Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü 27526 ada 6 sayılı parselin 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan 1970 yılında yapılan genel kadastro sırasında tapuya dayanılarak gerçek kişiler adına tesbit edilen parsellerin tevhit ve ifrazıyla gerçek kişiler adlarına tapu kaydı oluşturulduğunu, taksim ve satışlar sonucu davalı gerçek kişi adına tapuya kayıt edildiğini, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir....

    Köyü 27526 ada 4 sayılı parselin 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1988 yılında yapılan ve kesinleşen 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan 1970 yılında yapılan genel kadastro sırasında tapuya dayanılarak gerçek kişiler adına tesbit edilen parsellerin tevhit ve ifrazıyla gerçek kişiler adına tapu kaydı oluşturulduğunu, taksim ve satışlar sonucu davalı gerçek kişi adına tapuya kayıt edildiğini, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir....

      Dava, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın ......

        Maddesindeki "... diğer özel yasalar ile belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu (imar) yasanın özel yasalara aykırı olmayan hükümleri uygulanır" hükmü ve 2981 Sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Geçici 2. Maddesinin (e) bendi hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesinin 27.09.1995 gün ve 1995/13-51 Sayılı kararı ve H.G.K.'nun 07.12.1997 gün ve 1997/1-655-1003 Sayılı kararı ile kabul edilen "... kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin yetkileri yoktur. Başka bir anlatımla, idari mercilerin yasadan kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararlar yok hükmünde olup, buna dayanan tescil de M.Y.'...

          Belediyesinin 37 No'lu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; tapu iptal ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması, ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı Belediyeler vekilleri ve davalı ... vekili, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 1....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü. I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Artvin ili Şavşat ilçesi Yeniköy Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 104 ada 13 parsel sayılı 904 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davalılar ve davacılar adına tespit ve tescil edildiğini, bu tescilin hatalı olduğunu, taşınmazın eşit oranda 1/4’er pay şeklinde davacılar adına tapuya tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit oranda tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı ......

              H.G.K.nun 24.03.1999 gün ve 1999/1-170-167 ve 21/02/1990 gün 1989/1-70-101 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil istemi yok hükmündedir. Bu tür taşınmazlar hakında Medeni Yasanın 1023. (E931) maddesi gereğince iyi niyet iddiasında bulunulamaz. Yine, H.G.K.'nun 07/12/1997 gün ve 1997/1-655-1003 sayılı kararında kabul edildiği gibi kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin yetkileri yoktur. Başka bir anlatımla, idari mercilerin yasada kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararlar yok hükmünde olup, buna dayanılarak yapılan tescil de YOLSUZ TESCİL niteliğindedir. Yasalarımız tapu sicili iptal davaları görevini Adliye Mahkemelerine vermiştir....

                Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir." Bu yasal düzenlemeler ile, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre oluşturulan ve ilgilileri adına tapuya kaydedilen taşınmazlardan, nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkartılanlar hakkında verilen tapu iptal ve tescil kararı kesinleşmiş ve infaz edilerek Hazine adına tescil edilmiş olan taşınmazlar, ilgililerinin iki yıl içinde başvurusu halinde aynı maddenin 4. fıkrasındaki şartları taşımamaları halinde yalnızca önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilecektir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet kusursuz olarak sorumludur. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütündür. Kayıtlarda yapılan hataların tapu sicilinin hatalı oluşmasına neden olması halinde kadastro tespitinde yapılan hatalar da TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Bir diğer ifadeyle hatalı kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi uyarınca devlet sorumludur....

                  Maddesindeki "... diğer özel yasalar ile belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu (imar) yasanın özel yasalara aykırı olmayan hükümleri uygulanır" hükmü ve 2981 Sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Geçici 2. Maddesinin (e) bendi hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesinin 27.09.1995 gün ve 1995/13-51 Sayılı kararı ve H.G.K.'nun 07.12.1997 gün ve 1997/1-655-1003 Sayılı kararı ile kabul edilen "... kamu malı niteliğini kazanan bir taşınmazın imar uygulamasına tabi tutularak özel mülkiyete dönüştürmeye idari mercilerin yetkileri yoktur. Başka bir anlatımla, idari mercilerin yasadan kaynaklanan bir yetkileri bulunmayan konularda aldıkları kararlar yok hükmünde olup, buna dayanan tescil de M.Y.'...

                    UYAP Entegrasyonu