Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mahkemece şikayetin reddi yerine, kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi ve istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi... Hukuk Dairesinin 25.05.2018 tarihli, 2018/1239 E.,2018/1160 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, düzenleme şeklinde tahliye taahhütnamesine dayalı olarak başlatılan takipte, borçlunun, tahliyesi istenen ve bilinen adres yerine mernis adresine çıkartılan tahliye emrinin (örnek 14 nolu) iade edildiğini, bu kez tahliyesi istenen yerin adres bilgilerinin eksik ve yanlış yazıldığı tebligatın adresin yetersiz olduğu şerhi ile iade edilmesi üzerine mernis adresine gönderilen tahliye emrinin TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinin usulüne uygun olmadığını ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kabulü...

      Borçlunun itirazı üzerine, alacaklının açtığı itirazın kaldırılması ve tahliye davasında mahkemece, kira alacakları yönünden davanın kabulüne borçlunun itirazının kaldırılmasına ve kiralanın tahliyesine fazla istemin reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kiracı borçluya ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden kiracı borçlunun itiraz hakkının doğduğundan ve temerrüde düştüğünden sözedilemez. Bu durumda henüz itiraz hakkı doğmadan yapılan itiraz üzerine alacaklı kirayaveren itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunamaz. Somut olayda, borçlu davalı ... Malzemeleri Tan. İnş. Mob. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ödeme emrinin tebliğ edilip edilmediği anlaşılamamaktadır. Öte yandan davalı borçlu itiraz ve savunmasında ödeme emrinin kendisine tebliğ edildiğinden bahsetmemektedir....

        a yönelik kasten öldürme suçundan TCK 37/1 delaletiyle TCK'nin 81/1, 29, 62, 53, 58, 63 maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile, b)Sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan TCK 37/1 delaletiyle TCK'nin 81/1, 29, 62, 53, 63 maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine dair, 2)Kararının istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/05/2021 tarih ve 2021/427 (E)- 2021/1352 (K) sayılı; a) Sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen istinaf başvurularının kabulü ile CMK 280/2. maddesi uyarınca yeniden yapılan yargılama sonucu sanık hakkında TCK 37/1 delaletiyle TCK'nin 87/4, 29, 62, 53, 58, 63 maddeleri uyarınca 8 yıl 3 gün hapis cezası ile, b)Sanık ... hakkında maktul ...'...

          Bu durumda mahkemece yukarıdaki açıklamalara göre kiralananın hangi tarihte tahliye edildiğinin tespiti ile tahliye tarihine kadar olan kira alacağına ve tahliye tarihinden sonra taşınmazın aynı şartlarda ne kadar süre içinde kiraya verileceği belirlenerek davalının belirlenen makul süre kirası ile de sorumlu tutulması gerekirken sözleşmedeki kira bedelinin peşin ödeneceğine dair hükme göre tahliye tarihinden sonrasını kapsayıp kapsamadığı ve makul süre içinde bulunup bulunmadığı anlaşılamayan 5 aylık kira alacağı yönünden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Dairesi'nin 2021/3596 E sayılı dosyasından sulh hukuk mahkemesince verilen tahliye kararına dayanılarak yargılama giderlerinin tahsili ile tahliye talepli takip başlatıldığını, davacılara sadece örnek 4- 5 icra emri gönderildiğini, bunun üzerine borcun ödenmiş olduğunu, daha sonra tahliyeye gelindiğini ancak tahliye işleminin yapılabilmesi için tüm davacılara örnek 2 icra emrinin tebliğ edilmesi gerektiğini, icra dosyasında örnek 2 icra emri bulunmadığı gibi tebliğin de söz konusu olmadığını, bu nedenle tahliye işlemi yapılamayacağını, bununla birlikte tahliye işlemi için dayanak ilamın kesinleşmesine gerek olmadığı için tahliyeye hak kazanıldığı tarihten itibaren bir yıllık makul süre içerisinde tahliye hakkının kullanılması gerektiğini, makul süre içerisinde tahliye talep edilmediğini, bu nedenle de tahliye işlemi yapılamayacağını beyan etmiş, tahliyeye ilişkin 09/06/2021 tarihli işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            O halde mahkemece, "tahliye emrine karşı 3. kişinin usulünce yapılmış bir itirazı bulunmadığından tahliye emrinin kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile tahliye işleminin durdurulması yönündeki müdürlük kararının iptaline" karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava İİK'nun 276. maddesi uyarınca açılmış tahliye emrinin iptali istemine yönelik şikayettir....

              YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı adına, … Nakliyat Hafriyat Tahmil Tahliye Gümrükleme İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden alınamayan kamu alacağının tahsili amacıyla değinilen şirketin ortağı ...'ın mirasçısı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir....

                Davaya dayanak yapılan takip talepnamesinde tahliye isteği bulunmadığı ve öte yandan İİK nun 269/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin verilmesi öngörüldüğü halde, ödeme emrinde itiraz ve ödeme süresinin 7 gün olarak belirtildiği görülmektedir. Davacı tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur. Bu nedenle, Mahkemece, ödeme emrinin temerrüde esas alınamayacağı ve yasal koşulları içermeyen ödeme emrinin hukuki sonuç doğurmayacağı hususları gözetilerek tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu