Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Mahkemesinin 2008/120 (bozma sonrası 2011/149) esas sayılı dava dosyası ile kesinleştiğinden, davacının ücret alacağının bu kesinleşen davadaki bakiye miktar üzerinden alacağı için talepte bulunabileceğinin kabulü gerekir. Mahkemece bu husus gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verild....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: Sanık hakkında 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde yazılı hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas birim gün sayısının üst haddinin 100 gün olduğu gözetilmeden, sanık hakkında adli para cezasına esas alınan gün sayısının 120 gün olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322...

      Köyü 119 ada 15 parsel ve 120 ada 9 parsel ve 120 ada 33 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bozma öncesi yapılan yargılama esnasında dosya arasına alınan, 13.08.2007 havale tarihli orman ve fen bilirkişisi raporunda, A, B, C, D, E, F, G, H, K ,L, M, N, P, R, S ,T, V ve Y rumuzlu taşınmazlara memleket haritası ve yöreye ait orman amenajman planının uygulanması sonucu B, G, K, M, P, C, D, E, R, S, T, V ve Y rumuzlu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu; yapılan ikinci keşif neticesinde alınan 03.02.2008 tarihli orman ve fen bilirkişisi raporunda, dava konusu 120 ada 1, 2, 3, 4 ve 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu; yapılan üçüncü keşif neticesinde alınan 05.10.2011 tarihli orman ve fen bilirkişisi raporunda, 121 ada 1 nolu parselin B1 ile işaretli 1.037,22 m2 ve B2 ile işaretli 2.653,50 m2' lik kısımlarının, 120 ada 1 nolu parselin B1 ile işaretli 440,11 m2 ve B2 ile işaretli 2.480,22 m2' lik kısımlarının, 120 ada 2 nolu parselin B1 ile işaretli 267,04 m2 ve B2 ile işaretli 1.027,15 m2' lik kısımlarının, 120 ada 3 nolu parselin B1 ile...

          Bu durumda, 818 sayılı BK’nın 101/2. ( 6098 sayılı TBK’nın m. 117. ) maddesine göre, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir. Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır. Kooperatif genel kurulunca, aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınmasına karar verilen temerrüt faizi, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak kaydıyla, yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabilir....

            Borçlu hem yetkiye hem de borca itiraz ettiğinden, akdi ilişkiye dayalı olarak yetkili yerin TBK’nın 89. maddesine göre belirlenmesi mümkün olmayıp, HMK'nın 6. maddesi dikkate alınarak takibin, borçlunun yerleşim yeri olan Elazığ da yapılması gerektiğinden mahkemece yetkiye ve borca itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 68. maddesindeki düzenlemeye ve HMK'nın 26.maddesine aykırı olarak icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf isteminin kamu düzeni nedeniyle kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacının istinaf başvurusunun kamu düzeni nedeniyle KISMEN KABULÜNE, HMK'nın 353/1- b-2 bendi gereğince Küçükçekmece 1....

            Şöyle ki; mahkemece uyulan bozma ilâmı doğrultusunda işlem yapılarak bozma sonrası yapılan keşif ve uzman orman bilirkişinin resmî belgelere dayalı olarak yaptığı inceleme sonucu alınan raporda, dava konusu taşınmazlardan 120 ada 9 ve 123 ada 10 sayılı parsel taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmasına karşın, mahkemece bozma öncesi raporla bozma sonrası alınan rapor arasındaki çelişki gerekçe gösterilerek yeni bir keşif ve inceleme yapılmaksızın dava dosyası üzerinden bir inceleme yapılmak üzere re'sen yeniden orman bilirkişi seçilerek ek rapor alınmış, dosya üzerinden inceleme yapılarak alınan ek raporda; çekişmeli 120 ada 9 sayılı parselin orman sayılan, 123 ada 10 sayılı parselin orman sayılmayan yerlerden olduğunun sapanması üzerine, ek rapor esas alınarak yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Oysa; ek rapor, ancak keşif sonucu hükme dayanak alınan bilirkişi raporlarının açıklattırılmasına yönelik olarak mümkündür....

              Daha sonra 120 ada 9 sayılı taşınmaza ilişkin dava ayrılarak yukardaki esasa kayıt edildikten sonra davanın reddine, dava konusu taşınmazın fındık bahçesi niteliği ile davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri hakkında Ankara 32.İcra Müdürlüğünün 2011/1632 sayılı dosyası ile 06/01/2011 vadeli ve 190.000,00TL bedelli bonoya dayalı olarak takip yapılmış ise de bononun tehdit ve korkutma ile alındığını belirterek bono nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, bononun yasal unsurları taşıdığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece Davacı vekiline 01/11/2011 tarihli duruşmada H.M.K.'...

                  GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine icra takibi başlatmış olan davalı banka ile davacının ticari bir ilişkisinin bulunmadığını ve takibe konu borcun da tarafı olmadığını, davaya konu Rize İcra Müdürlüğünün 2021/7554 Esas sayılı dosyasından davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tüm bu nedenlerle ödeme emrini öğrenme tarihinin 15.03.2022 olarak değiştirilmesine, icra emrinin iptali ile borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davasının reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin esastan, yetkiye ve borca ilişkin itirazların ise süresinde yapılmadığından şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu