İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, imar uygulaması sonucu davacının taşınmazı içinde kalan davalı taşınmazının dava tarihindeki değeri bilirkişi marifetiyle belirlenerek depo ettirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, imar uygulaması sonucu davacının taşınmazı içinde kalan davalı taşınmazının dava tarihindeki değeri bilirkişi marifetiyle belirlenerek, bu bedel depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 16.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.03.2013 gününde verilen dilekçe ile imar ipoteğinin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, dahili davalı ... yönünden davanın kabulüne dair verilen 18.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 454 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine imar uygulaması sırasında davalı ... lehine 14.11.2007 tarihinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
İpoteklerin, imar uygulaması sebebiyle davalılar murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazlarına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Bu nedenle ipoteğin kaldırılması için açılan davalarda imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek kanuni ipotek bedeli alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Somut davada, davalılar murisinin taşınmazından 177 ve 115 m2 olmak üzere toplam 292 m2 yer alınarak davacının maliki olduğu 3135 ada 72 ve 74 parsel sayılı taşınmazlara eklenmesi üzerine davalılar murisi yararına her iki taşınmaz üzerine kanuni ipotek tesis edilmiştir. Daha sonraki sayısallaşma ve yeni ölçümlerle 72 ve 74 parsellerin alanları bir miktar düşürülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 05/07/2018 tarih ve 2017/427 Esas, 2018/207 Karar sayılı kararında özetle; "...İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin dava tarihi itibari ile emsal karşılaştırılması yapılarak ipotek bedeli güncellenmiş ve dava tarihi itibari ile 22.500,00 TL'ye yükseltilmesine ve dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ipotek borçlusundan alınarak davacılara verilmesine, ipotek bedeli ödendiğinde ipoteğin kaldırılmasına'' dair karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir ili Karabağlar ilçesi Bozyaka mahallesi 159 cilt 15547 sayfa 21M1B pafta 30916 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, belediyenin ıslah imar planı uygulaması sonucu taşınmazı davacı satın almadan önce 30916 ada 6 parsel üzerine 25/02/1987 tarihinde davalıların murisi Ahmet İZMİR lehine 0,00345 TL (3.450 Eski TL) ipotek tesis edildiğini, taşınmazı davacının 30/06/2010 tarihinde ipoteği kabul ederek satın aldığını, ipotek bedelinin depo edilmesi sureti ile taşınmaz kaydında bulunan ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sayılı ilamıyla "İpoteğin, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu oluştuğunun tespiti halinde, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmaması nedeniyle, İİK'nun 148 ve sonraki maddelerinde öngörülen nitelikte bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için olayda İİK'nun 153/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayacaktır. O halde mahkemece, duruşma açılarak, öncelikle ipotek akit tablosu getirtilmek suretiyle ipoteğin niteliği belirlenerek, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu tesis edilmişse İİK'nun 153/2.Maddesi uygulanamayacağından ihtilaf yargılamayı gerektireceğinden araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir." gerekçesiyle bozulduğu ve mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda istemin kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Nevarki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....
Maddesine göre ipoteğin kaldılması için yapılan takip tarihi ile İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davadan önce murisin öldüğü anlaşıldığından depo ve ipoteğin kaldırılması kararlarının yerinde olmadığı, değerlendirme tarihinin imar uygulamasının tapuya tescil tarihi olması gerektiği kanaatine varılmıştır. Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin olup, açılan dava bakımından adli yargı görevlidir....
Mahallesi, ... ada, ... parsel nolu taşınmaz üzerine, İmar Uygulaması işlemi ile konulan ipoteğin karşılıksız olduğunun tespiti ile, hukuki dayanaktan yoksun ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin, davalılardan, müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; işbölümü (görev) ve yetki itirazları bulunduğunu, davacı taraf ile davalı müvekkili Belediye tacir olmadığı gibi 3194 sayılı İmar Yasasının 18. maddesine göre belediye encümen kararı ile yapılan imar uygulaması işlemi ile konulan ipotek bedellerinin kaldırılması talebiyle açılan davanın ticari iş niteliğinde olmadığını, bu sebeple görevli ve yetkili mahkemenin davalı ......