"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPOTEK (ŞUYULANDIRMA) BEDELİNİN ARTTIRILMASI Dava, imar uygulaması ile oluşan ipotek bedelinin artırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2014 gün ve ... sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Daire : ALTINCI DAİRE Karar Yılı : 1994 Karar No : 1851 Esas Yılı : 1993 Esas No : 2170 Karar Tarihi : 05/05/994 DAVACI TAŞINMAZIN YER ALDIĞI BÖLGEDE KAT YÜKSEKLİĞİNİ BİRKAT ARTTIRILMASI YOLUNDA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ YAPILIP BELEDİYE MECLİSİNCE ONANDIKTAN SONRA VE DAVACIYA ANILAN BU PLAN UYARINCA İNŞAAT RUHSATI VERİLDİKTEN SONRA MÜELLİF KURULUŞ OLAN ... ÜNİVERSİTESİ PLANLAMA KURULUNUN OLUMSUZ GÖRÜŞÜ ÜZERİNE İMAR PLANINDA YENİDEN BİR BELEDİYE MECLİSİ KARARI ALINMASI SURETİYLE HER HANGİ BİR İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMAKSIZIN UYGULAMANIN DURDURULMASI YOLUNDA TESİS EDİLMİŞ OLAN BELEDİYE BAŞKANLIĞI İŞLEMİNDE MEVZUATA UYARLIK BULUNMADIĞI HK.< Dava, ... parsel sayılı taşınmazıda kapsayan bölgede imar planı değişikliği yapılarak 5 kat yapılaşma koşulu getiren 3.12.1990 günlü, ... sayılı ... Belediye Meclisi kararının uygulanamayacağına ilişkin ......
DAVA KONUSU : İMAR UYGULAMA BEDELİNİN ARTTIRILMASI KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, Dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, Yenidoğan Mahallesi, 1069 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü beyanla takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 08/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda toplam talebini 32.367,97- TLye arttırmış olup gerekli maktu harç dosyaya yatırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : NAFAKANIN ARTTIRILMASI -KARAR- Dava, nafakanın arttırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Mahkemece yapılması gereken iş, HMK'nın 266. maddesi hükmü gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve imar uygulama cetvelleri incelenerek, davalının taşınmazından imar uygulaması sebebiyle ne miktar yer alındığı tespit edilerek, bu miktarın dava tarihindeki değeri bilirkişilere hesaplattırılmalı, bu bedel davalı-davacı adına depo ettirildikten sonra şimdiki gibi ipoteğin kaldırılması istemininin kabulüne ve buna bağlı olarak ipotek bedelinin artttırılması isteminin de kabulüne karar vermektir....
ve ... sayılı belediye encümeni kararı ile dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonuna dair ... ve ... sayılı belediye meclisi kararının iptali istenilmiştir....
Dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de, mevcut imar planına göre taşınmazın bir bölümü 1/1000 ölçekli uygulama imar planında lise yeri olarak ayrıldığından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında okul yeri olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesi doğrudur. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Dava konusu taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığı tespit edilemese bile mevcut imar planına göre taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama imar planında Belediye hizmet alanı olarak ayrıldığından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında Belediye Hizmet alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesi doğrudur. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Dava konusu taşınmaza davalı idarece fiilen el atıldığı tespit edilemese bile mevcut imar planına göre taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kültür ve eğlence tesis alanı olarak ayrıldığından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında kültür ve eğlence alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesi doğrudur. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Somut olaya gelince; davalı yararına 01.06.1987 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 5.400 TL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....