WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/96 Esas 2015/492 Karar sayılı ilamının düzeltilerek onanmasına karar verildiği, ilamda katılan bankanın 1.849,120 TL'den ibaret zararının 5411 sayılı Kanun 160/1 maddesine göre sanığa ödettirilmesine karar verildiği tazminata ilişkin hükmün ilamlı icra takibine konu edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ilamda faiz ve faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, faizin, kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacak ilamlardan olduğu, takibe dayanak ilamın 22.02.2021 tarihinde kesinleştiği ve ilamda hükmedilmiş 1.849.120 TL'ye işlemiş faiz miktarının 25.947,46 TL, 3.000 TL vekalet ücretine işlemiş faiz miktarının ise 57,70 TL olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulü ile İİK 33. maddesi uyarınca 3.230,00 TL asıl alacak yönünden icranın geri bırakılmasına ve takip...

    O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen 2013/46-57 sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, karara karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının araştırılması alacaklı tarafından genel mahkemelerde İİK'nun 33/a-2. maddesi uyarınca açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı, alacaklı tarafından açılmış böyle bir dava varsa sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılacağı, dava sonuna kadar icra takibinin duracağı davanın kazanılması halinde duran icra takibine devam edileceği davanın kaybedilmesi halinde ise dosyadaki hacizlerin kalkacağının değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      İş Mahkemesinin 31.3.2005 tarih ve 2005/226 E, 287K. sayılı ilamı dayanak yapılarak icra takibine geçilmiş ve borçluya icra emri gönderilmiştir.İcra dosyasının incelenmesinde dayanak ilamın ve bunun onandığına ilişkin Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 10.10.2005 tarih ve 2005/6392 E - 10076 K. sayılı ilamının takip talebine eklendiği tesbit edilmiştir.Takip talebinde ve borçluya gönderilen icra emrinde dayanak ilamın tarih ve numarasının açıkça yazılı olduğu görülmekmtedir.İİK.nun 32. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 24. maddesi gereğince icra emrinde alacaklının, borçlunun ve varsa vekillerinin adı, soyadı ve adresi, ilamı veren mahkeme ve ilamın tarih ve numarası, ilamın konusu, (istenen) alacağın Türk parası ile tutarı ve faizi, borcun 7 gün içinde ödenmesi veya teminatın verilmesi, süresinde borç ödenmezse ya da icranın geri bırakılması hakkında karar getirilmezse cebri icra yapılacağı mal beyanında bulunulması, aksi takdirde hapisle cezalandırılacağı ve hapisle...

        İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde icranın geri bırakılması için ilamlı takiplere ilişkin İİK’nun 33. maddesinin 1,2 ve 4 fıkralarına atıf yapıldığı, ancak aynı Kanunun 33.maddesinin 3. fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçlunun icranın geri bırakılması talebinin reddi halinde İİK.nun 33/3.maddesine göre; kararı temyiz eden borçlu tarafından İİK.nun 33/3. maddesinde öngörülen teminatın yatırılmasına gerek yoktur. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esasının incelenmesi gerekirken, HMK 352. maddesi gereğince usulden reddine şeklinde verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....

          sınır ipoteğinde istenebilecek 100.000 TL tutarın aşıldığını, takibin 149.614,17 TL asıl alacak üzerinden başlatıldığını, istenen faiz oranının fahiş ve açıkca hukuka aykırı olduğunu, aynı dayanak belgeler ile Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi 2021/7500 Esas sayılı takip dosyasından da mükerrer takip yapıldığını iddia ederek ödeme emri ve takibin iptaline aksi halde kredi sözleşmesi ödendiği için icranın geri bırakılmasını talep etmiştir....

          İlk derece mahkemesi kararında; talebin icranın geri bırakılması niteliğinde olduğu, icranın geri bırakılması talebinin sadece ilamlı icra takiplerinde söz konusu olabileceği, takibin genel haciz yolu ile ilamsız takip olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; talebin İİK'nın 71. maddesi uyarınca yapıldığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik muhakeme yapıldığını beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile takibin, takibin kesinleşmesi sonrasında yapılan ödeme nedeniyle İİK'nın 71/1 maddesi gereğince iptali şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; henüz ödeme emri hakkında kesinleşmiş bir karar verilmediğini, borçlu adına kayıtlı taşınmazın satış işlemlerinin yürütülmesinin ve satışa çıkarılmasının usule aykırı olduğunu, şikayet kanun yolu başvurusunun halen derdest olup, birbiriyle hukuki irtibat halinde olan birden fazla taşınmazın ayrı takiplerle satışı yoluna gidilmesinin hatalı olduğunu, icranın geri bırakılması kararı verilmesinin bu olayda aranmayacağını, henüz icra emrinin kesinleşmemiş olmasının tek başına ihaleye çıkılamaması için yeterli olduğunu, İİK madde 364/3 ile ulaşmak istediği amacın sadece istinaf incelemesinin beklenilmesini sağlamak olmayıp, kastedilenin şikayet yada itiraz hakkında verilen karar kesinleşmeden satışın yapılmaması yönünde olduğunu, haksız bir icra takibine maruz kalmış olan müvekkillerinin bir de icranın geri bırakılması kararı için teminat yatırmalarının zorunlu olmaması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını...

          Alacaklı tarafından İİK'nun 33/a maddesi 2. fıkrası kapsamında açılmış bir dava bulunmadığına göre, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin ilam kesin hüküm teşkil eder ve bu ilam doğrultusunda borçlu hakkındaki takip iptal edilmiş sayılır. İcranın geri bırakılması ilamı nedeniyle borçlu hakkındaki takip iptal edilmiş olduğuna göre, iptal edilen takip dosyası üzerinden borcun kabul beyanına dayalı olarak takibi devam edilmesi doğru değildir. Borçlunun isteminin bu gerekçe ile kabulüne karar verilmesi gerekirken sonuçta istemin yerinde olmayan bir gerekçe ile de olsa kabulüne karar verildiğine göre sonucu doğru kararın belirtilen bu gerekçe ile onanması gerekmiştir....

            HD.nin 2015/32934 esas 2016/9707 karar sayılı ilamı) Somut olayda alacaklı tarafından İİK. nun 150/ı maddesi göndermesi ile aynı yasanın 149.maddesine göre ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılarak borçlulara icra emri tebliğ edildiğine göre, davacının yetkiye ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Davacı ipotek malikinin hesap kat ihtarnamesine itiraz ettiğinden ilamlı takip yapılamayacağına ilişkin itirazları yönünden yapılan incelemede; İİK'nun 150/ı maddesine göre icra emri çıkarılabilmesi için ipotek veren üçüncü kişiye TMK'nun 887. maddesi uyarınca muacceliyet ihtarının takip öncesinde gönderilmesi yeterli olup, bu ihtara üçüncü kişinin itiraz hakkı yoktur. İpotek veren üçüncü kişi kendisine icra emri tebliğ edilince İİK'nun 149/a maddesi kapsamında borcun itfa veya imhal edildiği iddiası ile icranın geri bırakılması isteminde bulunabilir. İpotek veren 3. kişinin İİK'nun 150/ı maddesinde öngörülen hesap kat ihtarına itiraz hakkı bulunmamaktadır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ DELİLLER : Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle: bonoya bağlı takipte 05/02/2015 tarihinden 11/07/2019 tarihine kadar her hangi bir işlem yapılmadığını, takip dayanağı belgenin takip kesinleştikten sonra zaman aşımına uğradığını, mahkemece dava dilekçesinin içeriğinin yanlış değerlendirildiğini, taleplerinin borca itiraz olmayıp İİK 71 ve 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması olduğunu, TTK'nın 662. Maddesinde zaman aşımını kesen sebeplerinin tahdidi olarak yazılı olduğunu, kambiyo senedi vasfını yitirdiğini belirterek istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlular aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi 01/08/2011 tarihinde başlatılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu