Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2020/335 Esas sayılı 27/10/2020 Tarihli İhtiyati Tedbir Talebinin Reddi Kararının KALDIRILMASINA, HMK'nın 353. maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, a-Davacının İİKnun 72- (3) maddesine dayalı İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜ İLE; Takdir olunan alacağın (25.075,00 TL) %15'i nakit ya da teminat mektubu davacı/borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edildiğinde; Sakarya 4.İcra Dairesi'nin 2016/4117 Esas sayılı dosyasında İİKnun 72- (3) maddesi gereğince icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin dava sonuna kadar TEDBİREN DURDURULMASINA, b-Takdir edilen teminat tutarı yatırıldığında mahkemesince tedbir kararının infazı için Sakarya 4.İcra Dairesi'ne yazı yazılmasına, 3- )İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; 4- )İstinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 5- )İhtiyati tedbir talebi dava içinde yapıldığından, AAÜT hükümleri uyarınca...

İcra Müdürlüğü'nün 2016/1883 Esas sayılı dosyasında satışa çıkartıldığını ve Vakıfbank TAO tarafından ihaleden alındığını, davacı müvekkilinin taşınmaza kira sözleşmesine güvenerek 1.200.000,00 TL masraf yaptığını, müvekkiline akabinde tahliye muhtırası adı altında evrak gönderildiğini, tahliye muhtırası olarak belirtilen evrakın usul ve yasaya aykırı olarak tanzim edildiğini, İİK'nun 135/2 maddesine göre gönderilmesi gereken tahliye emrinin şeklinin basılı örnekler gibi gösterilmediğini bu nedenle İİK'nun 135/2 maddesine göre taşınmazda bulunan kişiye gönderilerek yazı icra memuru tarafından İİK'nun 135/2 hükmüne aykırı içerikte düzenlenirse sonuç doğurmayacağını ve geçersiz olacağını, bu takdirde şikayet üzerine iptali gerektiğini, müvekkilinin satıştan evvel kiracı olduğu hususunun açık olduğunu, vergi levhasından da 11/12/2018 tarihinden itibaren belirtilen adreste çalışmakta olduğunun belirli oluğunu ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...

Bilindiği gibi 3402 sayılı Kanunun 18/2 maddesine göre ormanların zilyetlik yolu ile iktisabı mümkün değildir. Dava konusu 139 ada 5 ve 135 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tamamının 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise (A) harfi ile gösterilen kısmının 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi kapsamında orman sayılan yerlerden olması gerekçesiyle davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 139 ada 5 ve 135 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tamamının, 135 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise fen bilirkişisi ... 12/02/2016 havale tarihli raporunun ekindeki krokide (A) harfi ile belirtilen 27.919,40 m2'lik kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali tescil istemine ilişkindir....

    Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz....

      İcra Müdürlüğünün 1999/3367 esas sayılı takip dosyasında ihale ile alınan taşınmazın tescil talebinin icra müdürlüğünce reddine dair kararın şikayet edildiği, mahkemece şikayetin kabulü ile, "Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 1999/3367 esas sayılı dosyanın ihyasına, dosyanın ihyasına karar verilmiş olduğundan icra müdürlüğünün 06/12/2018 tarihli işleminin iptali ile, şikayetçinin İİK'nın134- son ve 135- 1 maddeleri gereğince talebinin değerlendirilerek işlem yapılmasına, " karar verildiği, verilen kararın Yargıtay incelemesinde olduğu anlaşılmıştır. Kural olarak; İİK'nun 135/1. maddesi uyarınca; ihalenin kesinleşmesi üzerine icra müdürü, taşınmazın alıcı adına tescili için tapuya yazı yazar....

      GEREKÇE: Davacı müflis üçüncü kişi adına iflas idare memuru tarafından borçlu ile üçüncü kişi şirketin ayrı tüzel kişiliklerinin bulunması ve üçüncü kişinin iflasına karar verilmesi sebebiyle fiili haciz işlemi uygulanamayacağı iddiasıyla haciz işleminin iptaline yönelik şikayet ile birlikte mahcuzların mülkiyetinin davacı üçüncü kişiye ait olması sebebiyle hacizlerin kaldırılmasının da talep edildiği görülmekte olup, buna göre dava, fiili haciz işlemine yönelik şikayet ile birlikte üçüncü kişinin istihkak iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması taleplidir. Hemen belirtmek gerekir ki, İİK'nın 97/9. maddesi göz önüne alındığında, üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine İİK'nın 97/1. maddesindeki prosedürün uygulanmaması, üçüncü kişinin istihkak iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması talepli iş bu davayı açmasına engel de değildir....

      Borçlu (eski malik) ile taşınmazı işgal eden üçüncü kişi arasında resmi bir belge ile belgelenmiş bir kira sözleşmesi bulunmadığı (üçüncü kişi hacizden önceki bir tarihten beri o taşınmazda kiracı olduğunu böyle bir kira sözleşmesi ile ispat edemediği) halde alıcı, üçüncü kişinin kiracılık sıfatını kabul etmiş ise, artık m. 135'e göre üçüncü kişinin tahliyesi istenemez. Üçüncü kişi, alıcının (üçüncü kişinin) kiracılık sıfatını kabul etmiş olduğunu, (HMK'nun 200/1.) maddesine göre kesin delil il ispat etmelidir. İspat ederse, icra mahkemesi, tahliye emrinin iptaline karar verir. Yeni malik tarafından üçüncü kişiye kira bedelinin tespiti veya kira artırımı yönünde ihtarname gönderilmesi ve dava açılması üçüncü şahsın kiracılık sıfatının tanınması anlamına geleceğinden artık ihale alıcısının İİK m. 135'e dayalı olarak tahliye talebinde bulunması mümkün olmayacaktır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; hukuki niteliği itibarı ile İİK.nun 135/2 maddesine dayalı şikayet niteliğindedir. Somut olayda mahkemenin de tespitinde olduğu üzere; Mahkemece Havza İcra Müdürlüğü'nün 2017/262 Esas sayılı takip dosyası celp edilerek yapılan incelemede davacı tarafın icra müdürlüğü dosyası kapsamında borçlu bulunan malik ile 25.05.2017 tarihli noterde yapılmış kira akdinin bulunduğu, yine icra dosyası incelemesinde kiracının da 26.12.2019 tarihli kira sözleşmesi ile alt kiracı sıfatıyla Havza Petrol Ürünleri ve Pazarlama Tic....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 135/2. maddesine dayalı tahliye emrinin iptali şikayetidir. İzmir 5. İcra müdürlüğü 2015/18547 Esas sayılı dosyasından, tahliye muhtırasının davacıya 22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin süresinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 135/2.madde hükmü gereğince “taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur” hükmünü içermektedir. Anılan hükme göre taşınmaz, borçlu ya da bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise (ihalenin kesinleşmesi üzerine) alıcı, icra dairesinden, borçlunun ya da üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir....

      (HMK m.297/ç) ve İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu