarafından imar uygulamasının iptali için açılan davada verilen iptal kararının kesinleşmesi sonucu, Karşıyaka Belediye Başkanlığı'nca dava konusu taşınmazda davacı lehine konulan ipoteğin terkin edilmesi nedeniyle konusu kalmayan davada, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen pay sebebiyle 32046 ada 31 sayılı parselin tapu kaydı üzerindeki ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davalı, terkini istenen ipoteğin idari yargı yerinde kaldırılması ve ipotek bedelinin depo ettirilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur....

            Asıl dava dilekçesinde ipotek bedeli depo ettirilerek ipoteğin kaldırılması istenmiş ise de; 18/12/2015 tarihli bilirkişi ön raporundan sonra asıl davacılar bu ön rapora dayanarak davayı ıslah etmişler: taleplerini, bedel ödemeksizin ipoteğin kaldırılması önünde değiştirmişlerdir. Bahsi geçen ön raporda dava konusu taşınmazın alanının 202 m2 olduğu, imar uygulaması ile murisinin mülkiyetinden çıkan 82 m2'lik taşmmaz için dava konusu taşınmazda, dağıtım cetveline göre ipotek miktarına karşılık gelecek bir fazlalık bulunmadığı yazılıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.03.2015 gün ve 2014/12096 Esas, 2015/2666 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, dava konusu 12 parsel sayılı taşınmazı 09.06.2011 tarihinde satın aldığını, taşınmazın tapu kaydı üzerine imar uygulaması sırasında davalıların murisi .... lehine 01.06.1987 tarihinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, imar sonucu 36 m2 yer için tesis edilen ipoteğin rayiç bedel ödenmesi halinde kaldırılması gerektiğini belirtmişlerdir....

              UYAP Entegrasyonu