Yine ilamlı icra takibini, alacaklı istediği icra dairesinde yapabilecekken(İİK. m.34), ilamsız icra takibinde genel yetki kurallarına göre (İİK. m.50) takip yapması gerekecektir. O zaman elinde ilam olan bir alacaklı bu kadar avantajlar var iken neden ilamsız icrayı tercih eder? Burada ilk akla gelen ilamlı icra takiplerinde uygulanan İİK.'nun 36. maddesini, bir diğer anlatımla borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek olabilir. Bir diğer neden de ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak düşünülebilir (İİK. m 40). İcra ve İflas Kanunu'nda hüküm bulunmayan hallerde, bu kanuna aykırı düşmediği ölçüde genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hükümlerinin icra takipleri hakkında da uygulanması gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 29/1. maddesine göre ise taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar....
Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile... (İcra Hukuk) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.02.2012 tarih ve 2011/67 E, 2012/10 K. sayılı kararının hüküm bölümünün (1) numaralı bendinde yer alan “takibin zamanaşımı nedeniyle iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine “icranın geri bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, mahkeme kararının düzeltilen bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yine ilamlı icra takibini, alacaklı istediği icra dairesinde yapabilecekken(İİK. m.34), ilamsız icra takibinde genel yetki kurallarına göre (İİK. m.50) takip yapması gerekecektir. O zaman elinde ilam olan bir alacaklı bu kadar avantajlar var iken neden ilamsız icrayı tercih eder? Burada ilk akla gelen ilamlı icra takiplerinde uygulanan İİK.'nun 36. maddesini, bir diğer anlatımla borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek olabilir. Bir diğer neden de ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak düşünülebilir (İİK. m 40). İcra ve İflas Kanunu'nda hüküm bulunmayan hallerde, bu kanuna aykırı düşmediği ölçüde genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hükümlerinin icra takipleri hakkında da uygulanması gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 29/1. maddesine göre ise taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar....
İcra Dairesinde müvekkili aleyhine 21/08/2013 tarihinde lehdar eski ünvanı ile Tek Faktoring A.Ş. tarafından çeke istinaden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, ihtiyati hacizle başlayan takipte ödeme emrinin 02/09/2013 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, bu tarihten sonra alacaklı tarafından müvekkili aleyhine taraf takip işlemi yapılmadığını belirterek Bursa 9. İcra Dairesinin 2013/7704 esas sayılı takibinde müvekkili yönünden takip içinde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcranın Geri Bırakılması Davasına İtiraz Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çeke dayalı takip hakkında verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (11.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 27/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "..Somut olayda; borçlu aleyhine yapılan icra takibinde, icra takibinin kesinleşmesinden sonra zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talep edilmiş, takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan şikayete konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 661, 662, 663 maddelerinin uygulanması gerekmekte olup 661. madde uyarınca zamanaşımı süresi üç yıl olduğu anlaşılmış olup icra dosyasında yapılan incelemede 15/10/2012 tarihinde 20/12/2018 tarihine kadar işlem yapılmadığı, icra dosyasında zamanaşımını kesen bir sebebe de rastlanmadığı anlaşıldığından" zamanaşımı itirazının kabulü ile İİK 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Mahkemesince verilecek karara istinaden onun kesinleşmesinden sonra İİK m. 40 uyarınca icranın iadesini istemek yetkisine sahip olduğunu, bu durumda takibin müstenidi olan ilamın kesinleşmesinden sonra ödediği tutarı icranın iadesi yolu ile geri alabilecek olan borçlunun, buna ilişkin olarak yeni bir dava açmasında ya da takip yapmasında hukuki yararı olmadığını, (...). bu nedenle davanın öncelikle yetkisizlik, sonra derdestlik ve hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, arz edilen nedenlerle yekisizlik kararı verilmesine ve davanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, hukuki yarar yokluğundan veya derdestlikten davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: ... Esas sayılı dosyası ... Esas sayılı dosyası ... Esas sayılı dosyası ...'nün 27/09/2021 tarihli karar tensip tutanağı ......
Mahkeme; takip dayanağı ilamın istinaf incelemesi sonucunda bozulmasından sonra mahkemece henüz yargılama yapılmadığı ve borçlunun borcunun olmadığının kesin bir ilamla tahakkuk etmediği, dolayısıyla İİK 40/2 maddesinin şartlarının oluşmadığı, 22/07/2020 tarihli icranın iadesine ilişkin talebin reddine dair müdürlük kararının usule uygun olduğunun gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesindeki bayanlırını tekrar ederek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 40/1. maddesi gereğince "Bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur." aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilip de aleyhinde icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat’i bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur." hükmü getirilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen ve müvekkilinin ciro yoluyla hamili bulunduğu bonolara dayalı olarak müvekkilince davalı aleyhine takip başlatılmış ise de, davalının itirazı üzerine Kadıköy 3.İcra Mahkemesince zamanaşımı itirazının kabulüne ve icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini belirterek, icranın geri bırakılması kararının kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,takibe konu edilen bonoların takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece takibe konu bonoların zamanaşımına uğradığı, icranın geri bırakılmasına ilişkin icra hukuk mahkemesinin kesinleşen kararının yerinde olduğu, davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Şti. den bir alacak talep edemeyeceği belirtilerek İİK.nun 149/a ve 33. maddeleri gereğince icranın geri bırakılması talep edilmiştir. Yerel mahkemece ,eldeki istinafa konu Mersin 3....