WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

111/a maddesinin 30/11/2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, bu hususta esas ve talimat dosyalarına 01/12/2012 tarihinde dilekçe yazarak kendilerine satışa izin yetkisi verilmesini talep ettiklerini, icra müdürlüğünce alınalan düzenleme uyarınca satış işlemlerinin durdurularak taşınmazı satmak üzere 15 gün süre verilmesi gerektiğini, ancak taleplerinin dikkate alınmadığını, satış yetkisi talepleri değerlendirilmeden satış yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

Dava,3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile İİKnun 97.madde uygulanmasına yönelik şikayet istemine ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 03.03.2009 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçluya ait vergi levhasının bulunduğu adreste haczedilmiştir. İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Dosya içerisinde mevcut belgelerden, davacı şirketin borcun doğumundan sonra haczi adresinde kurulduğu ve borçlu çalışanlarının davacı şirkette çalışmaya devam ettiği, borçlu şirketin ticaret sicil adresinin halen haciz adresi olduğu ve vergi levhasının haciz adresinde bulduğu, ödeme emrinin bu adresten alındığı ve iptal edilmediği anlaşılmaktadır....

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda, ilk satış talebi yasal süresinde yapıldığına ve satış talebinin geri alınması da söz konusu olmadığına göre, sonraki satış taleplerinin 6 aylık sürede olmaması sonuca etkili olmayıp, yasada belirtilen sürenin satış talebi için öngörülmüş olması karşısında; satışın aynı süre içerisinde yapılmamış olması, usulüne uygun satış talebini ortadan kaldırmadığı gibi takibin İİK'nun 150/e maddesi gereğince düşmesi sonucunu doğurmaz. (benzer mahiyette Yargıtay 12. H.D'nin 2016/30202 Esas - 2018/3219 Karar sayılı ilamı) Bu nedenlerle davalı vekilinin İİKnun 150/e maddesi gereği takibin düşmüş olduğuna dair iddiaları yerinde görülmemiştir....

      ve satış işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Bu durumda karar ve ilam harcının taşınmazın satış tarihindeki değeri üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde harç hesabı doğru görülmemiştir. Ne var ki (2) ve (3) numaralı bentlerde belirtilen hususlar yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, davacı borçlunun temsil ve ilzama yetkili tek yetkisi Mehmet Mansur Topçuoğlu ile vekili Av. Mustafa Korkut Hazinedar'ın 10/02/2020 tarihinde tutuklandığını, ihale ile ilgili olarak müvekkili şirketin haberdar olmadığını, kıymet takdiri ve satış ilanından haricen haberdar olduklarını, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ olunmadığını belirterek, ihalenin feshine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir....

        İİK'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir. Somut olayda alacaklı...i. tarafından borçlular... hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, üzerinde başkaca hacizlerin de bulunduğu Konya ili Selçuklu ilçesi 18498 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın 23.10.2014 tarihli artırmada alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği, ihalesinin kesinleştiği ve satış bedelinin, taşınmaz üzerindeki haciz alacaklarının tamamını karşılamadığı görülmektedir....

          SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Maddesi delaletiyle 4721 Sayılı Kanunumuzun 1010/1. Maddesi gereğince haciz kararı dolayısıyla taşınmaz üzerine konulan tasarruf yetkisi kısıtlamalarının, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği ve dahi davacının davasını tapu iptal ve tescil olmazsa alacak davası biçiminde açması karşısında 6100 Sayılı 125/1 maddesi de dikkate alınarak bu yöndeki tedbir talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir." gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebininin kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacının, davalı kooperatif dışındaki diğer davalılar yönüyle dava konusu taşınmaz üzerinde cebren satış yoluyla 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi hususunda istediği tedbir talebinin reddine, davacının, davalı kooperatif yönüyle dava konusu üzerine rızaen 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi hususundaki tedbir talebinin kabulüne, dava Konusu ... İli ......

              UYAP Entegrasyonu